Açlık sınırı 7 bin 939 TL’ye çıktı

Kıbrıs Türk amme Memurları Sendikası (KTAMS), 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 7 bin 939 TL’ye çıktığını, bu rakamın asgari ücretten bin 849 TL daha fazla olduğunu, asgari ücretlinin sefalete doğru sürüklendiğini belirtti.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan yaptığı yazılı açıklamada, Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden aldıkları 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için gerekli olan beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu’nca sendikaya gönderilen fiyatların ortalamaları alınarak hazırladıkları rapora göre, 4 kişilik bir aile için 30 Nisan 2022 tarihi itibariyle açlık sınırının 7 bin 939 TL olarak hesaplandığını ifade etti.
Bengihan, “Sendikamızın yapmış olduğu çalışmaya göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarı günlük 68,09 TL, aylık 2042,7, yetişkin bir erkek için günlük 71,76 TL, aylık 2152,8 TL, 15-19 yaş çocuk için günlük 74,82 TL, aylık 2244,6 TL ve 4-6 yaş çocuk için günlük 49,95 TL, aylık 1498,5 TL’dir.” dedi.
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 7 bin 939 TL olduğunu kaydeden Bengihan, “Asgari ücrete 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla yapılan artışa rağmen Türk lirasında meydana gelen değer kaybı nedeniyle alım gücü sürekli gerilemiştir. Ülkemizde birçok mal ve hizmetin fiyatı dövize endeksli olduğu göz önüne alındığında asgari ücretlinin alım gücünün yükselmediği, aksine hızla eridiği görülmektedir.” dedi.
İstatistik Kurumu’nun resmi rakamlarına göre ülkede 2022’nin Nisan ayında % 5.07, son dört ayda %34.20 bir yılda, %88.81 enflasyon meydana geldiğini hatırlatan Bengihan, şöyle devam etti:
“Özellikle elektriğe akaryakıta, tüp gaza, ekmeğe, süt ve süt ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamlar halkın adeta belini bükmüştür. Bu şartlar altında değil asgari ücretliler orta düzeyde maaş alan kamu ve özel sektör çalışanlarının ve ailelerinin dahi sağlıklı beslenme olanağı kalmamıştır. Hükümet edenler dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gücünü koruyucu tedbirler almak yerine kaşıkla verdiklerini kepçeyle alarak zaten zorda olan bu kesimleri adeta sefalete doğru sürüklemektedir.
İçinden geçtiğimiz bu süreçte yaşananlar ülkeyi yönetenlerin halkın sorunlarına çare üretmek gibi bir gailesiolmadığını bizlere bir kez daha göstermiştir. Demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan ,kendi parti tabanının iradesine bile sahip çıkmayan bu zihniyetten asgari ücretlilerin ve halkın alım gücünü yükseltecek icraat beklemek ölü gözünden yaş beklemektir.”