Azarbaycan çıkarması ve perde gerisi 

Azerbaycan’a giden yaklaşık 200 kişilik Kuzey Kıbrıs’ta var olan hemen hemen tüm sivil toplum kuruluşları, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Seyahat acenteleri birliği, Casino işletmecileri birliği, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, KOOP ve adanın hemen hemen tüm üniversiteleri. Kendilerince katkı koymaya gayret eden diğer kuruluşlar eşliğinde; KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen iki günlük bir temaslar zinciri.
Böylesi bir tabloya uzaktan baktığınız zaman; sanki bir uçak dolusu insan devletin imkanlarıyla Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye getirildi, yenildi, içildi, fotoğrafları çekildi ve yine her zaman olduğu gibi hiçbir şey olmayacak algısıyla tekrardan ülkeye dönüldü. Geçmişte yapılan benzer olayların ve tanıtım etkinliklerinin mutlaka dışında tutulması gereken bir etkinlikler zinciri yaşadık. Organizasyonun kendi içerisindeki aksaklıklar bir yana; perdenin içerisinde neler yaşandığı ve perdenin sonunda nelerin yaşanabileceği özellikle iyi hesap edilmesi gerek.
Bu arada; bütün yukarıda bahsettiğim kurum ve kuruluşların kendi masraflarını kendilerinin karşıladığını; hatta farklı kesimleri de kendi ceplerinden finanse ettiklerini de söyleyebilirim. Önce bunu tesis edelim. Daha fazla ileriye de gitmeye gerek yok.

Siyasi ve ekonomik beklentiler neler olabilir?

Öncelikle; Azerbaycan’daki Haydar Aliyev‘in, TC Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile kültürel bir etkinliği tasarlamak ve bu bakış açısıyla siyasi ve ekonomik adımları büyük işbirliğine dönüştürülmesi fikri çok önemli bir yaklaşımdı. 
Belki Azerbaycan bugün veya çok yakın bir zamanda Kuzey Kıbrıs’a direk uçmayacak, belki siyasi bir temsilcilik açmayacak, hatta siyaseten de 2023 yılı içerisinde tanımayacak ancak bunların tümünün 2024 yılı içerisinde veya sonrasında bunların bir kısmının gerçekleşmeyeceğini söylemek, artık değişen parametrelerin( siyasi ve ekonomik) doğru hesap edilmesini görememektir. 
Atılan bugünkü bu adımlar; yaptığımız temaslarda Sanayi odası ve veya ticaret odası bağlamında buradaki ( bu satırları havaalanı dönüş yolunda Bakü’den yazıyorum) muhataplarını tam anlamıyla misyonunu gerçekleştirmemiş olabilir hatta turizm sektörümüzde gerek acenteler, gerekse turizmciler beklentilerini karşılamayabilir. Tamam. Bunu buradaki bu alandaki dostlarımızla yaptığımız görüşmelerden anlayabiliyoruz. Bir diğer taraftan güzel olan kesin bir şey var; bu sektörlerimizi temsil eden herkesin yüzünde bu kez farklı bir inanç farklı bir gülümseme ve geleceğe dair gerçekten önemli bir güven var. 
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Sayın Dimağ Çağıner “2024 yılından hem siyaseten hem de ekonomik yani turizm anlamda Azerbaycan’dan önemli açılımlar olacak, çok ümitliyim “ diye şahsıma görüşlerini bildirdi. Belli ki mutfakta pişirilen bir yemek var ve artık müşterinin önüne konulması bekleniliyor. 
Kendimin yaptığı daha önceki temaslarda ve buradaki şimdiki milletvekili olan üst kademe yöneticiliği yapan kişilerde ise “ hocam göreceksiniz elimizin kolumuzun bağlı olduğu Karabağ sorununun bitmesiyle tüm alanlarda Azerbaycan kanadından Kuzey Kıbrıs’a büyük bir siyasi ekonomik ve kültürel akın başlayacak. Bunu ilerleyen günlerde hepimiz görerek sevinerek izleyeceğiz. “ Bu arada ilk akşamki düzenlenen gala etkinliğine 30’dan fazla milletvekili, ayrıca sekiz Bakan ve Bakan yardımcısının Bakü parlamentosundan katıldığını belirtmekte fayda var. 2016 ve 2018 yıllarında Bakü’ye yaptığımız benzer tanıtım etkinliklerinde Bakü’deki Devleti Aliye’nin kesinlikle ilgi göstermediğine şahit olan birisiyim. Bu defa gerçekten bazı değişim süreçlerini kendi gözlerimle yaşamış ve bu değişiklikleri de görüyorum. 

Kıbrıs Üniversiteler Birliği 

Perdenin gerisinde siyaseten yaşanan bazı gelişmelerden mutlaka haberimiz olmadı ve onlar yakın bir zamanda açıklanacak. Bilemiyorum. Bir diğer tarafta bu iki günlük süreç içerisinde Kıbrıs Üniversiteler Birliği’nin ve özellikle başkan Selman Arslanbas‘ın kişisel işbirlikleri ve temasları sonucunda önemli kazanımlar elde ettiğimizin de bilgisini vermem gerekiyor. Bakü’deki önemli televizyon kanallarının ve medya sahiplerinin ayrıca 102 yıllık Bakü Pedagoji Üniversitesi, Bakü Neft Üniversitesi rektör ve rektör yardımcıları, ayrıca Hazar Üniversitesi rektör yardımcısı ve genel sekreterinin de katıldığı Kıbrıs üniversiteler birliği toplantısında müşterek kararlar alındı. 
Geleceğe dair üniversiteleşme hareketinin kuzey Kıbrıs’ta en azından Azerbaycan’da temelleri sağlam bir işbirliği ile dönüşeceği zamanları göreceğiz. 
Belki şu anda imzalanan ve biten bir şey yok ancak kesin olan bir şey var o da Azerbaycan KKTC üniversiteler Birliği’nin kurulması için dünkü toplantıda görüş birliğine karar verildiği ve imzaların en erken zamanda atılacağını söyleyebilirim. Azerbaycan’da üniversitelere yerleşemeyen ve yurtdışında okumaya karar veren öğrencilerin mutlak surette KKTC pazarına yönlendirilmeleri ülkemiz adına çok büyük bir adım olacaktır. Toplantıda alınan bazı görüşler de ise mutlak surette eğitim kalitesinin seviye atlaması için işbirliklerinin yapılması için çok erken bir zamanda girişimlere başlıyoruz. 
Artık ismi ne olursa olsun geçmişte bekleyelim bakalım bizi hangi ülkeler tanıyacak, hangi ülkeler bizimle ekonomik işbirliğine girecek, Avrupa birliği ne yapacak gibi düşüncelerden arınıp öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin Öncü Siyaseti çerçevesinde Azerbaycan Bakü ekseninden başlayan bu adım Kafkas coğrafyasına yayılacaktır. 
En azından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugününden daha ileriye gidecek olan adımların atılacak. Bu anlamda; perdenin gerisindeki lobi faaliyetlerini doğru hesap etmemiz gerekmekte. Artık beklemek ve durmak kimsenin işine gelmez. Böylesi atılan adımları da şuursuzca eleştirmek kimseye fayda getirmez. Güzel günler yakın, belki yarından da yakın.