Ufuk ÇAĞA
Kuzey Kıbrıs ekonomisinde önemli bir yer,i bulunan emlak sektörünün yaşadığı çöküntü, Türkiye’den gelenlerin yanı sıra yerli işçileri de sefalete sürükledi.
Lefkoşa’da gündelik iş yapan işçilerin yıllardır toplanma yeri olan Kızılbaş’taki 20 Temmuz Kahvehanesi de artık eski cazibesini yitirdi, adı da ‘Karaöz’ oldu.
Ülkedeki ekonominin bir yerde nabzının tutulduğu bu mekanda iş bekleyen onlarca kişi, çoğu gün ekmek parasını çıkaramıyor, evine morali bozuk bir şekilde dönüyor.
Diyalog muhabirine konuşan işçiler “eskiden burada sadece Türkiye’den gelen işçiler toplanıyordu. Hemen hergün 150-200 kişi iş buluyor ve ekmek parasını çıkarıyordu” diyerek, son zamanlarda durumun çok kötü olduğunu söyledi. Türkiye’den gelenlerin büyük bir bölümünün geri döndüğünü, kalanların da iş bulmakta zorlandığını belirten işletme sahibi ise “bırakın Türkiye’den gelenleri, artık vatandaş olanlar da iş bulmak için bu kahvehaneye geliyor ama, istedikleri olmuyor” dedi.
İşçiler ne dedi?..
Ömer Şenol: Son 7 yılda herşey değişti
“Kıbrıs’a 2006 yılında geldim, o günden bu güne çok şeyler değişti. Ben ilk buraya geldiğim zaman haftada 400, 500 lira para kazanıyordum, şimdi iş bulsam bile tüm hafta çalıştığım zaman yine ayni parayı kazanıyorum. Ama geldiğim tarihte 1.60 lira olan benzin şimdi 3.6 lira oldu, yani her şey aleyhimize gelişiyor. Buraya eskiden 150 civarında işiçi geliyor ve hemen hepsi çalışacak bir iş buluyordu. Şimdi 50 kişi ya gelir ya gelmez, çünkü birçok kişi artık bu ülkede yaşam çok zor diye ülkeyi terk etmiş durumda. İşlerimiz çok düştü. Ayrıca Afrika ve uzak doğu kökenli kişilerin, ki bunların çoğu öğrenci olarak geliyor, hem kayıt dışı hem de çok ucuza çalışmaları bizleri mağdur duruma düşürdü. Burada iş bekleyenlerin tamamı kayıtlı işçidir ve hem vergi hem de sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırılıyor, yani devlet kayıt dışılığa göz yumdukça aslında bizim gibi kendisi de mağdur duruma düşüyor. Bunun önlemlerini almaları lazım. Bir de ülkede ekonomik durum gerçekten kötü, eskiden hiçbir KKTC uyruklu kişi gelip burada iş beklemezdi, ancak şu anda 3-4 tane Kıbrıs’lı da her gün buraya gelerek bizler gibi iş arıyor.
Mahmut Meniz:İşler bu kadar kötü olmamıştı
2005 yılından bu yana KKTC’deyim. İşlerin bu kadar kötü olduğunu hiç hatırlamıyorum. Ülkede herşey ateş pahası oldu, döviz yükseldi, işsizler çoğaldı, kaçak işçilik aldı başını gider. İş yaptıracaklar artık en ucuza yapanı çalıştırır. Durum böyle olunca da bu ülkeye okumaya gelen ancak daha sonra ucuza çalışmaya başlayan Afrikalı ve diğer ülke vatandaşlarına talep artıyor. Bugün birçok iş yeri kayıt dışı ve ucuza işçi çalıştırıyor ve herhangi bir denetim de yapılmıyor. Bu denetimlerin hemen başlatılması ve gereken cezaların kesilmesi gerekir. Biz kayıtlı işçileriz ve her türlü vergi ve diğer yatırımları yapıyoruz. Ancak iş bulamadığımız için haftada 100, 150 liralık iş yaparak ayakta durmaya çalışıyoruz. Yani anlayacağınız eskiden olan işleri mumla arıyoruz. Gördüğünüz gibi de hepimiz burada ya tavla oynuyoruz ya da pinekliyoruz.
Murat Gören:Yokluk içinde yaşıyorum
Ailem Hatay’dan geldi ama ben bu ülkede doğdum ve KKTC vatandaşıyım. Askerliğimi bitirdikten sonra çok iş aradım, birçok kez iş bulma kurumuna müracaat ettim ama herhangi bir iş bulamadım. Bu ülkede torpilin yoksa iş de bulamazsın. Evliyim, bu sebeple de aileme bakmak zorundayım. Buraya gelip gündelikçi olarak çalışarak, ailemi geçindirmeye çalışırım ama iş yok. Bazı haftalar 100 lira para kazanıyorum, bu parayla da neyi halledecem. Resmen yokluk içinde yaşıyoruz. Ben yaptığım her işin vergisini veriyorum, kayıtlı olarak iş yapıyorum ve sigortam ile ihtiyat sandığım da yatıyor. Ama günün sonunda baktığımız zaman yanlış yaptığımız duygusuna kapılıyorum. Çünkü her yerde kayıtsız olarak çalışan birçok Afrikalı ve diğer ülke vatandaşı var. İş yerleri hem devlete para ödemiyorlar hem de ucuz işçi çalıştırarak daha fazla para kazanıyorlar. Eğer denetim olmazsa tabi ki iş yerleri bunu yapacak, ama etkili denetim yapılırsa devlete katkı yapanlara da iş imkanı doğar. Aslında devlet bunu yapmamakla kendi bindiği dalı da kesmiş oluyor.
Hasan Şanverdi:Kayıt dışı olanlar tercih ediliyor
2000 yılından beridir bu ülkedeyim. Burada olduğum yıllar içerisinde hiç bu kadar kötü günler görmedim. Eskiden bu kahvehaneden gündelikçi olarak alınan işçilerin sigortası yoktu ve o dönemlerde işverenlerin araçları burada kuyruk oluştururdu. Şimdi herkes kayıtlı olduğu için buradan işçi almayı tercih etmiyorlar. Artık üçüncü ülkelerden gelenler var, hem ucuz hem de kayıt dışı oldukları için tercih edilen onlar oluyor. Bu ülkeden birçok kişi hem iş bulamadığı hem de düşük ücretle iş yaptığı için ayrıldı. Ama benim söylemek istediğim şey, buradaki işverenler yıllardan beridir alışmışlar, kayıt dışı işçi çalıştırıp devlete vermeleri gerekenleri vermemek için bu yolu tercih ediyorlar. Bu ülkeyi yönetenler de bunu bilmelerine rağmen herhangi bir önlem almıyorlar. Demek ki yöneticiler de bu durumdan memnunlar ki somut adımlar atmıyorlar. Benim bu ülkedeki bu sorunun giderileceğine dair hiç bir ümidim yok, böyle gelmiş böyle de gider.
Talat Özakan:İşler çok azaldı
Eskiden burası 20 Temmuz Kahvehanesi idi ve herkes işçi istediği zaman buraya gelerek, burada toplanan insanları alır ve işlerini görürdü. Biz bir şirket kurarak hem bu insanları kayıt altına aldık, hem de devletin kaybını önledik. Ama her geçen gün hem biz hem de burada iş bekleyen insanlar daha kötüye gidiyor. Burada çalışan insanların sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı aidatları bir tamam yatırılıyor, ancak son dönemlerde işler o kadar azaldı ki bu insanlar bunları yatıracak para bile kazanamıyorlar.
Ülkede milletvekili seçilenler namusları üzerine ant içerler ama bunu çok erken unuturlar.Artık bu ülkede yaşayan insanlar için doğru adımlar atmalıdırlar. Ülke her yönden bitmiş durumda ve bunun bir numaralı sorumluları da bu ülkeyi yönetenlerdir. Devlet bu ülkedeki kayıt dışı iş yapanları kontrol altına almalıdır, çünkü bu yaptığıyla devlete vergi veren iş yerlerini kapanmaya mahkum ediyor. İsteğimiz devletin ciddi bir denetim mekanizması kurarak bu işi kontrol altına almasıdır.