Suna ERDEN
Gelişen ekonomik koşullar, elektrik faturalarının kabarık olması, tüp gaza ardı ardına gelen zamlar kışa hazırlıklarının da değişmene neden oldu. Dar ve orta gelirli vatandaşlar, apartmanların altına istifledikleri odunlarla kış soğuğuna hazırlanırken, ucuz ısınma yöntemlerine dönüş odun sobası kullanımı yaygınlaştırdı. Orta ve dar gelirliler istifledikleri odunlarla kışı atlatmaya çalışırken son yıllarda artan odun sobası kullanımı ve beraberinde oduna olan ihtiyacın artması kaçak ağaç kesimini de tetikledi. Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, klima veya elektrikli aletlerle ısınacak durumda olmayan vatandaşların odun sobasına yöneldiğini, son yıllarda soba kullanımında artış olduğunu, bunula beraber ortaya çıkan odun ihtiyacından dolayı kaçak ağaç kesiminin arttığını söyledi. Diyalog’a konuşan Sahir, “Bu ülkede sobalarda yakacak kadar ağacımız yok” dedi.
Hayat pahalılığından ağaçlarda nasibini alıyor
Sahir, ekonomik nedenlerden dolayı artan odun sobası kullanımının kaçak ağaç kesimini tetiklediğini söyledi. Geçmiş yıllarda meydana gelen yangınlardan dolayı ormanların büyük çoğunluğunun yok olduğunu kaydeden Sahir, “1995 ve 1998 yıllarında iki büyük yangın yaşandı. Bu yangınlarda büyük ormanlık alanlar yok oldu” dedi. Yangınlar için yeterli önlemlerin alınmadığını, ağaçların korunamadığını belirten Sahir, bunlar yetmezmiş gibi son yıllarda artan odun sobası kullanımın kaçak ağaç kesimini tetiklediğini savundu. Sahir, “hayat pahalılığı, yüksek elektrik fiyatları odun sobası kullanımını yaygınlaştırdı. Isınma ihtiyacını elektrik yoluyla karşılayamayan dar gelirli, bu yolu tercih etmek zorunda kaldı. Bu nedenle oduna olan talep artınca kaçak ağaç kesimi de arttı. Asırlık ağaçlar yok edildi. Zeytin ağaçları katledildi” şeklinde konuştu. Ağaçları korumaya yönelik ayrı bir yasa olmadığını, kaçak kesim için caydırıcı cezalar bulunmadığını ifade eden Sahir, bu suçu işleyenlerin para cezası ile kurtulduğunu dile getirdi.
Isınma lüks hale geldi
Sahir, “Ülkemizde ısınma çok pahalı ve lüks bir hale gelmiştir. Dar gelirliler klima veya elektrikli aletlerle ısınacak durumda değildir. Elektrik fiyatları bütçeleri zorlamaktadır. Bu nedenle başka ısınma yollarına gidilmiştir. Ancak Kuzey Kıbrıs, odun sobası kullanmaya uygun bir yer değildir. Bu kadar odun sobasına yetecek kadar ağacımız yoktur. Ayrıca çevre de kirlenmektedir “şeklînde konuştu. Sahir, piyasada bir ton odunun kalitesine göre 400 ile 450 TL arasında satıldığını ifade ederek, bu meblağı dahi ödeyecek gücü olmayan kişiler olduğunu, bu kişilerin de odun yerine sobalarda yanmış makine yağı, lastik ve petrokök gibi ucuz maddeleri yaktığını söyledi. Sahir, “Bunlar oldukça tehlikeli ve çevreye zarar veren maddelerdir” ifadesini kullandı.