Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dünyaca ünlü ‘The Wall Street Journal’ gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda son şansın kullanılmakta olduğunu söyledi. Akıncı “Is it now or never?” (ya şimdi ya da hiçbir zaman mı?) şeklindeki bir soruyu yanıtlarken, gelecek kuşakların federasyonu konuşup, konuşamayacaklarını bilemediğini söyledi.
Siyasi eşitliğin sağlanabilmesi için dönüşümlü başkanlığın şart olduğunu belirten Akıncı, çözümün maliyeti konusunda yaklaşık 25 milyar dolarlık bir paradan söz etti.
Kıbrıslı Rum işadamlarının Türkiye gibi büyük bir pazarın farkına vardıklarını ve çözümden sonra ekonominin daha iyi olacağı inancının etkili olmaya başladığını belirten Akıncı, 25 milyar doların nereden ve nasıl karşılanacağı konusuna da açıklık getirdi. Akıncı bu paranın bir kısmının finansörlerle ve uzun vadeli borçlanmayla karşılanacağını, ayrıca gelecekte “her iki topluma da ait olan doğalgazın” kullanılacağını belirtti.
Akıncı, çözümsüzlüğün sürmesi durumunda “ya iki ayrı devletin tanınması ya da Türkiye’nin daha büyük etkisinin mevcut olacağını” ifade etti.
Ekonomik yatırım ve finansmanların KKTC’de etkisi büyük olan Türkiye’den geldiğini vurgulayan Akıncı, ancak Kıbrıs Rum tarafında Kuzey’deki her şeyin Türkiye’nin etkisi altında olduğu şeklinde mevcut olan abartılı düşüncenin gerçekleri yansıtmadığını belirtti.
Akıncı, “müzakerecinin seçimle geldiğini ve şu anda da halkın yüzde 60 desteğiyle kendisinin müzakereci konumunda olduğunu” belirtti.
Akıncı, “Kıbrıs’ın sadece Yunanlılara ait bir ada olarak kalmasını isteyen kesimler olduğunu, bunun da yanlış mesajlar verdiğini” belirtirken garantiler konusunda ise her iki tarafın da değişmesi zor inançlar sebebiyle zamana ihtiyaçları olduğu ve garantiler konusunun sürecin sonunda ele alınması gerektiğini vurguladı.