Çiğdem AYDIN
Girne’de Şubat ayında ortaya çıkan yasa dışı kürtaj davasının dünkü oturumuna iddia makamının sürpriz tanığı damgasını vurdu. Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davada 2014 yılında Ada Hospital’de kürtaj yaptıran N.D isimli 24 yaşındaki genç kadın tanık olarak dinlendi.
N.D, tanıklık yapmak için dün sabah Antalya’dan KKTC’ye geldi. N.D’den gömülü olarak bulunan fetüslerle eşleştirmek amacıyla kan ve DNA örnekleri alındı. Sabah saatlerinde ifadesi alınan N.D öğleden sonra da tanık kürsüsüne çıkarıldı. Sanıkların avukatları, N.D’nin tanık olarak dinlenmesinin ertelenmesini isteyerek, tanığı sorgulamak için zaman istedi. Avukatlar, tanığın ifadesinin ellerine yeni geçtiğini, sorgulama için hazırlanmak istediklerini beyan ederek, tanığın dinlenmesinin başka güne ertelenmesini talep etti.
Davanın savcısı Erdinç Akyener, yasalara göre ifadesi alınan kişinin aynı gün tanık olarak dinlenebileceğini, ayrıca adaletin tecelli etmesi için tanıklara müdahalenin önlenmesi gerektiğini, 17-19 haftalık fetüsün annesi M.A’nın geçen zaman içerisinde ifadesini değiştirip düşman tanık ilan edildiğini hatırlattı. Tanığa müdahale olabilir endişesi taşıdığını kaydeden Akyener, ayrıca Türkiye’den gelen tanığı akşam göndermek zorunda olduğunu da dile getirdi.
Savunmanın itirazı ve savcılığın talebini değerlendiren mahkeme, avukatların sorguya hazırlanabilmesi için duruşmaya bir saat ara verdi. Aranın ardından N.D tanık kürsüne çıktı.
Erkek arkadaşı Kıbrıs’a gönderdi
Kürtaj tarihinde 22 yaşında olan N.D yaşanan süreci şöyle aktardı:
“Şimdiye kadar KKTC’ye iki kez geldim. İkinci gelişim tanıklık yapmak içindir. İlk defasında ise kürtaj yaptırmak için geldim.17 Mart 2014 tarihinde KKTC’ye giriş, 21 Mart 2014 tarihinde ise çıkış yaptım. Kürtajla aldırdığım bebeğim erkek ve 5 aylıktı. KKTC’ye gelmezden önce Türkiye’de bir kadın doğum uzmanına göründüm. Bebeğim gayet sağlıklıydı. Türkiye’de bebeği aldıramayacağımız için erkek arkadaşım Fahri beyle görüşüp Kıbrıs’ı ayarladı. Bir miktar para verip beni KKTC’ye gönderdi. Buraya geldim. Havaalanından taksi ile Ada Hospital’e gittim. Beni kapıda karşıladılar. Fahri beyin odasına girdim. Ultrason çektiler, kan aldılar. Fahri beye bebeğin 5 aylık olduğunu söyledim. Sabah hastaneye gittim, öğleden sonra operasyona girdim. Operasyondan sonra 4 gün hastanede kaldım.21 Mart tarihinde sabah taburcu oldum akşam ise Türkiye’ye döndüm. Operasyon için 8 bin TL ödedim.”
Ameliyat öncesi ağlıyordum
Savcı Akyener’in “ameliyatta kimler vardı ve neler yaşandı” sorusu üzerine N.D sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fahri bey, Rasıha hanım ve Ayşegül hanım vardı. Ayşegül hanım kanımı aldıktan sonra yeşil ameliyat elbisesi giydim. Bebeği aldırmak istemediğim için ağlamaya başladım. Rasıha hanım pamukla gözyaşlarımı sildi. Operasyondan sonra hastanede kaldığım süreç içerisinde Verda hanım beni ziyaret etti. Tansiyonum düştüğü için bana bakmaya gelmişti. Beni muayene etti ve ’Nasılsın iyi misin’ diye sordu.
Sanıkları teşhis etti
Daha sonra savcı, tanıktan sanıkları teşhis etmesini istedi. Tüm sanıklar ayağa kalktı. Tanık N.D, Verda Tunçbilek, Fahri Karagözlü ve Ayşegül İşbilir’i tanıdığını ve operasyona bu üç sanığın girdiğini söyledi.
Tanık N.D mahkemede ifade verdikten sonra sanık avukatları tarafından sorgulandı. Sanıklar Taner Okburan ve Ayşegül İşbilir’in avukatı Emre Kadri, “Siz Türkiye’de doktora gittiniz ve bebeğinizin ölü olduğunu öğrendiniz. Bir umut belki farklı bir şey olur diye buraya geldiniz. Size bebeğinizin ölü olduğunu söylendi” iddiasında bulundu.
Tanık N.D ise bebeğinin gayet sağlıklı olduğunu, ölü olmadığını, istemediği halde aldırttığını söyledi.
Fahri Karagözlü’nün avukatı Güneş Menteş de Kadri ile aynı iddiayı ortaya koyarak bebeğin ölü olduğunu öne sürdü. Menteş, kürtaj davasının 10 aydır kamuoyunun gündeminde olduğunu ifade ederek, tanığa “neden şimdi geldiniz” sorusunu yöneltti.
Tanık N.D, “15-20 gün önce Türkiye’de ATV’de Müge Anlı’nın programında yasa dışı kürtaj davası olduğunu izledim. Daha sonra internetten baktım. Tüm doktorların kelepçeli fotoğrafları vardı. Hepsini tanıdım. Bebeği aldırmak istememiştim. Erkek arkadaşım bebeği istemedi ve kürtaj operasyonunu ayarladı. KKTC’ye geldiğimde her şey hazırdı. Aldırmak istemediğim için vicdan azabı çekiyordum. Bu nedenle tanıklık yapmak için geldim” dedi.
Rasıha Serdaroğu’nun avukatı Tahir Seroydaş ise kürtaj operasyonuna giren ismin Rasıha Serdaroğlu olmadığını, tanığın anestezi uzmanını hatırlayacak konumda olmadığını, çünkü doktor veya hemşirelerin operasyonda maske taktıklarını öne sürdü. N.D ayrıca kendisine bebek hastadır evrakı imzalattıklarını da öne sürdü.
Tanık N.D ise hastanede kaldığı 4 gün boyunca birçok kişiyi gördüğünü, ameliyattan önce ise maskesiz olarak Rasıha Serdaroğlu’nu gördüğünü ifade etti.
Seroydaş, Rasıha Serdaroğlu’nun operasyon esnasında gözlüklü olup olmadığını sordu.Tanık N.D ise gözlüksüz olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Seroydaş, duruşma öncesi müvekkilinden gözlüklerini çıkarmasını istediğini ifade ederek, “Ben söyledim gözlüklerini çıkar. Oysaki müvekkilim yıllardır gözlük takmaktadır ve 2014 yılında da gözlükle iş yapmaktaydı” iddiasında bulundu.
Savunmanın bu hamlesi üzerine tanık N.D , o gün Rasıha Serdaroğlu’nun gözlüksüz olduğunu tekrarladı.
Sürpriz tanığın dinlenmesinin ardından kürtaj davası yeni tanıkların dinlenmesi için Pazartesi gününe ertelendi.
Duruşmanın ardından tutuklu yargılanan sanıklar Verda Tunçbilek, Mehmet Ali Tunçbilek,Rasıha Serdaroğlu,Fahri Karagözlü,Ayşegül İşbilir ve Taner Okburan yeniden cezaevine götürüldü.