Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, katıldığı bir televizyon programında, halkın gerginlik değil huzur istediğini, müdahalelerin de manipülasyonların da demokrasiye hizmet etmediğini bildirdi. Erhürman “Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesi Ankara’daysa, nasıl ki İngiltere’nin iradesi Londra’daysa bizim irademiz de Lefkoşa’dadır” dedi.
Programda konuşan Erhürman, demokrasinin “halkın iktidarı” olduğunun altını çizdi. Tufan Erhürman, halkın beklentisinin iradesinin sandığa yansıması ve halkın istediği vizyonu taşıyan kişinin sandıktan çıkması ve halkın verdiği görevleri yerine getirmesi olduğunu söyledi. Halkın iradesinin çarpıtılmadan sandığa yansıtılmasının gereklilik olduğunu kaydeden Erhürman, toplumda bir müdahale algısı olduğunu vurguladı ve “Bu algı kendi başına zaten yeterlidir iradenin etkilenmesi açısından. Sahada olmasa bile, bunun konuşuluyor olması dahi iradeyi çarptırmak anlamında bir etki yaratabilir” dedi.
“Manipülasyon da iradeyi çarptırır”
Manipülasyonun da iradeyi çarptırabildiğini söyleyen Erhürman, şunları kaydetti:
“’Ben böyle dersem ve insanların duygularıyla oynarsam, bu şöyle bir sonuç doğurur’ üstünden bir propaganda uygularsanız, bu da insanların iradesini çarptıran bir şeydir. Gerginlik toplumu cephelere çeker. Bu da demokrasi açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Bu aslında soğuk savaş taktikleridir. Böl, toplumu cephelere yönelt, düşmanlar yarat, ötekiler yarat ve gerginlikler yarat. Bunlar hem eski, hem de yanlış taktiklerdir.”
Erhürman, toplumun birçok sorunla boğuşmakta olduğunu ve gerginlikten usandığını da vurguladı.
“Cumhurbaşkanı bütün halkı kucaklamalı”
Programda Cumhurbaşkanı’nın görev alanıyla ilgili sorulara da yanıt veren Erhürman, “Müzakereler ile birlikte Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılması için hamleleri de yapacak. ‘Müzakereler bitsin de sonra yaparım’ demeyecek, eş zamanlı yapacak. Aynı Cumhurbaşkanı içeride de liderlik edecek. Ekonomi, sağlık, eğitim onun da gündemi olacak. Cumhurbaşkanı ayrıca halkı da bütünleştirecek, ayrışmasına izin vermeyecek. Bütün halkı kucaklayacak” dedi.
“Ekonomide duvara doğru gidiyoruz”
Pandemi dolayısıyla her eve ateş düştüğünü, otellerin kapanmasından dolayı evine ekmek götüremeyen, iş yerlerini açamayan insanlar, olduğuna vurgu yaptı. Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından göreve gelmesi halinde, ilk iş olarak “ekonomi” başlığı altında, Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğini, çünkü ekonomi açısından ülkenin duvara doğru gittiğini söyledi.
Mağusa’da yurttaşlarla buluştu
Öte yandan Tufan Erhürman, Gazimağusa Serbest Limanı, Altıok ve Maksim kahvehanelerini ziyaret ederek, yurttaşlarla bir araya geldi.
Pandemi sürecinde ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasının daha da zorlaştığını söyleyen Erhürman, hükümetin yanlışları yüzünden ekonomide çarkların dönmez hale geldiğini savundu.
Erhürman, diğer bazı üniversiteler gibi Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) çevrimiçi ders kararı almak durumunda kaldığını anımsatarak bunun Gazimağusa esnafı açısından daha da zor bir durum oluşturduğunu kaydetti.
“19 Ekim’de yapılması gereken iş çok”
19 Ekim’de göreve gelecek Cumhurbaşkanı’nın önünde birçok iş olacağını kaydeden Tufan Erhürman bunları “ekonomi, sağlık, çalışma yaşamı, eğitim, hidrokarbon, dünyayla yeniden bir diyalog mekanizmasını kurma mecburiyeti ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler” olarak sıraladı.
“Seçimden sonra hükümet krizi olabilir”
“Hükümetlerin çok kısa ömürlü olduğu ülkemizde, Cumhurbaşkanı da devre dışı kalırsa ve ‘Eğitimin, ekonominin, işsizliğin, sağlığın gailesini çekmem’ derse başımıza gelecek var” diyen Tufan Erhürman, cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından bir hükümet krizi ve erken seçim ile karşı karşıya kalınabileceği görüşünü de dile getirdi.