"Bizimle dalga geçmesinler"

Eski siyasiler konuşuyor

Özlem ÇİMENDAL

Genç yaşlardan itibaren KKTC’nin birçok hükümetinde bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı yapan Serdar Denktaş, KKTC’nin isim değişikliğine karşı çıktı. Denktaş, “Vatandaşla artık dalga geçmeyi bıraksınlar. Bizim isim değişikliğine değil, zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var” dedi.

Diyalog’a konuşan Denktaş, seçimde oy verme mantığının değişmesi gerektiğini belirterek, “Vatandaş oğlu-kızı işe girecek diye değil, ülkeyi kim iyi yönetebilir diye bakmalı” dedi. Denktaş; ülkedeki sistemin baştan aşağıya değişmesi gerektiğini ifade etti.

DP Eski Genel Başkanı Serdar Denktaş sorularımızı şöyle yanıtladı:

Soru: Kıbrıs Türk halkının geleceği konusunda ne yapılmalı?
Yanıt: Kıbrıs Türk halkı her şeyden önce kendine bakmalı ve güvenmeli. Bu doğrultuda kendisini ve ülkesini iyi yönetecek idarecileri seçmelidir. Ülkenin ve halkın geleceği için halkın adım atması gerekmektedir.

Soru: KKTC yerine Kıbrıs Türk Devletine dönüş konusunda ne düşünüyorsunuz? Böylesi bir isim değişikliği ne getirir, ne götürür?

Yanıt: İsim değişikliği hiçbir şey getirmez. Bunu ortaya atanlar Annan Planı’na mı dönüyorlar. Vatandaşla artık dalga geçmeyi bıraksınlar. Bizim isim değişikliğine değil, zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var.

Soru: Anayasada ne tür değişiklikler olmalı? Mesela sendikalara sağlanan haklar? Yargıç sayısının kısıtlanmasını öngören maddenin kaldırılması? Milletvekillerine bakanlık yolunun kapatılması? Başkanlık sistemine geçilmesi gibi konularda ne düşünüyorsunuz?

Yanıt: Anayasa değişikliğinde demokrasiyi kısıtlamak değil, daha da özgürleştirecek değişiklikler, maddeler yapılmalı. Bugüne kadar yargıda iki referandum yapıldı vatandaşlara doğru anlatılmadı ve ikisi de reddedildi. Bir değişikliğe gidilecekse bu vatandaşa doğru anlatılmadı. Sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütlerine tanınan haklarda bir sakınca yoktur Anayasa’da. Ülkede sivil toplum örgütleri ve sendikalarda bir korku var. Onlar da bu ülkenin evlatları ve anlaşılmayı istiyorlar. Onların da dinlenmesi ve anlanması gerekmektedir. Uzlaşı kültürü ile hareket edilirse, çözülmeyecek sorun da bulunmayacak yol da yoktur. Elektrik eylemleri ise vatandaşı bıktırdı. Birileri bunu bilinçli olarak sendikaya yaptırıyor ki “özelleşsin de kurtulalım” noktasına gelelim diye. Hükümetin ben yaptım olur mantığından bir an evvel vazgeçmesi lazım. Başkanlık sistemini savunuyorum ama Türkiye’deki şekli ile değil, Güney Kıbrıs’taki şekliyle. Bu sistem fayda getirir ama çok dikkatli olunması gerekir. Başkanlığa geçilmesi için bir geçiş dönemi olmalı, en az bir seçim dönemi geçmelidir. Milletvekilleri bakan olabilir ancak milletvekilliğine yeniden dönüşü olmaz. Onun yerine o partiden en yüksek oyu alan ancak seçilemeyen onun yerine gelebilir.

Soru: KKTC’nin birçok yasasının önemini yitirdiği veya eksik kaldığı söyleniyor ama bu konuda bir adım da atılmıyor. Sizce bu tür sorunlar Kurucu Meclis ile çözülebilir mi?

Yanıt: Kurucu Meclis sorun çözemez. Ancak demokrasinin gereği olarak oluşmuş olan meclis bunu yapabilir. Yasalar tamamdır, düzeltmek yerine değiştikçe daha da bozuyoruz. Yeni yasaları tartışmak yerine, mevcut yasaları uygulayıp denetlememiz bile şu an için yeterlidir.

Soru: Elektrik sorunu nasıl çözülebilir? Bu konuda ne tür adımlar atılmalıdır?

Yanıt: Yaşanan elektrik sorununda El-Sen ve AKSA’ya düşman gözüyle bakılmamalı. Burada hükümete görev düşüyor, tarafları bir araya getirerek bir ortak yol ve uzlaşı kültürü ile hareket etmeli ve hep birlikte ucuz yol bulunmalı. Başka bir yerde Türkiye’den gelen gaz santralleri kurulabilir. İletim, üretim ve dağıtım ayakları iyi analiz edilmeli ve iyileştirilmeli. Bu halk artık elektriği ucuza tüketmeli.

Soru: Hükümetlerin öncelikle ele alması gereken 5 konu başlığı verebilir misiniz?

Yanıt: Öncelikli konu ekonomi olmalı. Kaynaklar iyi analiz edilmeli ve doğru kullanılmalı. Seçim mantalitesi değişmeli, vatandaş oğlu-kızı işe girecek diye değil, ülkeyi kim iyi yönetebilir diye bakmalı. Sosyal devlet yara alıyor. Sosyal yardım almaması gerekenlerin yardım alması bir yana alanlara da miktar yetmiyor. Eğitim bir diğer önemli sorun. Bugünkü sistem çocukların geleceğini karartıyor. Sağlık bir diğer ele alınması gereken konu. Sistemin baştan aşağıya değişmesi lazım...