Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderlerin Kıbrıs sorununu kendilerinin çözmeye çalıştığı bir dönemden geçildiğini, bunun süreci de zor kılan unsur olabileceğini ancak 2004’de referanduma sunulan Annan Planından en önemli farkının bu olduğunu belirtti.
Akıncı, kurulacak federasyonun “yürümemeli” denememesi için anlaşmada caydırıcı bir güç olması gerektiğini de vurguladı.
Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile görüşmesini de değerlendiren Akıncı, “Ortada olağan dışı bir şey yok, herhangi bir Amerikan planı da yok” dedi.
Akıncı, Nuland’ın Kıbrıs Türk tarafından duyduğunu Güney Kıbrıs yetkilileriyle, Güney Kıbrıs yetkililerinden de duyduklarını Kıbrıslı Türk yetkililerle paylaşmak istiyor olabileceğini söyledi.
Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderlerin Kıbrıs sorununu kendilerinin çözmeye çalıştığı bir dönemden geçildiğini belirten Akıncı, bunun süreci de zor kılan unsur olabileceğini ancak 2004’de referanduma sunulan Annan Planından en önemli farkının bu olduğunu kaydetti.
Akıncı, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayında basına açıklamada bulundu.
Akıncı, dünkü görüşmede, merkezi yönetimin karar alma sürecinde eksik kalan noktaların üzerinde durulduğunu, bu konuların bugün tamamlanabileceğini, dünkü görüşmede de bir takım yakınlaşmalar elde edildiğini söyledi.
Garanti ve güvence
Garantiler konusunda bir soru üzerine Akıncı, garantilerin en son bölümde ele alınacak ve İngiltere, Yunanistan ve Türkiye’yi de ilgilendiren boyutu olan bir konu olduğunu, çünkü söz konusu ülkelerin imzası olmadan anlaşmanın herhangi bir noktasında değişikliğe uğratılamayacağını söyledi.
Dönüşümlü başkanlık
Kıbrıs Rum tarafında bazı kesimlerin “dönüşümlü başkanlık veremeyiz” ifadelerine de atıfta bulunan Akıncı, Kıbrıs Rum kesiminde yer alan son parlamenterler seçiminin ardından Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisinin oluşumundan Kıbrıs Türk tarafının da endişelerinin olmasının doğal olduğunu söyledi. Akıncı “Dönüşümlü başkanlığı içermeyen bir anlaşmayı halka sunmamız söz konusu değil” dedi.
“Caydırıcı bir güç lazım”
Akıncı, “Parlamentoda güç kazandığını gördüğümüz bazı siyasal gruplar, iki kesimli, iki toplumlu federasyonun kavramına bile karşı çıkıyorlar, ilkesel anlamda karşı çıkıyorlar. Bu ilkesel anlamda karşı çıkanlar yarın ‘biz bunu hazmedemedik, onun için bu Federasyon yürümemeli’ dediği noktada caydırıcı bir güç olması lazım. Her şey olup bittikten sonra birilerinin gelip bir şeyler yapmasından bahsetmiyorum. Buna tevessül edecek olanların caydırıcılık unsuruyla karşı karşıya kalacağını bilmesi lazım. Bu çok önemli. Olaya sadece güvence güvenlik boyutuyla ilgili değil, bunun yanı sıra bir de kuracağımız federal statünün yaşayabilirliğinin bir şekilde garanti altına alınması meselesidir” dedi.
Nuland: Özveriden çok memnun olduk
Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da, adada çözüme ulaşmak adına ortaya konan özveriden çok memnun olduklarını söyledi.
Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile gerçekleştirdiği ikinci görüşmenin ardından kısa bir açıklama yapan Nuland, tarafların çözüme ulaşma yönünde ortaya çok yaratıcı fikirler attığını kaydetti ve liderlerin ortaya koyduğu çalışmayla iyi bir ilerleme olduğunu söyledi.
Nuland, Kıbrıslıların yürüttüğü müzakere sürecinde ABD’nin üzerine düşenin bir dost olarak taraflara yardımcı olmak olduğunu da ekledi.
Anastasiadis: Bazı konularda anlaşmazlık sürüyor
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, müzakerelerle ilgili olarak, “bazı konularda daha fazla ilerleme olduğunu, bazı konularda ise anlaşmazlıkların sürdüğünü” belirtti
Rum haber kaynaklarına göre Anastasiadis, yeni tur yoğunlaştırılmış müzakereler çerçevesinde bugün gerçekleştirilen görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yaptı.
Bugünkü görüşmede “iki oluşturucu devletin yönetime etkili bir şekilde katılımı, yönetim başlığının diğer boyutları ve gelecekte anayasada yapılabilecek olası değişiklikler” konularının görüşüldüğünü söyleyen Anastasiadis, “bazı konularda daha fazla ilerlemeler olduğunu, bazı konularda ise anlaşmazlıkların sürdüğünü” belirtti.