Diyalog Gazetesi

‘Bize güvenin’

KIBRIS

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ “görüşülmekte olan bir dava hakkında kimse görüş bildiremez, haber yapamaz” diyerek, yargı bağımsızlığının önemine dikkat çekti

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ,  hedefinin mahkemelerin daha süratli, daha iyi hizmet verecek şekilde, teknoloji ve dijitalleşmeyi de kullanarak geleceğe yönelik hizmet vermesinin sağlanması olduğunu vurguladı.

Yargı bağımsızlığının “yargının temeli” olduğunu söyleyen Özerdağ, süratli bir yargılamanın sağlanabilmesi ve yargıçların önlerinde bulunan dava sayılarının daha sağlıklı rakamlara indirilebilmesi için yargıç sayılarının arttırılmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

 16 Mayıs’ta yemin ederek göreve resmen başlayan Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, ilk röportajını Türk Ajansı Kıbrıs'a (TAK) verdi, yargının sorunlarını dile getirdi, hedeflerini anlattı.

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, topluma mesaj vererek “yargıya güvenmeye” devam etmelerini istedi.

“Yargı bağımsızlığı, yargının temelidir”

Yargı bağımsızlığının “yargının temeli” olduğunu söyleyen Bertan Özerdağ, “Yargı bağımsızlığı, yargının herhangi bir makamdan veya herhangi bir kişiden, herhangi bir şekilde tavsiye, telkin, baskı veya müdahale olmaksızın kendi kararını verme ve bu kararını verirken de tamamen hukuka, yasalara ve mevzuata bağlı kalmasını sağlayan ilkedir.” dedi. Özerdağ, her yargıcın kendi huzurundaki davayı, yasal mevzuat, kendi bilgi ve tecrübesi ve hukuk kuralları tahtında karar vermeye yetkili olduğunu belirtti. Bu noktada yargıya müdahale olamayacağını kaydetti.

 “Her zaman için en önemli şey adalettir, adaletin sağlanmasıdır”

Özerdağ hedefinin; mahkemelerin daha süratli, daha iyi hizmet verecek şekilde, teknoloji ve dijitalleşme de kullanılarak geleceğe yönelik hizmet vermesinin sağlanması olduğunu vurguladı.

“Her zaman için en önemli şey adalettir, adaletin sağlanmasıdır.” şeklinde konuşan Özerdağ, teknolojinin de yargıya sağlayacağı katkının önemli olduğuna dikkat çekti.

8 Yüksek Mahkeme Yargıcı’nın ülke için yeterli olmadığını ifade eden Özerdağ, en uygun bir zeminde Anayasa değişikliği referandumuyla yargıç sayısının arttırılması konusunu sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Bertan Özerdağ, topluma mesaj vererek yargıya güvenmeye devam etmelerini istedi ve mahkemeler olarak bu güveni korumak için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirdi. Yargıçların, topumda saygın kişiler olduğunu kaydeden Özerdağ, yargıya alınanların da ciddi bir süzgeçten geçtiğine dikkat çekti. Özerdağ, yargıya alınma süreci ve ilerlemede liyakata önem verilmesinin, yargıya duyulan güvenin en önemli unsurlarından biri olduğunu vurguladı.

 “Görüşülmekte olan bir dava hakkında görüş bildirilmesi doğru değil”

Mesleki hayatında hiçbir zaman telkin, tavsiye ya da baskıyla karşılaşmadığını ifade eden Özerdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde bazı zamanlarda, mahkemelerde görüşülen davalarla ilgili basında haberler yer alıyor. ‘Mahkemeler Yasası’nın 52’nci maddesi’ altında bir kural vardır. Görüşülmekte olan bir dava hakkında kimse görüş bildiremez, haber yapamaz, açıklamada bulunamaz. Sosyal medya da buna dahildir. Ancak son dönemlerde bunun ciddi şekilde ihlal edildiğini tespit ediyoruz. Bu konudan dolayı rahatsızız. Bazı durumlarda müdahale etmeyi de gerekli görüyoruz. Bu dikkat edilmesi gereken bir konudur. Mahkemenin kararları elbette hukuki kapsamda eleştirilebilir. Ancak mahkeme bir karar verene kadar yapılan eleştiriler veya yayınlar, Anayasa’daki yargı bağımsızlığının bir nevi ihlalidir. Bu kural, Mahkemeler Yasası’nda da belirtilmiştir.

“Yasalara ve kurallara uymamak, alışkanlık haline geldi”

Özerdağ, “Bu ülkenin düzelmesini, daha iyi bir ekonomik, sosyal, kültürel noktaya gelmesini istiyorsak her vatandaşın yasalara ve kurallara uyması gerekir. Birey düzeldikçe aileler düzelir, aileler düzeldikçe toplum, devlet ve ülke düzelir.” dedi. Özerdağ, yasalara ve kurallara uymamanın zaman zaman bir alışkanlık haline geldiğini gördüklerini de belirtti.

“Şimdi herkes yasalara daha çok dikkat etmeye başladı”

“Sahte reçete ve diploma soruşturmalarına, kamuoyunda tanınan isimlerin de adı karıştı. Sizce bu, yaptırım eksikliğinden mi kaynaklanıyor?” sorusuna Özerdağ, geçmişte söz konusu konuların gündeme gelmediğini, son dönemlerde özellikle bu konuların her şekilde ortaya çıkacağı ve bir şekilde yaptırıma tabi olacağının herkes tarafından anlaşıldığını söyledi.

Özerdağ, ‘Ben yaparım, yanıma kâr kalır, ortaya çıkmaz’ zihniyetinin geçmişte hüküm sürmesinden dolayı herkes çok rahat davrandı. Örneğin, üst makamın verdiği bir talimatı herkes sorgusuz yerine getirirdi. Ancak şu an altta olan bir görevli yasaya ya da kurala aykırı olduğunu gördüğü anda ‘ben bunu yapmayacağım’ diye üst makama bildirdiğine şahit oluyoruz” şeklinde konuştu.

  “Mahkemelerin gündeminde en çok ceza davaları var”

Mahkemelerin gündeminde en çok ceza davalarının bulunduğunu vurgulayan Bertan Özerdağ, şöyle devam etti:

“Trafik suçlarıyla ilgili davalar vardır. Son dönemde Ağır Ceza Mahkemesi kapsamına giren suçlarda artışlar var: ‘Adam öldürme’ ile ‘uyuşturucu ithal ve tasarruf’ suçlarında artışlar yaşanıyor. Bunlar, mahkeme gündeminin çok ciddi şekilde zamanını alıyor. Mahkemelerin çok yoğun gündemle çalışması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hukuk davalarında ise alacak-verecek meseleleri ön plandadır. Bazı bölgelerde ‘kira tahliye’ davaları ön plana çıkıyor. Banka davalarının da sayısı fazladır.”

Yüksek Mahkeme’de 8 yargıcın olduğunu ve Anayasa’da belirlendiği için bu sayının herhangi bir şekilde bir yasal tadilatla arttırılmasının söz konusu olmadığına dikkat çeken Özerdağ, bu konuda iki kez Anayasa değişikliği referandumuna gidildiğini ancak bir sonuç alınamadığını ifade etti.

Yüksek Mahkeme olarak son referandumun olumlu sonuçlandırılmasını çok istediklerini kaydeden Özerdağ, “Yüksek Mahkeme’nin de sıkıntılarını aşabilecek bir referandumdu ancak halkın takdiri bu şekilde oldu.” dedi.

“Yeni bir Yüksek Mahkeme binası yapma konusunda çalışmamız var”

Mahkeme binalarındaki eksikliklere dikkat çeken Özerdağ, Yüksek Mahkeme olarak günün koşullarına uygun ve yargıç sayısının da artma ihtimalini de dikkate alarak yeni bir Yüksek Mahkeme binası yapılması konusunda çalışmaları olduğunu kaydetti.

Çalışmalara hız verdiklerini ifade eden Özerdağ, ileriki dönemde bazı gelişmelerin olabileceğini söyledi.

Kaza mahkemelerinde de ciddi sorunların olduğunu ve binaların eski olduğuna dikkat çeken Özerdağ, “Mahkeme binaları bugünkü kullanıma uygun değil. Tamiratı da çok uzun sürüyor. Örneğin Lefke Kaza Mahkemesi binasının tamiratı çok zaman aldı.” diye konuştu.

Mahkeme binalarının yetersiz kaldığını ifade eden Özerdağ, birçok Kaza Mahkemesi’nde ihtiyaç duyulan yargıç sayısını da bu nedenle arttıramadıklarına vurgu yaptı.

Özerdağ, “Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde yargıç sayısını arttırabiliriz ancak salon ve oda sayısı azdır. Girne ve Gazimağusa Mahkemesi’nde de benzer sorunlar var.” dedi.

Hukuk ve ceza davalarında sürekli bir artışın olduğunu vurgulayan Özerdağ, süratli bir yargılamanın sağlanabilmesi ve yargıçların önlerinde bulunan dava sayılarının daha sağlıklı rakamlara indirilebilmesi için yargıç sayılarının artırılmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

“1983’te 3 yargıç İstinaf Mahkemesi’ne bakıyordu, 2024’te de halen 3 yargıç İstinaf Mahkemesi’ne bakıyor. Ciddi bir tıkanıklık söz konusu.” ifadelerine yer veren Özerdağ, geçmişte Yargıtay’ın huzurunda görüşülen dava sayısının 200-300’lerdeyken şimdilerde ise 800-900’lere ulaştığının altını çizdi.

“KKTC’de dijitalleşme tek şemsiye altında değil”

Türkiye’de e-devlet sisteminde çok başarılı işler yapıldığını, bütün devlet kurumlarının bir sistem içerisine bağlanmasının sağladığını belirten Özerdağ, KKTC’de ise çeşitli devlet kurumlarında dijitalleşmeye parça parça geçildiğini ancak tek şemsiye altında olmadığını kaydetti.

“Bize belirtilen 2025’te entegrasyonun tamamlanmasının hedeflendiğidir.” diye konuşan Özerdağ, dijitalleşmeyle birlikte yargı sürecinin daha da hızlanacağını söyledi.

“İlk günkü gibi heyecanla mesleğimi yapıyorum”

 “Bu mesleği nasıl seçtiniz ve hangi süreçlerden geçtiniz?” sorusu üzerine Özerdağ, “Hayatta adil olmak çok önemlidir. Hukuk ve yargı sürecine dahil olursanız, sadece kendiniz, aileniz, yakın çevreniz için değil, tüm toplum, tüm ülke için de adaleti sağlama şansınız doğar. Ben bundan daha büyük bir hizmet düşünemiyorum ve bu nedenle bu mesleği seçtim. Avukat olduktan sonra emekli olan ve değer verdiğim yargıçların tavsiyeleriyle yargıç olma düşüncesi gelişti. Yargıçlık, çok onurlu ve güzel bir meslek olmasından dolayı bu mesleğe yöneldim.” ifadesini kullandı.

Mesleğini çok sevdiğini, birlikte çalıştığı önceki dönemde görev yapan deneyimli yargıçlardan çok şey öğrendiğini vurgulayan Özerdağ, halen ilk günkü gibi heyecanla mesleğini yapmaya çalıştığını söyledi. 

Yorumlar (1)

Turkish Power 6 Ay Önce

Aman bu konuda bizi ornek almayiniz

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.