Diyalog Gazetesi

Bunda bir terslik var

KIBRIS

İşçi bayramında kamu personeli tatil yaparken, işçilerin büyük bir bölümü çalışıyor

Ufuk ÇAĞA

Tüm dünyada İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs’ı, Kuzey Kıbrıs’taki özel sektör çalışanlarının çok büyük bir kısmı çalışarak geçiriyor.

Kamu çalışanları 1 Mayıs’ı resmi tatil olarak kutlarken, bazı özel sektör çalışanları, her günkü mesaisini bugün de sürdürüyor.

Diyalog’a konuşan özel sektör çalışanları, “Söylenecek çok şey var ama iyi kötü bir işimiz var, eğer konuşursak işimizden olabiliriz” diyerek, çalışma durumlarıyla ilgili bir çok soruya yanıt vermekten kaçındı.

İşçi olduklarını, bayramının adının da “İşçi Bayramı” olduğunu belirten çalışanlar, “Nasıl bayramsa kendi bayramızmızda dahi çalışıyoruz” dedi.

Geçim derdinden bayram yaşayamadıklarını ifade eden çalışanlar, “Patron ‘bayram’ derse bayram, yoksa çalışmaya devam” diye konuştu.

Diyalog’un, “1 Mayıs İşçi ve Bahar Bayramı’nı nasıl geçindikleri, borçlarının olup olmadığı ve evlerinde ağırlıklı olarak neler piştiğiyle” ilgili sorularını yanıtlayan özel sektör çalışanları, düşüncelerini şöyle paylaştı:

 

Hasan Çobanoğlu:

“Yaklaşık 16 yıldır demirci olarak çalışıyorum, 1 Mayıs’ın işçi Bayramı olduğunu biliyorum. Ancak bizim bayramımız olan bu günde şu ana kadar tatil yapmak bana kısmet olmadı, bu yıl kısmetse yapmak istiyorum, ama bu bana bağlı bir konu değil. Eğer patron ‘çalışacaksın’ derse mecburi çalışacağız, çünkü bu zamanda iş bulmak kolay değil. Aldığım para çok değil ama sadece eşim ve ben olduğumuz için geçinebiliyoruz. Şu anda borcum yok ama sosyal herhangi bir hayatım da yok. Hayatımız işten eve evden işe şeklinde geçiyor. Ben evim uygun olduğu için tavuk beslerim, yine arada kuzu alıp keserim, böylece yediklerimin hem daha güvenli olmasına hem de daha ucuza gelmesine dikkat ederim.”

 

Mehmet Kaya

“Ben Lapetosluyum, 33 yıldır çalışıyorum. 1 Mayıs işçiler için önemli bir gündür onu biliyorum. Ben özel sektörde dağıtımcı olarak çalıştım, bu özel günde de genellikle çalışmadım, ama zaman zaman çok iş olduğu zamanlar tabi ki çalıştığımız oldu. İşim konusunda çok şikayetim yok, aldığım para ile eşim ve 2 çocuğumla geçindik, bir miktar borcum var. Şu anda elime geçen para ile ancak başa baş geçiniyorum. Tabi çocuklar şu anda büyüdü ve onlar için daha çivi çivi üstüne çakamadım, eğer böyle giderse de çakmak pek olanaklı olmayacak. Köyde hayvan beslediğim için kırmızı eti her zaman yiyebiliyoruz, yine köy yerinde olduğumuz için bir şeyler de yetiştiriyoruz, Allah’a şükür evimizde her türlü yemek de pişiyor.”

 

Evren Erdilek:

“Tam 10 yıldan beridir çalışıyorum, 1 Mayıs bana işçi bayramı olduğunu hatırlatıyor. Ben çalıştığım 10 yılın tamamında 1 Mayıs günü çalıştım, hiç tatil yapmadım. Çünkü biz çalışırsak para kazanıyoruz, çalışmazsak o gün para yok. Asgari ücretle çalışıyorum, şu anda eşim ve ben varız buna rağmen geçinemiyoruz ama yapacak bir şey yok. Ülkedeki büyük çoğunluk gibi benim de borcum var ve bu borcu nasıl ödeyeceğimi de kara kara düşünüyorum. Çünkü borcu ödeyecek kadar para kazanamıyoruz. Aldığımız maaşla elektrik parası, su parası, belediye parası, devletin yaptığı diğer kesintileri hesapladığınız zaman ne kadar zorluk içerisinde olduğumuz ortaya çıkar. Evimde haftada bir veya iki kez kırmızı et pişer, evde de genellikle ne canımız çekerse onu pişiririz. Ancak çocuk olduğu zaman neyi ne kadar yapabileceğiz o meçhul.”

 

Tamer Yüksel

“Toplam 10 yıldır çalışarak hayatımı kazanmaya çalışıyorum, bu güne kadar 1 Mayıs’ta tatil yapmadım, yani iş hayatıma başladığım zamandan beri 1 Mayıs işçi bayramının tamamında çalıştım, özelde çalışanların bayram neylerine, biz bayram seyran her zaman çalışıyoruz. Şu anda asgari ücret almaktayım, ailem yurt dışında, aldığım maaşla ancak kendi başımın çaresine bakıyorum. Henüz evlenmedim, evlenmeyi düşünüyorum ama aldığım bu parayla nasıl aile geçindirebilirim diye düşününce vazgeçiyorum. Bir miktar borcum var, kapatmak için de büyük çaba harcıyorum ama bir türlü borç miktarı azalmıyor. Bekar ve tek kişi olduğum için evde pek yemek pişirmiyorum, genelde hazır yiyorum ve kırmızı et yerine beyaz eti tercih ediyorum.”

 

Ahmet Ziyrek:

“Tam 20 senedir çalışıyorum, asıl mesleğim inşaat ustalığıdır ama son 13-14 yıldır taksicilik yapıyorum. 1 Mayıs işçi bayramıdır, bugün işçiler için bayram ilan edildi ama bana bu tarihte izin yapmak bu güne kadar hiç nasip olmadı. Biz haftanın 7 günü, sabah saat 07.00’den gece 20.30 – 21.00’e kadar çalışıyoruz, çalışmazsak para yok. Bu ülkede, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi özelde çalışan işçiyi düşünen yok, varsa yoksa devlet memurları, hayat onlar için güzel. Çok uzun zamandır bu ülkedeyim, çok hükümet geldi gitti, hiçbiri de özel sektörde çalışan insanlar için hiçbir şey yapmadı, zaten yapmalarını da beklemiyorum. Asgari ücretle çalışıyorum, yaşım 38 olmasına rağmen hala evlenmedim, çünkü aldığım para yalnız olmama rağmen bana yetmiyor. Bir de evlenerek elin kızına eziyet çektirmek istemiyorum. Borcum tabi ki var. Yalnız yaşadığım için yemeklerimi dışarıdan yiyorum, yani yemek filan pişirmiyorum.”

 

Hasan Hazırlar:

“Ben 8 yıldır çalışıyorum, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramıdır. Çalıştığım 8 yıl boyunca 1 Mayıs’ta hiç izin yapmadım, tamamında çalıştım. Napalım özelde çalışınca böyle olur. Aldığım maaş asgari ücretin üzerindedir, aldığım maaşla yetinmeye çalışıyoruz. Annem, babam ve kardeşime bakıyorum, Allah’a şükür sıka sıka idare ediyoruz. Borcumuz vardı ama yavaş yavaş ödedik, şu anda borcumuz yoktur. İşim ve tabi ki mali durumum nedeniyle pek sosyal hayatımız olduğunu söyleyemem, işten eve evden işe yaşıyoruz. Haftada 1 bazen 2 kez evde kırmızı et pişer ama ençok bulgur pilavı ve dolma pişiririz.”

 

Seçmen Kürgün:

“Şu anda 35 yaşındayım, ben 15 yaşından beridir çalışıyorum, yani tam 20 yıldır çalışıyorum. 1 Mayıs’ın İşçi Bayramı olduğunu biliyorum, işçilerin bayramıdır o günü işçiler için bayram olarak ilan ettiler. Çalıştığım 20 yıllık süre içerisinde 1 kez o da geçen sene 1 Mayıs’ta çalışmadım, geriye kalan 19 yılın tamamında çalıştım. Biz zaten sürekli çalışıyoruz, sosyal bir hayatımız yok. İş, iş sadece hayatımız iş. Asgari ücretle çalışıyorum, bu parayla 4 kişi geçinmeye çalışıyoruz, daha doğrusu bu parayla 4 kişi geçinmek zorundayız, başka seçeneğimiz yok. Bir miktar borcum vardır, ödemeye çalışıyorum. Evde 15 günde bir kırmızı et pişer, aslında bu işlerle hanım ilgilenir ben ne pişirirse onu yerim.”

 

Hüseyin Döner:

“Şu anda 28 yaşındayım ve 18 yaşından beridir çalışıyorum, bir restorantta çalışıyorum. 1 Mayıs İşçi ve Emekçilerin Bayramıdır. Ama genelde bu sadece lafta bir bayramdır. Ben çalışmaya başladığımdan beri 1 Mayıs’ta hep çalıştım, yani bir defa bile izin yapmadım. Kısacası bu bayram bizim için değil. Bekarım ama aileme bakıyorum, ailem 8 kişiliktir ve asgari ücret alıyorum. Kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz, sosyal hayatım vardır dersem yalan söylemiş olurum, çünkü yoktur. Evde kırmızı et ayda bir kez pişer, onun dışında biraz da maliyetle alakalı olarak yemek pişer.”

 

Süleyman Şahin:

“Şu anda 43 yaşındayım ve yaklaşık 25 yıldan beridir çalışıyorum. 1 Mayıs’ın ne olduğunu biliyorum ama hiç kutlamadığım için bana bir şey hatırlatmıyor. Bu bayramda izin bizim hakkımızdır ama... Eğer 1 Mayıs İşçi Ve Emekçi Bayramı ise hiç olmazsa yılda bir gün bile olsa gerçek işçiler için bir şeyler yapılsın. Bu yaştayım her 1 Mayıs’ta çalıştım, hiç izinli olmadım, yani bu bayramı işçilere adadık demekle bayram olmuyor. Evliyim, 5 çocuğum ve eşim var, aldığım para ile resmen sürüne sürüne geçinmeye çalışıyoruz. Artık ne yapacağımızı şaşırdık, her gün hayat pahalanıyor ama aldığımız maaş ayni, her şeyden kestik artık kesecek bir şey de kalmadı. Evde kırmızı eti görmeyeli çok oldu. Biz artık beyaz eti bile görmüyoruz. Evde bulgur pilavı, fasulye gibi şeyleri pişirebiliyoruz.”

 

Şehmus Orhan

“Şu anda çalışmaya başlayalı 21 yıl geçti, ben inşaatlarda çalışıyorum. 1 Mayıs İşçi Bayramıdır, işçiler için verilen bayramdır ama biz herhalde bu kapsama girmiyoruz çünkü ben bu tarihte hep çalıştım. Her ay aldığım para miktarı değişiyor, bazen 1000 bazen 1500 TL alırım, bizim aile 9 kişiliktir ve bu para ile geçinmek çok zor. Evimde malesef, en son kırmızı et ne zaman pişti hatırlamıyorum, biz patates gibi ucuz şeyleri ancak pişiriyoruz. Tabi ki borcum var, çok değil ama yine de ödemekte zorlanıyoruz. Sosyal hayatımız hiç yok. Eşim ve çocuklarımla hiçbir yere gitmiyoruz, aslında gitmek istiyoruz, ama gidemiyoruz.”

 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.