Türkiye’den deniz altından döşenen boru hatlarıyla KKTC’ye getirilecek su konusu, bir taraftan Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde ele alınırken, diğer yandan Geçitköy ve Çamlıbel kökenli Kıbrıslı Rumarın, arazilerinin yasadışı kullanıldığı iddiasıyla dava açtıkları bildirildi.
Simerini gazetesi: “Türkiye’den İşgal Bölgelerine Su Taşıma Hattının İnşasının Arkasındaki Sebep Siyasi” başlığı altında verdiği haberinde, “Panağra” (Geçitköy) ve “Mirtu” (Çamlıbel) kökenli Kıbrıslı Rumların, bölgeye inşa edilen barajın “yasadışı” olduğu iddiasıyla Rum mahkemelerinde dava açtıklarını yazdı.
Gazete, Rum tarım örgütlerinin temsilcilerinin de Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde konuya ilişkin görüşlerini ve endişelerini dile getirdiklerini, örgüt temsilcilerinin, KKTC’ye suyun gelmesiyle tarımsal ürünlerin çok daha ucuza üretilebileceği, bunun da Kıbrıs Rum üreticileri olumsuz etkileyeceği görüşlerini ortaya koyduklarını aktardı.
Haberde ayrıca, su boru hattının Temmuz ayında faaliyete geçmesi ihtimalinin bulunduğu vurgulandı.
Danimarka’ya tepki
Politis gazetesi de “Su Kapıda – Yüzyılın Projesi Karşısında Hukuki Temel Aralık Ayında Atıldı – Temelde Özelleştirme – Türkiye’den Gelecek Suyun İdaresine İlişkin Kıbrıs Türk Çerçevesi Hazır” başlıkları altında verdiği haberde, Rum siyasi parti temsilcilerinin, su projesine karşı saldırgan politika izlenmesini istemelerine karşın, Rum Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masası Müdürü Andreas Hacihrisanthu’nun bunu desteklemediğini yazdı.
Göçmenler Komitesi toplantısında konuşan Hacihrisanthu, “BM Güvenlik Konseyine başvuru yapılmasının, o devlet başvurunun sonuçlarını kontrol edebildiğinde mümkün olduğunu” belirtti.
Hacihrisanthu, şu an için yapılan şeyin, söz konusu projeye malzeme temin eden şirketlerin ülkelerine yönelik büyükelçiler düzeyinde yapılan girişimler şeklinde olduğunu belirterek, en son girişimin, su basıncını ölçecek aletleri sağlayan şirketin bulunduğu Danimarka’ya yönelik yapıldığını vurguladı.
Hacihrisanthu ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının projeyi Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde gündeme getirmediğini de belirtti.
Gazete, Rum Bakanlar Kurulu’nun 2014 yılında aldığı gizli bir kararla projenin sonuçlarını değerlendirecek iki bakanlı bir komite kurulduğunu, geçtiğimiz Aralık ayında da konuya ilişkin yasaların meclisten geçirildiğini yazdı.
Haberde, Aralık ayında, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) ve kıta sahanlığına kablo ve boru döşenmesine ilişkin yasaların da yayınlandığı belirtilirken, bu yasaların Güney Kıbrıs’ın su projesi karşısında yapacağı tüm faaliyetlerin hukuki zeminini oluşturduğu iddia edildi.