Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, “Doğu Akdeniz’deki haklarımızı almakta yeni Cumhurbaşkanının kim olacağı belirleyici olacak” dedi.
Özersay; Washington, New York ve Londra’da çok farklı düşünce kuruluşlarında gidip toplantılar yapıp konferanslar verdiğini; her platformda iki tarafın kavga etmeden doğalgazı birlikte nasıl işletebileceğini ya da nasıl paylaşma müzakeresi yapabileceğini anlattığını söyledi.
Katıldığı televizyon programında öne çıkan başlıkları değerlendiren Özersay, “Kapsamlı çözümden önce doğalgazın paylaşımı konuşulacak bir aşamaya gelmiştir. Bunu ileriye taşımak gerekmektedir. Bunu yapabileceğime inanıyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanının kim olacağı belirleyici olacak
Özersay, tüm dünya güçlerinin gözünün Doğu Akdeniz’e çevrildiğini, Cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağının Kıbrıslı Türklerin haklarını aramak ve almak konusunda belirleyici olacağını kaydetti.
“Kıbrıs Türk halkının iradesini kimse küçümsememelidir” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası ilişkilerde ve diplomaside ‘soft power’ diye bir kavram vardır. Bu kavram, sizin nüfus, askeri güç, ekonomide çok güçlü olmadığınız hallerde dahi çeşitli sebeplerle güç elde edebileceğinizi anlatır. Bunu iyi kullanırsanız sonuç da alırsınız. Kıbrıs Türk halkının gücünün en önemli kaynağı iradesidir. Kıbrıs adasının geleceğinin belirlenmesinde, yeni bir statü, bir durum ortaya çıkacaksa Kıbrıs Türk halkının iradesine, ‘evet’ine ihtiyaç vardır. Adanın geleceğinin belirlenmesinde olmazsa olmazdır. Nüfusu ne olursa olsun önemlidir, güç unsurudur. Kıbrıs Türk halkının iradesini ne kadar çok görünür kılarsanız, KKTC de bölgede o kadar güçlenir ve oyun kurucu bir aktöre dönüşür. Bunun dışında bilgi, fikir, proje geliştirme, kamu diplomasisi de birer güçtür. Her düzeyde yapacağınız görüşmede konulara eğer hakimseniz, uluslararası hukuk yönünü biliyorsanız, insan hakları yönüne hakimseniz, diplomasi, siyasi tarih, güç politikası biliyorsanız olası etki ve sonuçlarını kestirebilirsiniz. Bir halkın, devletin temsilcisi olarak öyle bir tablo çizersiniz ki ikna edersiniz.”
Proaktif diplomasi şart
Doğu Akdeniz’de doğalgazla ilgili yapıcı, taraflar arasında tanıma-tanımama ilişkisine takılmayıp aşabilecek, yaratıcı bazı öneriler geliştirilmesi halinde uluslararası aktörlerin bunu görmezden gelemeyeceğinin belirten Özersay, “Geçen süre zarfında bunu yapabildiğime inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı göreviyle ilgili de iddiam çok daha iyisini yapmaktır” dedi. Bu bölge içerisinde tanınmayan tek devletin sadece KKTC olmadığını, Türkiye’nin de Kıbrıs Rum Devleti’ni tanımadığını söyleyen Özersay, “Bu kaynakların ortaklarının Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olduğu herkes tarafından kabul edilirken çıkış yolu önermek zorundasınız. Bu göreve geldiğimde ilk yurt dışı ziyaretimi Ankara’ya değil, Roma’ya yaptım. İtalyan doğalgaz şirketi ENI’yle gidip orada yaptığımız görüşme aslında dünyanın artık değişmekte olduğunu sadece devletlerle, uluslararası örgütlerle değil, devlet dışı uluslararası aktörlerle de bizim aşık atmak zorunda olduğumuzun göstergesiydi. Tanınmayan bir devletin Dışişleri Bakanı olarak bu adımları atabildiğime göre Cumhurbaşkanı olarak çok daha rahat atarım” ifadesini kullandı.