Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin “çözümün engeli değil, vazgeçilmezi” olduğunu vurguladı.
Diyalog TV’de Mert Özdeş’in programına konuk olan Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusuna ilişkin soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
“Söz konusu vatan ise, gerisi teferruattır” diyen Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunda, Türk tarafının tüm iyi niyetli yaklaşımlarına rağmen olumlu bir sonuca, kalıcı bir anlaşmaya varılamamasının “Rum tarafının tercihi” olduğunu kaydetti.
Ertuğruloğlu, aralarda kesintiler olsa da yarım asra yaklaşan müzakere sürecini çeşitli mazeretlerle sabote eden Rum tarafının, hak etmeden sahip olduğu avantajlı durumun BM tarafından düzeltilmedikçe Rumların anlaşmaya yanaşmasının beklenemeyeceğini ifade etti.
Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin tüm iç kavgalarına karşın; “Türk tarafına bakışlarında, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sahip çıkışlarında ve kendilerini adanın gerçek sahipleri görmelerinde farklılıklara rastlanmadığına işaret eden
“Gerçekleri görmeyen kesimler var”
Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:
“Kıbrıs sorununun ne olduğuna ilişkin tespitleri ortaktır. Rum tarafının tümüne göre Kıbrıs meselesi 1974 yılında başlayan istila ve işgal sorunudur. Dahası egemenliklerini Ada’nın dört bir yanına yaymaktır. Onlara göre Kıbrıs Türk halkının Ada’daki hak ve hukukundan söz etmek tabudur.
Ne acıdır ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleri göremeyen ya da kabul etmeyen, Kıbrıs’ta 1974 öncesi yaşananları yok sayan düşünce sahiplerinin varlığı ve çıkardıkları seslerin Rum tarafını yüreklendirmekte ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne zarar vermekten öteye geçmemektedir.
Artık iç siyasette avantaj elde etmek adına yapılan eylem ve söylemlerin devletimizi yıpratmakta olduğunun farkına varmalıyız. Söz konusu vatanımız ise, gerisinin teferruat olduğunu kavramalıyız.
Kıbrıs Türk halkının bu coğrafyada sahip olduğu hak ve hukukunu korumak, kollamak gelecek nesillerimize karşı borcumuzdur. Sahip olduğumuz devletimiz Ada’da bulunacak çözüme engel değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varılacak anlaşmanın temelidir ve vazgeçilmezidir.”