Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan işgücü anlaşmasında her ülkenin kendi mevzuatını uygulayacağının net olduğunu belirtti. Bakan Saner, Türkiye’den ön izinle işçi getirme koşulunu düzenleyen maddeye istinaden hazırlanacak uygulama protokolü ile ön izin koşulundan taviz verilmeyeceğinin netleşeceğini ifade etti.
Saner, “İşgücü Anlaşması’nın 10.maddesinin tanıdığı yetki ile konuyla ilgili bir uygulama protokolü hayata geçirilecek. İşçi temini konusunda ön izin koşulunun kaldırılmadığı uygulama protokolü ile netleştirilecek" dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, katıldığı televizyon programında çalışma yaşamı ve Türkiye ile imzalanan İş Gücü Anlaşması hakkında açıklamalarda bulundu.
Saner, gerek Komite gerekse Genel Kurul aşamasında İşgücü Anlaşması'nda üzerinde mutabakat sağlanamayan 2 konu hakkında da gerekli düzenlemenin yapılması için öneride bulunduğunu belirterek, ilgili maddeler konusunda Bakanlık tarafından Başsavcılıktan görüş alındığını ve herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi.
İşgücü Anlaşması’nın Türkiye ile karşılıklı istişare edilerek hazırlandığını anımsatan ve üzerinde uzlaşı sağlanamayan iki konu hakkında Türkiye yetkilileriyle görüş alışverişinde bulunulduğunu kaydeden Saner, her iki ülkenin kendi mevzuatını uygulayacağının net olduğunu ifade etti.
Gerek Komite aşamasında gerekse Meclis Genel Kurulunda tartışmalara neden olan anlaşmanın sözleşme kısmına da değinen Bakan Saner, uygulamada olan sözleşme ile imzalanan sözleşmedeki maddeleri kıyasladı.
Saner, mevcut sözleşmenin çok daha kötü ve yasaya uymadığını belirterek, anlaşma ile bunun netleştirildiğini, konunun aslında yeni sözleşme maddesi ile yasaya uygun hale getirildiğini ifade etti. Bu konuda CTP’li eski bakanların da olaydan haberdar olmadığını belirten Saner, “mevcut ile yenisi arasında mukayeseli bilgileri olmadan fikir yürüten ana muhalefete ve başkanına bunu yakıştırmadığını” kaydetti.
“İş sağlığı ve güvenliği bütünün bir parçası”
"İnşaatlarda yapı ile ilgili genel denetim yapılırsa inşaatlar durur" diyen Bakan Saner, iş sağlığı ve güvenliğinin bütünün bir parçası olduğuna dikkat çekerek, bütünü tam olarak yerine getirmeden salt iş sağlığı ve güvenliğini konuşmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Yapı denetimi ile ilgili herhangi bir yasal zorunluluğun da olmadığını anlatan Saner; mimarın, inşaat mühendisinin, müteahhidin, şantiye sorumlusunun ve ilgili kişilerin inşaat alanlarında bulunmadığını, yapı denetimi olmadan iş sağlığı güvenliği denetiminden bahsetmenin, boşuna konuşmak olduğunu söyledi.
İnşaatlarda yapılan denetimlerle ilgili de istatistiki bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, 2015 yılında inşaatlarda 25 genel,14 takip teftişi olmak üzere toplam 39; 2016’da genel 38, takip teftişi 22 olmak üzere toplam 60 denetim yapıldığını söyledi.
Bu teftiş ve denetimler yapılırken kayıtdışı işgücünün kayıt altına alınması için Bakanlık tarafından önce kanun hükmünde kararname daha sonra ise yasa olarak geçirilen düzenlemeden, 6382 kişinin faydalandığını ve kayıt altına alındığını anımsatan Saner; "Bu uygulama ile hem ülkede kayıt dışı olarak bulunan iş gücünü kayıt altına aldık hem de 2016 yılında kayıt altına aldığımız sekiz bin sigorta mükellefi ile Sosyal Sigortalar’ın ayaklarının üzerinde durmasına imkan yarattık" dedi.