Çiğdem AYDIN
Yeni Adli yıl açılışında her yıl olduğu gibi bu yıl da sorunlar dile getirildi. Özellikle Başsavcı Aşkan İlgen ile Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi ‘Adli Tıp Laboratuvarı’nın eksikliğine dikkat çekti. Başsavcı İlgen “Her yıl belirtildiği üzere ülkemizde Adli Tıp Laboratuarı yoktur” diyerek şunları kaydetti:
“Adli tıp laboratuarına ihtiyaç duyulan meselelerde Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel Müdürlüğü’yle işbirliğine gidilmekte ve gerekli incelemenin yapılması için emareler Türkiye’ye gönderilmekte veya Türkiye Cumhuriyetinden uzmanlar adamıza gelmektedirler. Adli Tıp Laboratuarının olmayışı özveriyle çalışan Polis örgütünün daha başarılı olmasını ciddi surette engellemekte, soruşturmaları yavaşlatmaktadır. Suçların gittikçe arttığı ve nitelik kazandığı günümüzde Adli Tıp laboratuarının mutlak surette polis örgütüne kazandırılması gerekmektedir”
Barolar Birliği Başkanı Bedevi ise “Ülkedeki hukuk sistemine uygun, tarafsız ve güvenilir bir Adli Tıp Kurumu’nun tam donanımlı şekilde oluşturulması gerekir”dedi.
Laboratuvar var ama çalıştırılmıyor
Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz ise Diyalog’a yaptığı açıklamada, “aslında ülkede Adli Tıp Laboratuvarı vardır ama çalıştırılmıyor”dedi.
Yıllardır devam eden bu sorunla ilgili olarak hiç kimsenin kendisinmden görüş istemediğini belirten İdris Deniz “Ülkede tek adli tıp uzmanıyım ve yıllardır dert yanıyorum. Ama hiçbir yetkili beni dinleme ihtiyacı hissetmedi”dedi.
Deniz şöyle dedi:
“Adli Tıp Laboratuvarı aslında ülkede vardır fakat tek çatı altında değildir bu nedenle görünmezdir. Daha açık konuşmak gerekirse evet maliyeti yüksektir ortalama bir rakam şu an için vermem mümkün değil ama dediğim gibi bizim ülkemizde adli tıp laboratuvarı parçalanmış halde bulunmaktadır. Bir kere bu ülkede bir kimya laboratuvarı vardır ve gerekli tetkiklerin yapılabilmesi de teknik düzeyde mümkündür, Bu ülkede Poliste balistik inceleme, parmak izi, hayat izi, yazı inceleme uzmanları vardır ve ayrıca teknik düzeyleri de yeterlidir. Bu ülkede biyokimya uzmanları da bulunuyor, adli tıp uzmanı zaten biliyorsunuz devlette tek ama özelde var, yine Talasamia merkezinde bulunan ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde çalışmalarını yürüten Kayıp Şahıslar Komitesi DNA testlerini yapabilecek teknik donanıma ve bilgiye sahiptirler. Yani bir Adli Tıp Laboratuvarında olması gereken teknik aletler ve olması gereken uzmanlar bu ülkede var fakat tek çatı altında toplanmış değildirler. Yapılması gereken çok basit tümünü tek çatı altında toplayacaksınız bir binaya yerleştireceksiniz işte bu kadar basit. Bunları yaparken de yasal bir düzenleme yapmak gerekiyor bu tür laboratuvarların nasıl çalıştığı kimlerin çalıştırıldığı vs.. gibi konuları yasal zemine oturtmak gerekiyor.
Basit bir tüzük yeterli
Geçmişte CTP hükümeti döneminde bir çalışmanın yapıldığını, ancak ilerleme kaydedilmediğini belirten İdris Deniz şunları kaydetti:
“Ne yasa çıktı ne de üstüne düşüldü her şey kağıtların üzerinde kaldığı gibi bir de adli yıl açılış konuşmalarında yer alıyor. Yasal düzenlemeye bile gerek yok hatta basit bir tüzükle tüm saydıklarımı bir araya getirip bir çatı altında toplarsınız bu iş biter eksiklikle olur mu elbette olur ama ilk adımı atmak önemli. Kıbrıs Adli Bilimler Derneği vardır buradaki insanlardan da bilgi alınabilir herkes yardımcı olmaya hazır ama irade ve kararlılık gerekiyor. Türkiye’de 7 tane İhtisas Kurulu var ama bize 1 tane yeter. Her şey havada kalıyor. Patologlar da var Adli Tıp Uzmanları, Kimya, Biyoloji, her şeyimiz var aslında. Koordinasyon yok bu konuşmaları adli yıl açılışında yaparken araştırıp mı yapıyorlar ben merak ediyorum. Bakınız daha da vahim bir durum var Kayıp Şahıslar Komitesi bulduğu DNA örneklerini Türkiye’ye gönderiyor neden biliyor musunuz? Bilmedikleri yada teknik cihazları olmadığından değil tüzük yok yasa yok diye her bir örnek başına 750 TL ödeniyor, oysa burada yapılmasına tüzük veya yasa ile olanak sağlansa 350 TL ye yaparsınız. Memleketin hali budur.”