Suna ERDEN
Lefkoşa’ya bağlı Haspolat’ta Tutar 5 Apartmanının merdiven boşluğundaki Nijerya ve Gana uyruklu kiracıların valizlerini ve eşyalarını ateşe vererek, yangın çıkmasına, bir kişinin ölümüne, bir kişinin de ağır yaralanmasına neden olmakla suçlanan Sakher Mansour Abdul Elmughrabi, İlyas El-Ghazali ve binanın sahibi Mustafa Tutar dün sabah yeniden mahkemeye çıkarıldı. Soruşturma kapsamında 19 gündür tutuklu olan zanlıların cezaevine gönderilmesi talep edilirken, bu süre içerisinde 70 ifade alındığı ve 13 kamera kaydı incelendiği belirtildi.
Soruşturmayı yürüten müfettiş muavini Faruk Şengil, son 19 günde aldığı ifadeler, inceldiği kamera görüntüleri ve tanık ifadelerinden yola çıkarak elde ettiği bulguları anlattı.
Cinayet öncesi Cinayet gününe kadar gelişen olayları giriş, gelişme ve sonuç seklinde aktaran Şengil, ifadesinde şunları aktardı:
“Zanlı Tutar iş insanıdır. Haspolat’ta Tutar 4, Tutar 5 ve Tutar 6 isimli 3 apartmanı bir de ofisi vardır. Yanında birçok kişi çalışmaktadır. Olayın yaşandığı Tutar 5 apartmanında kalan Afrikalılar geçtiğimiz ağustos ayında Tutar 4 apartmanında yaşıyordu.
Zanlı Tutar ile kiracıları arasında apartmanı tahliye konusunda sorun yaşanıyordu. Ev sahibi Tutar, Afrikalı kiracılara 31 Aralık 2024 tarihine kadar Tutar 5 apartmanında kalabileceklerini söyleyerek, Tutar 4 apartmanını tahliye ettirdi. Tüm kiracılar Tutar 5 apartmanına taşındı. Ancak zanlı Tutar ile kiracılar arasındaki sorunlar devam etti. Zanlı, 14 Ağustos 2024 tarihinde içerisinde kiracılar olmasına rağmen pencereleri söktürdü, eşyalarını izinsiz çıkarıp attı. Öğrenciler polise şikayet edince pencereleri geri taktı. Ancak zanlı yine de durmadı ve apartmanın su ve elektriğini kesti. Öğrenciler aylarca susuz ve elektriksiz insanlık dışı şartlarda yaşamaya devam etti. Zanlı apartman boşluklarındaki kapıları da söktü.
Olay gününden bir gün önce yani 22 Ekim 2024 tarihinde zanlı Tutar’a Arap uyruklu kiracılar bulan ve komisyon karşılığında zanlıyla çalışan Sakher Mansour Abdul Elmughrabı ile zanlı Tutar birlikte Haspolat’tan Lefkoşa’ya geldi. Bir meyhanede vakit geçirdiler. Daha sonra Haspolat’a geri döndüler.
Cinayet gecesi Tutar, Elmughrabi’yi Range Rover marka aracının yanına bıraktı.
Daha sonra Tutar, aracını Mobese kameralarının altına park ederek, telefon görüşmesi yaparak, dost hayatı yaşadığı kadınla konuştu. Yarım saat sonra her iki cep telefonunu kapattı, birini araçta bıraktı, birini eve götürdü. Zanlı ifadesinde telefonları kapatarak, uyuduğunu söyledi. Zanlıdan cep telefonları istendiğinde showme ve samsung marka iki telefon verdi. Ancak kamera görüntülerinden zanlının olay günü iPhone kullandığı tespit edildi. Bu telefon olaydan önce Elmughrabi ile konuştuğu telefondu. Polise verdiği showme marka cep telefonunda yapılan incelemede olaydan önce ve olaydan sonra kullanılmadığı tespit edildi. Tutar’dan ayrılan Elmughrabi, zanlı İlyas El-Ghazali’yi alıp, olayın yaşandığı apartmana gitti.
İncelenen kamera görüntülerinde 2 kez zanlı birlikte apartmana girdi. Daha sonra El-Ghazali tek başına girdi ancak yangını çıkaramadı. İki zanlı olay yerinden ayrılıp saf alkol temin ettikten sonra apartmana geri döndü ve Ghazali alkolü dökerek yangın çıkardı.
Zanlılar evlerine gitti, şort ve terlik giydi, yangın haberini almış ve uykudan yeni kalkmış gibi davranarak olay yerine şort ve terlikle gitti. Bu sırada apartmandaki bazı kişiler yangın anlarını cep telefonuyla kayda aldı.
Ölen şahsın ağır yaralıyken çekilmiş videosunda ‘help me’ diye bağırdığı ve inlediğini duyuluyor. Ölen şahıs ambulansla hastaneye götürülürken, zanlı Elmughrabi, bu esnada apartmanın kamera güvenlik sistemini söktü. Olay yerinin yakınında bulunan kamera sisteminin üzerinde Elmughrabi’nin parmak izi bulundu. Kameranın söküldüğü duvarda ise avuç içi izi tespit edildi.
Zanlı El-Ghazali de yangını söndürmek için su taşıdı, panik yaşayan insanlara yardım etmeye çalıştı.
Tüm bunlar olurken 2 cep telefonunu kapattığını ve uyuduğunu söyleyen zanlı Tutar, yangını eşinden öğrendiğini söyledi. Zanlı, telefonları kapalı olduğu için dost hayatı yaşadığı kadının eşini aradığını ve böylelikle olayı öğrendiğini öne sürerken, yapılan incelemede zanlının eşinin 03.04’te arandığı belirlendi. Ancak zanlının samsung marka cep telefonunda 02.52’de cevapsız çağrı olduğu tespit edildi. Ayrıca zanlı Elmughrabi olay yerinde bir şahıstan telefon alarak, görüşme yaptı, konuştuğu kişiye “Beni sorarlarsa tüm gece yanında olduğumu söylersin” dedi. Bu konuşmaya tanık olan kişiden ifade aldık.
Zanlı Tutar apartmanı tahliye etmek istedi ancak hukuk yoluna başvurmak yerine böyle bir yolu tercih etti.”
Olaydan sonra Polis, yaptığı soruşturma sonucu olayla ilgili tespitlerini aktardıktan sonra ifadesine devam etti. Polis, ilk günden beri Elmughrabi ile Tutar’ın polisi yanıltmak için tüm yolları denediğini söyledi. Polis, El-Ghazali’nin ise polise yardımcı olduğunu, önceki gün bir ifade daha vererek, Elmughrabi’nin isteği üzerine apartmanı yaktığını itiraf ettiğini açıkladı.
Polis, soruşturmanın zanlıların etki edebileceği kısmının tamamlandığını, 19 günde 70 ifade alındığını, 13 kamera incelendiğini belirtti.
Polis, zanlı Elmughrabi’nin ülkede çalışma izniyle bulunduğunu, Ghazali’nin öğrenci olduğunu belirtti. Polis, zanlı Tutar’ın KKTC-TC vatandaşı ve kuvvetli bir maddi güce sahip olduğunu söyledi.
Polis, zanlı Tutar’ın insan kaçakçılığı, resmi evrak düzenleme ve tedavüle sürme suçundan teminata bağlı olduğunu anımsattı. Zanlıların itham olduğu adam öldürme suçunun ömür boyu hapis öngördüğünü kaydeden polis, davalarında hazır olmaları için 3 ay süreyle cezaevine gönderilmelerini talep etti. Polis, bu 3 aylık sürede Türkiye’ye emare gönderileceğini, silinen telefon görüşmeleriyle ilgili DATA incelemeleri yapılacağını açıkladı.
Savcı: Yargıdan kaçabilirler Savcı Behrat Mavioğlu, zanlı Tutar’ın gayri yasal yollardan Türkiye’ye kaçması halinde geri iade edilmeyeceğini, insan kaçakçılığı suçundan teminata bağlanmış olmasının, kaçması için gerekli ilişkilere sahip olduğunu gösterdiğini söyledi. Zanlının kuvvetli bir maddi güce de sahip olduğunu kaydeden savcı, yaşanan olayın oldukça vahim olduğunu, her ne kadar ölen şahsın yabancı uyruklu olmasından dolayı basında yeterince yer almasa da toplumda infial yarattığını, zanlıların kaçması durumunda adaletin tecelli edemeyeceğini ifade etti. Savcı, kaçma ihtimali olan zanlıların tutuklu yargılanmasını talep etti.
Gerçekleştirilen duruşmanın ardından mahkeme, tüm zanlıların tutuklu yargılanmasına ve bu amaçla 2 ayı aşmayacak süreyle cezaevine gönderilmelerine emir verdi.
Elleri sargılı mahkemeye geldi
Öte yandan, hastaneden dün taburcu olan Jonathan Maukle Adjabeng ile arkadaşları, mahkemeye gelerek davayla ilgili bilgi aldı.
Ne olmuştu
Tutar 5 Apartmanının girişindeki eşyaların üzerine saf alkol dökerek, kundaklayan zanlılar çıkan yangında apartman sakinlerinden ve 6 numaralı dairede kalan Gana uyruklu Derrick Bamfo Ampomah’ın ölümüne, Jonathan Maukle Adjabeng'in ise ağır şekilde yaralanmasına neden olmuştu.
Hasan Nuri 2 Ay Önce
KKTCye doldurduğumuz Afrikalılardan niye bu kadar Şikayetçiyiz ki ? KKTCden Gidenlerimizin yerine onların gelmesi kötü mü yani ?