Diyalog Gazetesi

3 cana 3 yıl

KIBRIS

Dikkatsiz sürüş yaparak karşı şeride geçen ve hiç suçu olmayan 2 kişinin yanı sıra kendi kocasının ölümüne yol açan Şefika Avşar’la ilgili karar 4 yıl sonra açıklandı

Hüseyin ÇİÇEK
Karpaz bölgesinde; Pamuklu-Kumyalı arasında 21 Mart 2013 tarihinde 2 aracın çarpışması sonucu meydana gelen ve 3 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan feci trafik kazasının sanığı Şefika Avşar, Gazimağusa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti tarafından 3 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme, sanığa vermiş olduğu cezayı açıklarken, kazanın oluşmasında, sanık dışında başka kimsenin ve herhangi çevresel faktörün katkısal kusuru bulunmadığına dikkat çekti.
Mahkeme tarafından 3 yıl hapse mahkum edilen ve en az 18 ayını Merkezi Cezaevi’nde geçirecek olan Şefika Avşar’ın, kaza sonrasında 2 ayağı, leğen ve kaburga kemiklerinde ciddi kırıklar oluşması nedeni ile yürüyemeyecek durumda olduğu öğrenildi.
Herhangi bir kişinin yardımı olmaksızın günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda bulunan sanığın cezaevi koşullarına uyum sağlayıp sağlayamayacağı da merak konusu oldu.

Karşı yönden gelen araç ile yüz yüze çarpıştı
Dava ile ilgili kararı açıklayan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti başkanı Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı, Sanık Şefika Avşar’ın 21 Mart 2013 tarihinde, saat 12.30 sıralarında, yönetimindeki KF 315 plakalı aracı ile Pamuklu’dan Kumyalı istikametine seyrettiği esnada, dikkatsizliği sonucu virajı alamayarak sağ şeride geçtiğini ve karşı yönden gelmekte olan Mehmet Öztürk yönetimindeki KD 897 plakalı araç ile yüz yüze çarpıştığını söyledi. 
Kaza sonucunda sanığın kullanımındaki araçta yolcu olarak bulunan ve sanığın eşi olan Hüseyin Avşar ile KD 897 plakalı araç sürücüsü Mehmet Öztürk ve araçta yolcu olarak bulunan Mehmet Şahin’in yaşamını yitirdiğini söyledi. Kaza sonucunda sanığın 2 ayağı, leğen ve kaburga kemiklerinin kırıldığını anlatan Esendağlı, sanık haricinde bir kişinin daha kaza sonucu yaralandığını anımsattı.

Tek başına çorabını bile giyemiyor…
Esendağlı, sanığın mahkemeye verdiği yeminli şahadetine de değindi.
Sanığın şahadetinde özetle kaza anını hatırlamadığını, kaza sonrası ağır ameliyatlar geçirdiğini, halen daha yürüyemediğini, ağrılarının halen daha sürmekte olduğunu ve ağrılarından ötürü geceleri uyku uyuyamadığını, bu konuda terapi ve ilaç tedavisi aldığını, tedaviye ara verdiğinde ağrılarının şiddetlendiğini, bakıma muhtaç olduğunu, tek başına çorabını bile giyemediğini ve günlük hayat ihtiyaçlarını birinin yardımı olmaksızın karşılamasının mümkün olmadığını söylediğini anlattı
Ölümlü kazalarda bir düşüş gözlemlenemiyor
Ölümlü trafik kazalarının yaygın ve önlenemez bir hal aldığını ve yıllardır bir düşüş gözlemlenemediğini belirten Esedağlı, ölümlü trafik kazalarında kamu yararının ön planda tutularak, bu tür suçu işleyenlere ibret verici ve caydırıcı cezalar verilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. 

Hız limitinin üstünde seyrediyordu
Esendağlı, meselenin olgularını titizlikle incelediklerinde, sanığın kullanımındaki aracın kaza sonrasında tamamen sağ şerit içerisinde olduğunun görüldüğünü ve kazanın sanığın şerit ihlali yapması sonucu meydana geldiğinin aşikar olduğunun anlaşıldığını belirtti.
Esendağlı, sanığın şerit ihlali yaparak başka bir aracın önünü tıkaması ve ölümlü kazaya sebebiyet vermesinin sanık aleyhine ağırlaştırıcı faktör olduğunu ifade etti. Kaza sonrasında hız limiti 80 km olan yolda sanığın 94 km, müteveffa Mehmet Öztürk’ün ise 67 km hızda seyrettiğinin tespit edildiğini anlatan Esendağlı, müteveffanın kaza sırasında tamamen kendi şeridinde olduğunu da vurgulayarak, müteveffanın kazanın oluşumunda her hangi bir katkısal kusurunun olmadığını vurguladı.

Yol üzerinde uyarıcı trafik levhası vardı
Kazanın olduğu tarihte havanın açık ve güneşli, sanığın görüş mesafesinin yeterli ve yolun düzgün bir durumda olduğunu vurgulayan Esendağlı, sanık avukatlarının her ne kadar da kazanın meydana geldiği virajın tehklikesi olduğunu iddia etseler de, yol üzerinde viraj olduğunu gösteren uyarıcı trafik levhasının bulunduğuna dikkat çekerek, sanığın levhayı dikkate alıp gerekli özeni göstererek aracını kullanması gerektiğini dile getirdi. 

Başka sürücünün kaza da katkısal kusuru yok
Kazanın oluşumunda sanık haricinde ne başka bir sürücünün ne de her hangi bir dış etkenin en ufak bir katkısal kusuru bulunmadığını vurgulayan Esendağlı, bu hususun da sanık aleyhinde ağırlaştırıcı faktör olarak dikkate alındığını ifade etti. Esendağlı, kaza sonucuna 3 kişinin yaşamını yitirmesini ve sanıkla birlikte toplam 2 kişinin ağır yaralanmasını da sanık aleyhinde değerlendirdiklerini kaydetti.

Sanık sabıkasız ve trafik sicili temiz bir kişidir
Sanık lehindeki hafiletici nedenleri de dikkate aldıklarını belirten Esendağlı, sanığın sabıkasız ve trafik sicilinin de temiz olmasını, suçunu kabul ederek adaletin erken tecellisine katkı koymasını ve kazada yaşamını yitirenler arasında eşinin de olduğunu, bunun da sanığa yaşatmış olduğu şok ve travmayı da değerlendirdiklerini anlattı.
Esendağlı, sanığın ömür boyu bunun travmasını yaşayacak olmasını da sanık lehinde değerlendirdiklerini dile getirdi.

Günlük ihtiyaçlarını destek almadan gideremiyor
Kazanın üzerinden 4 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen sanığın halen daha yürüyemeyecek durumda olmasını ve günlük ihtiyaçlarını herhangi bir destek almadan gideremediğini, tekerekli sandalyeye mahkum olarak yaşadığını ve ağrılarının halen daha devam etmekte olduğunu anlatan Esendağlı, tüm bu hususların önemli ölçüde sanık lehinde değerlendirilmesinin uygun ve adil olacağını söyledi. 

Prensiplerden ayrılmamayı uygun ve adil bulduk
Sanığın pişman olup mahkemeden özür dilemesini de sanık lehine değerlendirdiklerini belirten Esendağlı, sanığa verilecek olan cezanın türünü belirlerken, kamu menfaatinin ön planda tutulması gerekliliği prensibinden ayrılmamayı uygun ve adil bularak sanığa hürrüyeti bağlayıcı bir ceza takdir etmeyi uygun bulduklarını söyledi. Kaza sonucunda birden fazla ölümün gerçekleştiğini, bunun yanı sıra sanığın fiili yardım ve desteğe ihtiyacı olduğunu da gözönünde bulundurduklarını vurgulayan Esendağlı, sanığı 3 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.

Gözler Merkezi Cezaevi’nde
Mahkemenin vermiş olduğu karar ile şartlı tahliye olması halinde en az 18 ayını Merkezi Cezaevi’nde geçirecek olan, ancak günlük ihtiyaçlarını tek başına gideremeyecek olan sanık için Merkezi Cezaevi’nin gerekli koşulların oluşturulması için ne gibi tedbirleri alacağı merakla bekleniyor.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.