Cenevre görüşmelerinde ele alınan toprak ve mülkiyet konularının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerin son gününde Türk tarafında kalacak toprak oranının yüzde 29,2 olmasını önerdi. Rum Yönetimi, müzakerelerin başından beri 100 bin Rum’un kendi yönetimleri altında geri dönmesini şart koşarken, Türk tarafının bu önerisiyle ancak 55 bin kişinin geri dönebileceği iddia ediliyor.
Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre; Rum tarafı, ara bölge ile halen yerleşim olmayan ‘Maraş gibi’ bölgelerin ilk günden iade edilmesini isiyor. Ayrıca, sahil şeridinin kurucu devletlerin büyüklüğüne orantılı olmasını talep ediyor. Bu teklif, halen yüzde 57 olan KKTC’deki kıyı şeridinin, yüzde 28’inin Rumlara geçmesi anlamını taşıyor. Kıbrıs Türk tarafının, son Cenevre müzakerelerinde Rumların bu tejklifine olumlu karşılık vermediği ve konuyu tartışmadığı iddia ediliyor.
Türk tarafı ayrıca kanton anlamına gelecek bölgelerin oluşmasını kabul etmeyerek, ortaya çıkacak sınırın düz olması üzerinde ısrar ederek, şu öneriyi yapıyor:
“Toprak düzenlemesi o bölgede günlük yaşamı en az etkileyecek şekilde gerçekleşmeli ve kişilerin yer değiştirmesi durumunda alternatif yaşam alanları, halen yaşamakta oldukları yerlere yakın olmalı ve geçimlerini etkilemeyecek şekilde yapılmalı.”
Hrisostomos’u sevindiren ne?
Rum tarafının 100 bin Rum göçmenin geri dönmesi teziyle uyuşmayan Türk teklifinin Rum Başpiskoposu Hrisostomos ile AKEL liderliğini nasıl memnun ettiği ise bilinmiyor.
Siyasi çevreler “Rumlar 100 bin göçmen tezini mi terk etti, yoksa bilinmeyen başka öneriler de mi var” sorusuna yanıt arandığını belirtirken, 20 kasım’da başlayacak ikinci Cenevre görüşmelerinde durumun daha da netlik kazanacağını ifade ediyor.