Diyalog Gazetesi

“Bebek canlıydı gözümle gördüm”

KIBRIS

Ada Hospital’de hemşire olarak çalışan tanığın, 8 buçuk aylık hamileliğin sonlandırılması ile ilgili anlattıkları herkesi şok etti

Ülke genelinde büyük infial yaratan ve sonucu merakla beklenen kürtaj davası dünde devam etti. Davanın dünkü oturumunda Ada Hospital’te embriyolog olarak çalışan H.A.B ile hemşire Z.N tanık olarak dinlendi. Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol’un başkanlık ettiği duruşmada tutuklu yargılanan Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilir ve emekli hemşire Taner Okburan, avukatları ve iddia makamı adına Kıdemli Savcı Erdinç’in Akyener hazır bulundu.
Sanıklardan Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, Verda Tunçbilek’i, Avukat Mustafa Şener, Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş temsil etti.
Embriyolog tanık H.A.B, Ada Hospital’de Verda Tunçbilek ile birlikte tüp bebek çalışmaları yaptıklarını ifade etti. Sanık Fahri Karagözlü’nün kadın doğum uzmanı olduğunu ifade eden tanık, ancak nasıl işlemler yaptığından bilgisi olmadığını söyledi. 
Tanık, Verda Tunçbilek’i yıllardır tanıdığını ve kürtaj yapmamaya yeminli olduğunu öne sürerek, “2 yıl önce babasını kaybetti. Yaşadığı olaydan dolayı kürtaj yapmamaya yemin etti” dedi.

Karagözlü, “Hadi yap Taner” dedi 
Ada Hospital Hastanesi’nde bir buçuk yıl hemşire olarak görev yapan tanık Z.N ise, 2014 yılında hastanede işe başladığını ifade ederek, 2015 yılının Aralık ayında yaşanan olayı şöyle aktardı: “Hastaneye taksi ile bir çift geldi. Kadın 8 buçuk aylık hamileydi. Ayşegül hemşire onları karşıladı ve Fahri beyin odasına götürdü. Ayşegül hemşire hastaya dosya açtı, ismini yazdı. Daha sonra ben ameliyat haneyi hazırlamak için yukarı çıktım. Sezaryen takımlarını çıkardım, ameliyathaneyi hazırladım. Fahri bey, Rasıha hanım, Taner bey ve Ayşegül hanım ameliyata girdiler. Ben, Rasıha hanım hastayı bayılttıktan sonra dışarı çıktım. 15-20 dakika sonra bir şeye ihtiyaçları var mı diye bakmaya gittim. Ameliyathaneye girince bebeğin Fahri beyin elinde olduğunu, Rasıha hanımın propofol iğnesi hazırlayıp Taner beye verdiğini gördüm. Fahri bey Taner beye, “Hadi yap” talimatı verdi. 

Ağlayarak alt kata indim…
Taner beyde bebeğin göbeğine iğneyi saldı. Bebek canlıydı, Hareket ediyordu. Teni pembeydi ve dış görünümünde bir aykırılık yoktu. İğneden sonra bebek morarmaya başladı.
Ağlayarak alta kata indim, hastanede çalışan temizlik işleri yapan Ş.K ile karşılaştım. Bana ameliyatın bitip bitmediğini sordu. Bende bitmediğini söyledim ve yine hastanede çalışan A.G ablanın yanına gittim. Ağladığım için bana neden ağladığımı sordu. Bende bebeğin kız bebek olduğunu, sağlıklı olduğunu ama Ayşegül’ün hasta olduğunu söylediğini ona anlattım. Ardından Ayşegül hemşire geldi ve “neden ağılıyorsun, bebek zaten hastaydı” dedi.
Ardından eve gittim. Ertesi gün hastaneye geldiğimde çocuğun annesinin olduğunu odaya gittim. Çocuğun annesine, “bebek büyüktü neden yaptınız” diye sordum. O da bana, “Benim için de zor bir karar oldu ama çocuk hastaydı” dedi. 

3 ayrı ifade verdi…
Tanık ifadesinin ardından Taner Okburan ile Ayşegül İşbilir’in avukatı Emre Kadri, Rasıha Serdaroğlu’nun avukatı Tahir Seroydaş ve Fahri Karagözlü’nün avukatı Güneş Menteş tarafından sorgulandı.
Üç avukatta, tanık Z.N’nin polise verdiği üç ayrı ifade ve davanın ön duruşmasında, bebeğe iğne yapıldığını söylediği ancak Rasıha Serdaroğlu’nun iğne hazırladığına, Taner Okburan’a verdiğine ve Fahri Karagözlü’nün talimatı ile Okburan’ın bebeğe iğe yaptığına dair bir ifadesi olmadığını söyledi. Avukatlar, tanığın daha önce isim zikretmediğini, dolayısı ile dünkü duruşmada söylediklerinin doğruları yansıtmadığını savundu.

Güneş Menteş, “Sizin iddianıza göre büyük bir bebeğe iğne yapıldı ve bebek öldü. Bu bir cinayet olur. Madem şahit oldunuz neden polise veya başka birine anlatmadınız” sorusunu tanığa yöneltti.
Tanık Z.N ise “maalesef şahit oldum. Şok oldum ama korktuğum için anlatmadım” dedi.
Tanık Z.N, avukatların “bebek zaten ölüydü” şeklindeki birçok soru ve iddialara karşın sarsılmayarak, “Bebek canlıydı, Gözümle gördüm. Ölü değildi” şeklinde cevaplar verdi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.