Çiğdem AYDIN
Başkent Lefkoşa’da 17 Mart günü meydana gelen ve 23 yaşındaki Fatih Dudu isimli gencin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına neden olmakla Yüksek Mahkeme Başmukayidi Neşe Başkan’ın ehliyetinin iptaline ilişkin başvuru üzerine dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde duruşma gerçekleştirildi. Duruşmada tanık kürsüsüne çıkarak “Ehliyetimi iptal ederseniz mahrumiyet yaşarım, çocuklarımı okula götüremem” diyen Başkan’ın savunması kabul görmedi. Zanlının ehliyetine ilişkin başvuru kabul edilirken, kaza ile ilgili detaylar da ortaya çıktı. Duruşmada aktarılan olgularda çarpma noktası ile bariyerler arasında 100 santim mesafe olduğu, Dudu’nun üzerinde siyah renk pantolon ve kahverengi kazak olduğu, Dudu’nun sağdan sola geçmek için koşarak bariyerlerden atladığı, atlar atlamaz kaza olduğu belirtildi. Ayrıca, kaza anında aydınlatma lambalarının yandığı, 80 metre temiz görüş mesafesi olduğu ve sürücünün görüşünü etkileyecek etken olmadığı açıklandı.
Otopsi sonuçları mahkemeye aktarıldı
Kazada Dudu’nun vücudunun birçok yerinde kırıklar olduğu belirtilirken, hız ile ilgili bir tespitin henüz yapılmadığı ve zanlının aracında mekanik inceleme yapılacağı kaybedildi.
Zanlı Başkan’ın ehliyetinin iptaline ilişkin başvuruyu yapan Lefkoşa Trafik Şubesi’nde görevli Polis Çavuşu Yaşar Arkıner, 17 Mart tarihinde meydana gelen kazada yaşamını yitiren Dudu’nun otopsinin yapıldığını, omurilik kırılması, vücudunun birçok yerinde kemik kırılması, başta meydana gelen hasar ve iç kanama bulguları tespit ettiklerini ifade etti.
Alkol ve uyuşturucu tespiti için örnek alındı…
Polis, kaza ile ilgili bir görgü tanığından ifade aldıklarını söyledi. Kaza ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini, zanlının aracında teknik inceleme yapılacağını açıkladı. Zanlının göz muayenesinden geçirileceğini kaydeden polis, Fatih Dudu’dan ise alkol ve uyuşturucu tespiti için kan örnekleri aldıklarını ancak sonuçların henüz çıkmadığını ifade etti. Polis, zanlının davaları görülünceye kadar ehliyetine geçici olarak el konulmasını talep etti.
Avukat polislere soru yöneltti…
Daha sonra söz alan zanlı avukatı Hasan Esendağlı, soruşturmayı yapan polise sorular yöneltti. Yöneltilen sorulara karşın polis, kaza esnasında Fatih Dudu’nun siyah renk pantolon ve kahverengi üst giydiğini, görgü tanığından alınan ifadede Dudu’nun koşarak bariyerleri atladığını belirlediklerini ifade etti. Polis, kaza mahalline ait taslak kroki çizdiklerini, çarpma noktası ile bariyerin arasında 100 santim mesafe olduğunu söyledi. Yayanın hareketi sonucu kaza meydana geldiğini kaydeden polis, ancak sürücünün görüş mesafesini kısıtlayacak bir etken bulunmadığını,80 metre temiz görüş mesafesi bulunduğunu ifade etti.
“21 yıldır hiç kaza yapmadım…”
Tanık polisin arından savunma zanlı Neşe Başkan’ı tanık kürsüsüne çıkardı. Zanlı Başkan, 1994 yılından beridir sürüş ehliyeti sahibi olduğunu ve şimdiye kadar hiçbir kazaya karışmadığını dile getirdi. Eşinin İstanbul da avukatlık yaptığını, sürekli yurt dışına gittiğini belirten zanlı, 18 ve 13 yaşında iki çocuğu olduğunu belirtti.
“Geç saatlere kadar çalışıyorum…”
Zanlı Yüksek Mahkemede çalıştığını, son zamanlarda seçim çalışmaları nedeni ile geç saatlere kadar kaldıklarını ve hafta sonları dâhil çalıştıklarını belirterek, ehliyetine el konulması durumunda çocuklarını okula bırakmakta, işine gidip gelmekte zorluklar çekeceğini ifade etti.
Zanlı Çatalköy bölgesinde oturduğunu, KKTC’de toplu taşımada sıkıntı olduğunu hem kendisini hem de ayrı okullara giden çocuklarını toplayıp evden alacak veya eve bırakacak yakını olmadığını da dile getirdi.
“Kazayı engelleme şansı yoktu…”
Polisin aktardığı olguları ve Neşe Başkan’ın ifadesini ele alarak savunma yapan avukat Hasan Esendağlı, kazanın olgularına bakıldığında Fatih Dudu’nun bariyerleri atlayıp yola girmesi ile çarpmanın bir olduğunu, zanlının da ifadesinde, “Siyah pantolonu fark etmem ile çarpmam bir oldu” dediğini aktardı. Esendağlı, Fatih Dudu’nun giyindiği kıyafetlerin kamufulaj renkleri olduğunu ve bu renklerin esas amacının görünürlüğü engellemek olduğunu dile getirdi. Zanlı Neşe Başkan’ın alkollü olmadığını, süratli olduğuna dair bulgu yapılmadığını kaydeden Esendağlı, zanlının bu kazayı engelleme şansı olmadığını vurguladı.
“Zanlının hayatı zorlaşacak…”
Yasanın esas amacının tedbir amaçlı ehliyete el konulması olduğunu, zanlının ehliyetine el konulmasının yasanın ön gördüğü tedbir amacını aşarak cezalandırma olacağını, çocuklarını okula bırakıp, almak ve işe gidip gelmek zorunda olan zanlının hayatını zorlaştırmaktan başka işe yaramayacağını vurguladı. Esendağlı, ehliyetin iptaline ilişkin başvurunun reddedilmesini talep etti.
“Ehliyetine el konuldu…”
Duruşmaya bakan Yargıç Meltem Dündar, aktarılan hususları değerlendirdiğini belirterek zanlının suçlu olup olmadığına dair bir çıkarımda bulunmadığını, bunun Ağır Ceza mahkemesi yetkisinde olduğunu söyledi. Dündar, ölümlü kazaların yaygınlığını dikkate aldığını, zanlının ehliyetine el konulması halinde yaşayacağı sıkıntı ile kamu menfaati arasında bir seçim yaptığını, dolayısı ile davaları görülünceye kadar ehliyetine el konulmasına karar verdiğini açıkladı.
Yargıcın kararının ardından savunma, kararı istinaf edeceklerini ve istinaf kararına kadar zanlının ehliyetinin kendisinde kalmasını talep etti. Yargıç, istinaf sonuçlanıncaya kadar verilen kararın askıya alınmasının emri tamamen hükümsüz kılacağını belirterek, bu talebi de reddetti.