Suna ERDEN
Başkent Lefkoşa’da 22 Ocak 2018 tarihinde Afrika gazetesini protesto eyleminde binaya hasar verdikleri ve suç işledikleri gerekçesiyle yargılanan sanıklar Mehmet İpek, Ahmet Türkmen, Ümit Taş, Bayram Ak, Oktay Güney ve Abdulhadi Doğan dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde Yargıç Tacan Reynar’ın huzuruna çıkarıldı.
Yargıç Tacan Reynar huzurundaki davanın dünkü oturumunda savcılığın, olgulardaki ihtilaf sebebiyle davanın ertelenmesi yönündeki talebini uygun buldu.
Yargıç, davayı bugüne erteledi. Bu arada 30 Ocak tarihinde görüşülen teminat duruşmasında savcılığın tutuksuz yargı talebine karşın, tutuklu yargı kararı veren Reynar’ın tehditler aldığı öğrenildi.
Tutuklu yargı kararı verdiği için tehdit alan Yargıç Reynar’ın 24 saat polis korumasına alındığı, mahkemeye polis eskortu eşliğinde geldiği ve evinin önünde 24 saat polis nöbeti tutulduğu kaydedildi.
“Demir boru” anlaşmayı bozdu
Kamuoyunda tartışmalı bir konu haline gelen Afrika gazetesi önündeki eylem ve olayla ilgili yargılanan sanıkların davası dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde görüşüldü. İlk olarak sanıkların avukatı Enver Öztürk, eylemde Afrika gazetesi, Özok Ltd. ve Olgun Fotoğrafçılıkta oluşan toplam 17 bin 450 TL değerinde hasarı mahkeme veznesine yatırdı. Paranın yatırılmasının ardından duruşma başladı.
Savunma, savcılığın sanıklar aleyhine getirdiği “Kanunsuz topluluk”, “Ayaklanma”, “Mala zarar verme”, “Kasti hasar”, “Mülke tecavüz” suçlarını kabul ederken, eylemde demir boru kullanıldığına dair “Tecavüzi alet taşıma” suçlamasını ise reddetti. Sanıkların avukatı Enver Öztürk, tüm davaları kabul ettiklerini ancak “demir boru” taşıdıklarını kabul etmelerine olanak olmadığını beyan etti.
Savcı: Demir boru vardı
Savcı Ayşe Kaymak Şadi ise, sanıkların demir boru taşıdıklarına dair olguların yer aldığına vurgu yaptı. Şadi, sanıkların davaları kabul edeceklerine yönelik beyanları üzerine 4’üncü davayla ilgili consent verdiklerini ancak savunmanın bu itirazı üzerine davanın alt mahkemede görüşülüp, görüşülmeyeceğine ilişkin yeniden değerlendirme yapmak istediğini beyan etti. Şadi, değerlendirme yapmak için davanın ertelenmesini ve sanıkların tutukluluklarının devam etmesini talep etti.
Öztürk: Kurban seçildiler
Avukat Enver Öztürk, sanıkların aleyhine getirilen “Kanunsuz topluluk”, “Ayaklanma”, “Mala zarar verme”, “Kasti hasar”, “Mülke tecavüz” suçlarının 1 ile 5 yıla kadar hapis cezası öngören hafif suçlardan olduğunu savundu. Öztürk, mahkemenin huzurundaki benzer davalarda genellikle tutuklu yargılanma emri vermediğini ileri sürüp, consent kararından sonra da tutuklu yargılanmaya devam etmelerinin adil olmayacağını savundu.
Sanıkların kefillerinin hazır olduğunu söyleyen Öztürk, 7 gündür tutuklu olan sanıkların yargılanmaktan kaçmayacaklarını beyan edip, kefil kefaletiyle tutuksuz yargılanmalarını talep etti. Enver Öztürk, tanıkların dinlenmesinden sonra mahkemeye hitap etti. Öztürk, “Sendikal eylemlerde de benzer olaylar oldu ama hiçbirinde tutuklu yargılanmadı. Benzer meselelerde benzer kararlar verilmelidir ki adaletsizlik inancı yaratılmasın” dedi. Sanık avukatı, eyleme katılan yaklaşık bin kişi olmasına ve adli ihbar olarak alınabilecek pek çok fotoğrafın sosyal medyada mevcut olmasına rağmen sadece söz konusu altı kişinin “kurban” olarak seçildiğini söyledi.
Sennaroğlu, çalışanı için kefil olmak istedi
Bunun üzerine 12 tanık kefil olmak için dinletildi. Kefil olacağını beyan eden tanıklardan bir tanesi ise Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu oldu. Büyükkonuk Belediyesi Başkanı Sennaroğlu Belediye Meclisi’nin almış olduğu karar sonrası eyleme taşınan ve eylem sonrası tutuklanan belediye personeli için tanık olarak şahadet verdiği ve kefilliğe hazır olduğunu beyan etti. Mahkemede yeminli şahadet veren Sennaroğlu, “Babam milletvekili. Büyükkonuk belediye başkanıyım. Gelirim aylık 8 bin 400 TL, şirketlerim de var. Kendi adıma bir evim ve bir arabam var. Eşim çalışmıyor, iki çocuk babasıyım.” diyerek belediye personeli sanık Bayram Ak’ın yargıdan kaçmayacağına kefil olduğunu söyledi.
Tutukluluğa devam
Yargıç Tacan Reynar, olgularda ihtilaf olduğu bir durumda başsavcılığın sanıkların Ağır Ceza Mahkemesi yerine alt mahkemede yargılanması yönündeki tavrını “hukuken” anlaşılır bulmadığını not etmekte fayda gördüğünü belirtti. Yargıç, mahkemeyi bugüne erteleyerek, sanıkların tutuklu olarak cezaevinde beklemelerine emir verdi.