Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Kahramanoğlu 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
“Dünya Gıda Günü”nün her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün kuruluş tarihi olan 16 Ekim’de kutlanmakta olduğunu belirten Kahramanoğlu, bu bağlamda FAO’nun her yıl gıdanın önemine vurgu yapmak için farklı temada etkinlikler gerçekleştirdiğini ifade etti. FAO’nun dünya gıda günü ile ilgili bu yılki temasının “Yetiştir, Besle, Sürdür: Birlikte” olarak belirlendiğini belirten Kahramanoğlu “Ülkeler, özel sektör ve sivil toplum, gıda sistemimizin artan dünya nüfusunu besleyebilecek şekilde yeterli miktar ve çeşitlilikteki gıdayı yetiştirdiğimizden ve gezegenimizdeki sürdürülebilirliği birlikte sağladığımızdan emin olmalıdır” dedi.
Sürdürülebilir tarım kavramı önem kazanmaya başladı
Bu bağlamda herkese düşen roller bulunduğunu belirten Kahramanoğlu, “Bunların başında beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmek ve üretimi kolay, çevreyi ve ekolojik dengeyi bozmayan, besleyiciliği yüksek gıdaları tercih etmek gelmektedir. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren bilimde ve teknolojide meydana gelen gelişmeler ve atılımlar, tarımsal verimliliği artırmak için önemli katkılar sağlamıştır. Ancak 1980’li yıllardan sonra, tarımda aşırı girdi (gübre, pestisit, su, vs.) kullanımının ve tek tip üretimin yan etkileri ortaya çıkmış, hem verimlilik azalmış hem de çevre problemleri (toprak ve su kalitesinde azalma, hastalıklarda artış, biyoçeşitlilikte azalma vs.) ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte “sürdürülebilir tarım” kavramı önem kazanmaya başlamıştır” dedi.
Kavramlar birbirine karıştırılıyor
Bu noktada çoğu zaman birbiri ile karıştırılan iki kavrama açıklık getiren Kahramanoğlu, “Gıda güvenliği (food safety) ve gıda güvencesi (food security) kavramları çoğunlukla birbirine karıştırılıyor. En basit şekli ile gıda güvenliği gıdaların üretilmesi, hasadı, taşınması, işlenmesi, depolanması ve son tüketiciye sunulması sürecinde gıda kaynaklı problemlere ya da hastalıklara neden olan kimyasal (pestisit vs.), fiziksel (taş, cam, metal, vs.) ve biyolojik (Salmonella, koli basili, vs.) risk unsurlarını önleyecek ya da zararsız kılacak yaklaşımları ele almaktadır. Zehri zehir yapan dozudur! Tarımda kullanılan her kimyasalın da, insan sağlığını tehdit “edebileceği” bir Maksimum Kalıntı Seviyesi (MKS) olup, bu limitler yoğun bilimsel çalışmalar neticesinde Codex Pestisit Kalıntıları Komitesi-EPA ve Avrupa Birliği tarafından belirlenmektedir. Bu bağlamda, herhangi bir ürünün üretilmesi aşamasında kullanılmış olan kimyasalın, gıda bünyesinde belirtilen limitin altında kalması, o kimyasalın olası zararlarının önlenmesi anlamına gelmektedir. Dolayısı ile de, kontrollü ve diğer yöntemler ile entegre bir şekilde kullanılan pestisitler gıda güvenliği açısından bir risk teşkil etmemektedir.
Kahramanoğlu son olarak şunları söyledi: FAO’nun bu yılki teması olan “Yetiştir, Besle, Sürdür: Birlikte”, tek başına gıda üreticilerinin ulaşabileceği bir hedef olmayıp, sonundaki “birlikte” kavramından da anlaşılabileceği gibi entegre ve kanıta dayalı yaklaşımlar istemektedir. En basit şekli ile üretim alışkanlıklarımız ve yöntemlerimizle birlikte beslenme alışkanlıklarımız da değişmelidir. Bunun için de araştırmacılar, siyasetçiler, çiftçiler, tüketici örgütleri, özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği olmazsa olmazdır.