Ömer KADİROĞLU
Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan çevre felaketinin en önemli nedenlerinden biri olan taş ocakları konusunda önlem alınmaması nedeniyle dağlar oyuluyor, zeytin ve harnup ağaçları yok oluyor, etrafa yayılan tozlar yüzünden vatandaşlar zehirleniyor.
Özellikle Değirmenlik Başpınar bölgesini kaplayan toz bulutları, burada yaşayan vatandaşları korkutuyor. Diyalog’a konuşan bölge sakinleri, 45 yıldan beri çalmadık kapı bırakmadıklarını, fakat siyasilerden en ufak bir hareket göremediklerini söylüyor. Vatandaşlar “Yok mudur çevreyi ve bizleri koruyacak bir makam” diyerek, yaşananlara isyan ediyor.
Vatandaş ne dedi…?Vatandaş ne dedi… ?
Ali Kemal Kurt:
Taş ocakların her yönden zararı var. Kapılarımızı camlarımızı açamıyoruz. Nefes almak zorlaştı. Kirlenen havadan dolayı aldığımız nefes bize astım hastalığı olarak geri dönüyor. Benim hanımım şuanda astım hastasıdır. Aynı zamanda yer altı sularımız bu patlamalardan dolayı kirleniyor. Patlamalardan dolayı hava sapsarı duman kaplıyor. Aynı zamanda bu kirli hava kanser riskini arttırıyor. Biz kırk yıldır bu konuyla ilgili şikâyetlerimizi söylüyoruz fakat bu konu hakkında söz verilmesine rağmen yetkililer gelip ilgilenmiyor. Bu konuda acilen bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
Yusuf Hacıhaliloğlu:
Taş ocaklarının köye çok büyük zararı var. Taş ocaklarında yapılan patlatmalar ile ortaya çıkan toz bitki örtüsüne ve insan sağlığına ciddi zarar veriyor. Patlamalar nedeniyle evler hasar almaktadır. Yediğimiz yiyecekleri ve suları da kirletmektedir. Bu zararların ortadan kaldırılması için yetkililerin konu ile ilgili bir an önce ilgilenmeleri gerekmektedir.
Ahmet Akyüz:
45 senedir köyümüzün muhtarı ve sakinleri ile beraber başvurulacak her yere başvurduk. Yapılan patlatmaların şiddetti arttığından dolayı evlerimiz hem içten hem dışardan çatlamaktadır. Her yapılan patlatmada ev sarsılmaktadır. Bölgede birçok taş ocağı bulunmaktadır. Bu taş ocaklarının hepsi aynı zamanda patlatma yapmayarak ve kontrollü çalışmalar yapılarak hem evlere hem de çevreye verilen zarar azaltılabilir.
Zakir Özdenizer:
Arabamı yıkattığım zaman ancak akşam temizliğini görebiliyorum. Sabah taş ocaklarının patlatmaları başladığı için aracımın üstü tamamen toz kaplanıyor. Ailem de astım hastaları var. Bu toz bulutları ağaçlarında üstünde yer etmektedir. Haftada bir patlatma yapılsa bile bu ağaçların üstünden gelen tozlar onları 365 gün boyunca rahatsız ediyor. Artık evde otururken hanımıma git bakalım camlarda da çatlama var mı diye soruyorum. Evimin birçok yerinde çatlaklar var. Yaşanan bu felaketin bir an önce son bulması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.