Çiğdem AYDIN
İşadamı Asım Dedezade, Kuzey Kıbrıs’taki uygulamalara bugüne kadar benzeri görülmemiş bir tepki gösterdi. Hükümetin icraatlarını sert bir dille eleştiren Asım Dedezade “Hükümet iş ve arsa dağıtıyor. Başka bir iş yaptığı yok. 2015’te benim isteğim iş değil arsadır” dedi. Tercihinin Esentepe bölgesi olduğunu belirten Asım Dedezade, arsanın yerini de ‘Harita 23, Parsel 84’ olarak belirledi.
“Siyasiler halkı eline göre buldu, ama halk da siyasileri eline göre buldu” şeklinde konuşan Dedezade, işlerine geldiği zaman AB yanlısı olanların, işlerine gelmediğinde AB yasalarını uygulamadıklarını belirtti.
2014 değerlendirmesi
İşadamı Asım Dedezade 2014 yılını şöyle değerlendirdi:
“2014 yılında ülkede bildiğimiz düzen devam etti. Rekabet Kurulu hiç bir şey yapmadı, hiçbir karar almadı. Siyasiler ne yazık ki halkı eline göre buldu ve istedikleri gibi oynamaya devam etti. Halkı eline göre buldular derken, halkta siyasileri eline göre buldu demek doğru olur. Siyasiler işlerine geldiği zaman barışçı, çözümcü AB taraftarıdırlar. işlerine gelmediğinde ise, zam yapalım Avrupa Birliği’nde bu işler nasıl yapılır boşver dercesine davranabiliyorlar. Avrupa Birliği’nin kesinlikle kabul edemediği ve hapislikle cezalandırılabilen konularda bile rahatlıkla çıkıp halkın önünde gazetelere beyan verebiliyorlar.
Sayın Belediye Başkanlarının yaptığı gibi.Fakat ters taraftan da baktığımız da halk da arzu ettiği her şeyi bu siyasilerden koparıyor, o anlamda halk da siyasileri eline göre buldu. Dolayısıyla halkı eline göre bulan siyasiler, siyasileri eline göre bulan bir grup ve bütün bunları finanse eden bir Ankara vardır.
Çünkü bir düzenin devam edebilmesi için birisinin finanse etmesi lazım ve sürdürülmesi için de finanse edenin mutlu ve memnun olması lazım. Demek ki herkes memnun aksi takdirde Ankara finansmanını şimdiye kadar geri çekilmesi lazımdı. Bu anlamda çok mutlu bir üçlü var. Siyasi yönetim, halk, ve finansör Türkiye. Peki bizler neresindeyiz o zaman”.
Memur devleti oldu
Dedezade açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“ Hatırlatmak isterim, Özal döneminde kaç kişisiniz hepinizi memur yapalım söylemi vardı, ama Özal o dönem bir şey daha söyledi. 1986’da Kuzey Kıbrıs’ın maliyetinin çok yüksek olduğunu söylemeye başladı. Bana göre, Kıbrıslı Türkler bilmelidir ki KKTC hükümet bütçesi yüzde 86’sı bu yıl, geçen yıl yüzde 85, iki yıl önce yüzde 86, bütçenin yüzde 86’sı memur ve emekli maaşlarına gitti. Bunu şikayet olarak söylemiyorum, bu ülkede gerçek budur. Maliyeden 70 bin çek çıktığını Maliye eski bakan Ersin Tatar söylemişti. Hatırlatırım bu da bizlere şunu gösterir, bütçenin yüzde 86’sı bugün devlet memuruna gider ve devletten emekli olan memura gider burada bu sorgulanması gereken bir durumdur. İki yıl önce yayınlanan bir haberde, Rekabet Kurulunun hayata geçirildiği ancak çalışamadığını çünkü masa ve sandalyesinin olmadığı yazılıp çizildi. Bu personel bugün 9 bin TL maaş alıyor, ben 9 bin Tl maaş alsam masamı sırtımda taşırdım ve çalışmaya başlardım. Orada 8 memur var ve iki yıl geçmesine karşın bu kurulun yaptığı herhangi bir icraat da duymadım okumadım. Demek ki zihniyet çalışma zihniyeti değildir. Kimin parasını alıyorsun, halkın parasını. Herkes bir finansörün olduğu bilinciyle çalışıyor ne yazık ki niyet çalışmak, hizmet vermek olmuyor bu defa, çünkü finanse edileceğini biliyor. Finanse edenler veriyor , versin elbette ama bu paraları alanlar da bu sorumluluğu hissetmelidir. Ben 9 bin Tl alsam bu sorumluluğa layık olarak çalışırım.Siz 4 yıl boyunca her ay bu parayı alacaksınız ve tek bir karar dahi üretmeyeceksiniz. Ben Ticaret Odası üyesiyim ve buradan çağrımdır bizi temsil eden “Süs” derhal görevden alınmalıdır.”