Remzi SAMAR
Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Rumların son haftalarda doğal gaz arama çalışmalarında bulunan Fransız TOTAL şirketi ile doğal gaz çalışmalarını ilerletme kararı alması ve bunun yanı sıra Afrodit’ten günde 1 milyon 400 bin Euro gelir elde edilmesinin amaçlanması ile ilgili olarak Diyalog’a eğerlendirmelerde bulundu.
Çalışma yapılan bölgelerde tahmin edilen ölçülerde hidrokarbon keşfedilmediğinin aşikâr olduğunu savunan Nami, “Özellikle son dönemde dünya enerji piyasalarında yaşanan gelişmeler hidrokarbon kaynaklarının geliştirilmesinin geleceğini de yakından ilgilendirmektedir” dedi.
Nami, bu gelişmelerin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının kısa sürede geliştirilmesini zora sokabileceğini akla getirdiğini ifade etti.
“Gelir, 2018 yılında oldukça düşük olacak”
Bu hususun, Kıbrıs sorununun biran önce çözülerek karşılıklı bağımlılık temelinde bir anlayışın gelişmesini zorlamakta olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Özdil Nami, “Dolayısıyla 2018-2020 yılında elde edilecek gelirin bugünün enerji piyasaları gelirleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük olacağını tahmin etmek zor değildir. Bunun yanı sıra kaya gazının keşfi gibi dünya enerji kaynaklarındaki çeşitliliğin artması ve fiyatlar üzerinde yapacağı etki dikkate alınması gereken diğer unsurlardır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu unsurları gözden kaçırmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Kıbrıslı Türkler sürece dahil olmalı…”
Kıbrıs açıklarında elde edilecek doğal gaz gelirlerinden her iki toplumun da faydalanacağının dile getirilmesine karşın; Rum kesimi sondaj çalışmalarını yürüten şirketlerle neden tek taraflı anlaşmalar yapıyor? Sorusuna cevap veren Nami, şöyle dedi: “Kıbrıs Türk halkının haklarının sadece hidrokarbon gelirleri ile sınırlı olmadığını, Kıbrıs Türk tarafının şirketlerle anlaşmalar dâhil kaynakların çıkarılması, geliştirilmesi ve ihraç edilmesi gibi aşamaları kapsayan sürecin tümüne dâhil olması gerektiğini her platformda dile getirmekteyiz. Bu hususta Kıbrıs Türk tarafı ısrarcıdır ve hidrokarbon kaynaklarının çıkarılması, geliştirilmesi ve ihraç edilmesine ilişkin Kıbrıs Türk tarafının yapmış olduğu yapıcı önerileri hala masadadır. Bu önerilerin hayata geçmesi iki taraf arasında bir anlaşmaya varılmasına, iki taraf arasında bir işbirliği zemini oluşturulmasına ve iki halk arasında güvenin tesis edilmesine de yardımcı olacaktır.”
“Ön koşulsuz bir şekilde bekliyoruz”
Doğal gazın yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Özel Kıbrıs Danışmanı Eide’nin adaya gelmesiyle, Nisan ayında yeniden müzakerelere başlanabileceği sinyalini de değerlendiren Dışişleri Bakanı Özdil Nami, “Kıbrıs Türk tarafı olarak müzakerelerin zaman kaybedilmeden başlamasını ve Rumların müzakere masasına önkoşulsuz olarak dönmesini beklemekte olduklarını aktardı.
“Yapıcı tutumumuz devam ediyor”
Bunun yanında gerçek müzakerelerin kazan-kazan ve sonuç odaklı bir yapılandırmayla kısa zamanda kapsamlı bir çözümle sonuçlanması için yapıcı tutumlarını devam ettirdiklerine dikkat çeken Nami
“Rum tarafının görüşmeleri askıya almasının bir hata olduğu ortadadır. Uluslararası toplumun müzakerelerin en kısa sürede başlaması için bir beklenti içerisinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda ihtiyatlı bir iyimserlikten bahse etmek mümkündür. Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde hidrokarbon konusu gibi sorunların ortadan kalkacağına, karşılıklı bağımlılık ilkesi temelinde işbirliği ortamının gelişeceğine ve bölgede istikrar ortamına ulaşılabileceğine inanmaktayız” ifadelerine yer verdi.