Bu nasıl bir düzen

Raif DOĞRU

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-Tek) Genel Müdürü Gürcan Erdoğan’ın, şoförü Hüseyin İnce adına fazla mesai ücreti çıkartarak 64 bin lira ‘haksız kazanç’ elde etmesi ve yargılanarak 18 ay hapse mahkum edilmesi KKTC’de en önemli gündem maddelerinden biri oldu.
Ancak ne siyasiler, ne de sivil toplum örgütleri ‘hayati önem taşıyan’ bu kurumun ‘idari ve mali’ yapısını mercek altına almadı. Hiç kimse bu kurumda ‘Toplu İş Sözleşmesi’ adı altında yapılanların ne tür sonuçlar doğurduğunu rakamlarla tartışmak istemedi.
Diyalog’un ‘güvenilir bir kaynaktan’ elde ettiği bilgilere göre; Kıb-Tek’in Genel Müdürü, 600 civarında çalışanın maaş skalasında 187’inci sırada yer alıyor. Yani 186 çalışan, maaş ve fazla mesai ödenekleriyle birlikte genel müdürün üzerinde maaş alıyor.
Siyasi ve ekonomik açıdan ciddi sorumlulukları bulunan genel müdürün, maaş skalasında 187’inci sırada olması ise, özellikle malzeme alımlarında ‘taraflı’ hareket edilmesine fırsat yaratıyor.

Neden fazla mesai?..

Kıb-Tek’in çalışma yönteminde mesai saatleri içinde yapılması gereken bazı işlerin, mesai sonrasına bırakılması oldukça dikkat çekici. Bu şekilde maaş ve fazla mesai ödeneğiyle birlikte, 2011 öncesinde kurumda çalışmaya başlayan bir teknisyen veya mühendisin maaşı 70 bin liraya, hatta onun da üzerine çıkabiliyor.
Kıb-Tek’in yapısını iyi bilen eski bir yönetici; 600 civarında çalışanın 450 tanesinin 2011’den önce işe başladığını ve bu durumda ezici bir çoğunluğun maaş ile fazla mesai ödeneği ile yüksek rakamlara ulaşabildiğine dikkat çekiyor.
Ayrıca kıdemli bir personel emekliye ayrıldığı zaman bir milyon TL, hatta onun da üzerinde ikramiye hakkı elde ediyor.
Bu durumun sürdürülemez olduğu bilinmesine karşın iktidar ve muhalefet partilerinin Kıb-Tek’in geleceğine ilişkin herhangi bir düzenleme yapmaması dikkat çekiyor ve ciddi kuşkular yaratıyor. 

Yakıt nasıl taşınıyor?

Kıb-Tek’in bir başka önemli sorunu ise yakıt alımlarında taşımacılık ihalesinin bir türlü sonuçlanmaması. İhalenin sonuçlanmaması yüzünden, ton başı taşımacılık ücreti 35 dolar yerine 75 dolara çıkıyor ve bu durum üretim maliyetlerinin daha da artmasına yol açıyor.
Son zamanlarda Teknecik santraline yakıt taşıyan tankerin, limana yaklaşamadığı, deposundaki yakıtı denizde daha küçük gemilere aktardığı, bunun da hem zaman, hem de maliyet açısından ciddi sıkıntılar yarattığı belirtiliyor.
İhale Komisyonu’nun, taşımacılıkla ilgili teklifleri ne zaman sonuçlandıracağı da bilinmiyor.