Hüseyin ÇİÇEK
Abdurrahman Arık isimli vatandaş, 10 yıl kadar önce gırtlak kanseri teşhisiyle kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görmeye başladı. Aradan 7 yıl geçtikten sonra Adana’ya gittiğini ve kendisine kanser olmadığının söylendiğini iddia eden Arık, bu süre zarfında konuşma yeteneğini kaybetti. Arık’ın ailesi meseleyi yargıya aktardı.
Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Başhekim yardımcısı Dr.Bülent Dizdarlı, Abdurrahman Arık’a 2005 yılında kanser teşhisi konduğunu ve sigarayı kesmesinin şart koşulduğunu söyledi. Dizdarlı “kesinlikle kanserdi ve uyarılarımıza rağman sigarayı kesmedi”dedi.
“Oğlu yaşadıkları süreci anlattı”
Diyalog muhabirine yaşadıkları süreci anlatan Abdurrahman Arık’ın oğlu Arif Arık,2004 yılında babasının boğazında bir kitle görüldüğünü ve kanser teşhisi konularak kemoterapi ile radyoterapi tedavisine başlandığını söyledi.
Babasının 2005 yılında tedavi amaçlı İstanbul’a gönderildiğini ancak o dönemdeki terör saldırısı nedeni ile babasının hastane tarafından kabul edilmediğini iddia eden Arık, 2006 yılında Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde babasına radyoterapi uygulandığını anlattı.
2011 yılında aslında kanser olmadığı anlaşıldı
2011 yılında ise KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan test sonucu babasının kanser olmadığına ve tümöre rastlanmadığına dair rapor verildiğini belirten Arık, babasının kanser olmadığı halde aldığı radyoterapi tedavisi sonucu gırtlağının yandığını ve konuşma yeteneğini kaybettiğini iddia etti. Konuyu yargıya taşıdıklarını belirten Arık, yıllardır davanın görüşülmeye başlanmadığını ve geçtiğimiz günlerde davanın yine ertelendiğini söyledi.
“Babam yaşayan bir ölü”
Uygulanan tedaviden sonra babasının konuşma yeteneğini kaybettiğini ve 11 yıldır sosyal hayatının bittiğini anlatan Arık, “Babam ölü gibi yaşıyor” dedi. Annesinin de psikolojik olarak etkilendiğini belirten Arık, ailece mağdur duruma düştüklerini savundu.
Dizdarlı: Kesinlikle kanserdi
Konu ile ilgili Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Bülent Dizdarlı, Abdurrahman Arık isimli hastanın 2005 yılında hastaneye başvurduğunda yapılan biyopsi sonucunda kanser olduğunun anlaşıldığını söyledi. Kendisine ameliyat önerdiklerini ve sigarayı mutlaka kesmesi gerektiğini söylediklerini anlatan Dizdarlı, Arık’ın uzun bir süre ortadan kaybolduğunu ve tedaviye devam etmediğini öne sürdü.
“2011 yılında geri geldi…”
Uzun bir aradan sonra Arık’ın 2011 yılında yeniden hastaneye geldiğini ve ikinci bir biyopsi yapıldığını anlatan Arık, yapılan bu biyopsi sonucunda kanser bulgusuna rastlanmadığını ancak şüpheli lezyonlar görüldüğünü söyledi. Hastanın ısrarla sigarayı bırakmadığını ve ameliyata alınması gerekirken yeniden ortadan kaybolduğunu söyleyen Dizdarlı, 2012 yılında yeniden Arık’ın hastanelerine başvurduğunu ve kendilerine Adana’da ameliyat olduğunu söylediğini aktardı.
“Biz elimizden geleni yaptık…”
Arık’ın kesinlikle kanser hastası olduğunu ve yanlış teşhis koydukları yönündeki iddianın tamamen gerçek dışı olduğunu öne süren Dizdarlı, “Biz elimizden geleni yaptık, kendisi bizi dinlemeyip sigara içmeye devam etti, ne tavsiyelerimize ne de telkinlerimize uymadı, elimde söylediklerimi ıspatlayacak belgeler mevcuttur” şeklinde konuştu.