Başbakan Ömer Kalyoncu, hükümet olarak Türkiye ile imzalanan su mutabakatında Kıbrıslı Türklerin beklentisi doğrultusunda değişiklikler yaptıklarını ifade ederek, “Sıra suyun bereketinden yararlanmaya gelmiştir” dedi.
Kalyoncu, “Su konusunda ortaya çıkan metin, yetkili birimlerimiz, teknik komitelerimiz ve uzmanlarımız tarafından sabırla, en ince ayrıntısına kadar yürütülen istişare ve müzakerelerin bir başarısıdır” diye konuştu.
Kalyoncu, Başbakan sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiğini, bu ziyaret esnasında hazırlanan yeni ekonomik protokol üzerindeki son teknik düzeltilerin yapılarak bir an önce imzalanması” konularına da değinildiğini kaydetti.
Başbakan Ömer Kalyoncu, elde edilen kazanımları ve 7 Nisan 2015’te kendilerine ilk sunulan metinler üzerinde yapılan değişiklikleri özetle şu şekilde sıraladı:
Elde edilen kazanımlar
“1.İlk taslakta suyun yönetiminde DSİ de vardı. Şimdi, suyu entegre su kaynakları yönetimi yaklaşımıyla KKTC’deki su işlerinden sorumlu birim yönetecek.
2.İlk taslakta suyun teslimatı doğrudan işletmeciye yapılmaktaydı. Şimdi, teslimat, KKTC’ye yapılacak. KKTC, kendi belirleyeceği işletmeciye suyu devredecek.
3.Önceki metinde ihaleyi TC ile KKTC’nin birlikte yürütmesi isteniyordu. Şimdi ihaleyi KKTC yürütecek.
4. Yine ilk taslakta, belediyelerin suyun yönetiminde ve işletmesinde hiçbir rolü yoktu. Şimdi, belediyeler, yeni kurulacak Su Kurumu’nun ve işletmenin karar alma mekanizmalarında temsil edilecek, ihale süreci belediyelerle işbirliği içerisinde yönetilecek.
5. İlk taslak, DSİ’nin suyun yönetiminde esas rolü üstlenmesini öngörüyordu. Şimdi DSİ, KKTC’nin ihtiyaç duyması halinde imzalanacak protokollerle teknik destek verecek, sadece geçiş döneminde suyu belediye depolarına taşımaktan sorumlu olacak.
6. İlk taslakta, belediyelerin tüm altyapılarını yeni sisteme doğrudan devredeceği söylenmekteydi. Şimdi, belediyeler yeni sisteme katılım konusunda demokratik karar alma mekanizmalarını işletecekler.
7. Daha önce bir ‘Alım Garantisi’ yoktu. Şimdi, tüm belediyelerin sisteme katılmaması halinde, ‘Alım Garantisi’ mekanizması ihale şartnamesinde yer bulacak, böylece belirsizliklerden ötürü başarısız bir ihale sürecinin önüne geçilmiş olacak. (Uygulama Sözleşmesi’nde yer almayan Belediyelere kendi belediye sınırları içerisinde kalan yatırımların şartnamede belirtilen süre içerisinde tamamlanması koşuluyla, temin edilen sudan ‘Uygulama Sözleşmesi’ kapsamındaki belediyelerin ihtiyacı karşılandıktan sonra ‘Alım Garantisi’ çerçevesinde belirlenecek miktardan artması halinde sağlanacak).
8. 7 Nisan 2015 tarihinde bize gelen taslakta, belediyelere cirodan verilecek pay belirsizdi. Şimdi, sisteme katılacak belediyeler cirodan yüzde 10 pay alacaklar.
9. Daha önce belediyelerin su birimlerindeki personeline ilişkin herhangi bir düzenleme yoktu. Şimdi ilgili personel işletmeci tarafından öncelikli olarak değerlendirilecek.
10. İlk taslakta ‘Yerli istihdam konusunda makul gayret sarf edileceği’ gibi muğlak bir ifade yer almaktaydı. Şimdi, yerli istihdam konusunda KKTC mevzuatının gereği yapılacak.
11. İlk taslakta, İşletmecinin enerji giderlerini azaltmak için alternatif enerji yatırımına gitmesi durumunda elde edilecek kazanıma ilişkin bir kural yoktu. Şimdi, tasarrufun yüzde 50’si doğrudan tüketici fiyatına yansıtılacak.
12. İşletmecinin vergi düzenlemelerinden doğacak kazancına ilişkin bir kural da yoktu. Şimdi ise, tasarrufun yüzde 50’si doğrudan tüketici fiyatına yansıtılacak.
13. İlk taslakta, tahkimde TC maddi hukuk kuralları geçerli olacak deniliyordu. Şimdikine göre, uluslararası bir tahkim merkezi olan İstanbul Tahkim Merkezi’ne başvurulacak.”