Remzi SAMAR
Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili propaganda çalışmalarında hangi adayın, ne kadar para harcayacağı tam olarak netleşmedi. Sadece, Sibel Siber’i destekleyen CTP’nin ‘seçim bütçesi’ belli oldu.
Diyalog’a konuşan CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, seçim için bir milyonluk bütçe ayırdıklarını söyledi.
“Kaynağı nereden sağlayacaksınız” sorusuna yanıt veren Kutlay Erk, “Kaynağın parti bütçesinden aktarılacağını bildirerek, “Devlet katkısının dışında, piyango satışlarından elde edilen gelirlerimiz parti hesabında duruyor. Seçim harcamalarımız bu hesaptan yapılacak” dedi.
Eldeki olanaklarla en etkili kampanyayı yürütmeye çalışacaklarını söyleyen Kutlay Erk “adayımızın kazanması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ama savurganlık olmayacak” şeklinde konuştu.
Eroğlu reklamlara ağırlık verecek
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun danışmanı Özer Kanlı da Diyalog’a yaptığı açıklamada, kampanya için gerekli hazırlıkların sürdüğünü söyledi. Harcamaların en az seviyede yapılmasının öngörüldüğünü aktaran Kanlı, savurganlık yapma niyetinde olmadıklarını belirtti.
Kanlı, “Gazete ve televizyon ilanları verilecektir. Bunun için bir miktar ortaya koymak mümkün değildir. Bizi destekleyen iki pati var. Bu partilerin de destekleri ile kampanyamızı layıkıyla sürdürmeye çalışacağız” dedi.
Çalışmaların yasalara ve kurallara uygun bir şekilde sürdürüleceğini belirten Özer Kanlı, “Derviş Eroğlu bir markadır. Kıbrıs Türk siyaset tarihine damga vurmuştur. Rauf Denktaş, Dr. Fazıl
Küçük’ten sonra 3. Liderdir. Bunun da avantajları var” diye konuştu.
Akıncı: Kaynağımız gönüllü bağışlar
Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylarından Mustafa Akıncı, Diyalog’a yaptığı açıklamada, seçim propagandası için henüz rakamsal olarak ifade edilebilecek bir bütçelerinin olmadığını söyledi.
Gönüllü bağışlarla birtakım çalışmalar yapıldığını belirten Akıncı, şunları söyledi:
“Bizim böyle rakam olarak şu kadar ayıracağımız bir bütçemiz yok. Bizi destekleyen iki siyasi partinin maddi olanakları ortada. Gönüllü bağışlarla olacak bu. Olmaya başladı. Dolayısıyla gerek kendi şahsi bütçemizde gerekse etrafımızdaki arkadaşlarımızdan gönüllü katılımları ile bir bütçe çıkacak. Ne kadar çıkarsa o kadarını harcayacağız. Bunu şu an itibariyle söylememiz çok zor. Seçimlerin harcamalarını kamuoyuna paylaşacağız.
Partilere katkı yapılıyor. Maddi kaynaklar açısından eşit bir yarış yok. En başta iki adayın makamları var. Biri Cumhurbaşkanı, diğeri meclis başkanı… Gördüğüm çerçevede bu makamların olanakları kullanılıyor. Bunlara devletin televizyonu radyosu da aynı şekilde katılıyor.
O anlamda da BRT’ye paramızla radyo ilanı verdik. O bile yayınlanmadı. Partilerin daha çok kaynakları var. Maddi anlamda eşit olmayan bir gerçek var. Ben gönüllü olarak katkıda bulunan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Henüz katkı yapmamış olan insanlarımıza sesleniyoruz. Küçük küçük katkılar bir araya gelince bizim kampanyada daha ileri bir noktaya gitmemize yardımcı olacağız. Halkın desteğinden memnunum. Her şey para değildir. Dayanışma ruhu beni destekleyenleri görünce her şeyden daha fazla destek gördüğümüzü anlıyoruz.”
Özersay: Artık yemek yedirmekle olmuyor
Bağımsız adaylardan Kudret Özersay, seçim sürecinde yaptıkları harcamaları şeffaf ve denetlenebilir bir yöntemle topladıkları bağışlarla karşıladıklarını söyledi. Bağışların toplanması aşamasında 5 bin TL bir üst limit belirlediklerini kaydeden Özersay, bağışta bulunan vatandaşlardan bu bağış karşılığında toplumsal bir yarar dışında herhangi bir taleplerinin olmadığına dair bir imza taahhüt edildiğini ifade etti.
Seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz tüm gelir ve giderlerin açıklanacağını belirten Özersay şöyle dedi:
“10 yıl önce olsaydı reklamlar, billboard afişleri, gazete ilanları gibi propagandalar önemli olabilirdi. Ancak artık bu devirde bunların işe yaradığını düşünmüyorum. Yemek yedirmeyle artık oy toplamanın mümkün olmadığı düşüncesindeyim. Hatta bunların artık ters teptiği de ifade edilebilirim. Şu anda çalışmalarımızı başarılı bir şekilde yürütüyoruz. Şu ana kadar borçlanmadık. Bu şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz.”
Kırdağ: Sosyal medyaya sarıldık
Cumhurbaşkanlığının Bağımsız adaylarından, renkli kişiliği ile tanınan Arif Salih Kırdağ da kendilerine herhangi bir devlet katkısının verilmemesinden yakındı. Seçim propagandasını kendi imkânları ile sürdürdüğüne işaret eden Kırdağ, daha çok sosyal medyayı kullandığını söyledi.
“ Sosyal medyaya ilaveten tarafsız gazete ve kanal vasıtasıyla da sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” diyen Kırdağ şunları kaydetti:
“Bu noktada bu yarış koşullarının adil olmadığı bir süreçte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çabalıyoruz. Devletin paraları sadece devletteki yasaları kendi menfaatleri kullanan kişilere aktarılıyor. Bu sene sadece 6,6 milyon verileceği ifade edildi. Bu adaletsizlik… Zaten demokrasinin bizde başından başladığından itibaren bağımsız adayların kavgası şeklinde geçtiği ortadadır. Bu demokrasi değildir. Demokrasimizin çarpıklığı burada… Biz demokrasi oyunu oynamaya devam edeceğiz.”
Kendisi gibi tek başına mücadele eden başka bir politikacı olmadığını savunan Kırdağ, “Mücadelesini sürdüren tek kişiyim. Bilinçli şekilde halkı uyararak halkı kotarmaya çalışmak, halkın 45’i sandığa gitmiyor. Bunların oyunu almak için ben varım. Şimdi kendi imkânlarımla karşılıyorum. Sponsor bulursam o sponsorların katkı sağlayacağım” dedi.
Onurer: Tek gelir üye aidatları
Geçtiğimiz haftalarda adaylığını açıklayan Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Onurer de Diyalog’a yaptığı açıklamada partisinin fazla bir bütçesi olmadığını dile getirdi. Üyelerden temin edilen aidatlarla propagandanın sürdürüleceğini belirten Onurer şunları kaydeti:
“Ayırdığımız özel bir bütçe yok. Zaten para harcayarak yürütülecek bir kampanya usulü değildir. Çok sınırlı, kısıtlı bir bütçe içe sadece yapmamız gereken işleri kapsayacak durumdadır. Alışıla gelmiş seçim kampanyaları olacağını düşünmüyoruz.
Seçim kampanyasının adil olacağını düşünmüyoruz. Sadece bu değil Kuzey Kıbrıs’ta hayatın adil olduğundan bahsedemeyiz. . Parası olanın medya ve diğer alanlarda yaşamı belirlediğini düşünüyorum. Halkımızın gücüne inanıyoruz.”