Suna ERDEN
İngiltere’de yaşayan ancak KKTC’de faaliyet gösteren İskele Construction LTD.’in direktörlerinden biri olan Paul Stuart Chant’ın, uyuşturucu ticareti sayesinde elde ettiği paralarla satın aldığı iddia edilen 12 mülke mahkeme emriyle el konuldu. Chant’ın mülklerini direktörü olduğu şirketin adına kaydettiren Ahmet Aydoğan’a ise 450 bin lira para cezası verildi.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen karar heyet başkanı Fadıl Aksun tarafından açıklandı.
Başkan Aksun, Ahmet Aydoğan’ın İskele Construction LTD.’in direktörlerinden olan İngiliz vatandaşı Paul Stuart Chant’ın uyuşturucu satışından elde ettiği paralarla aldığı mülkleri şirketin üzerine kaydettiğini söyledi ve bu tür suçlardaki artışlara dikkat çekti.
Bu arada 5 yıl önce İngiltere Uluslararası Suçlarla Mücadele Birimi’nin KKTC polisiyle temasa geçtiği, Paul Stuart Chant’ın uyuşturucu gelirini KKTC üzerinden akladığına dair bilgi verdiği ve burada soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturma sonucunda hazırlanan dosya mahkemeye gönderilirken, dava dün sonuçlandı.
Davanın kararını okuyan Aksun, Aydoğan’ın şirketin direktörlerinden olan İngiliz vatandaşı Paul Stuart Chant’ın işlemiş olduğu uyuşturucu madde alma, verme, tasarruf ve gizli ittifak suçlarından ötürü elde etmiş olduğu iddianameye konu paralar ile dava konusu taşınmazları sanığın şirketin üzerine kaydederek kendisi de bu şirkette hissedar olduğunu belirtti.
Kara para aklamanın tanımını da yapan Aksun, “Genel olarak kara para, yasadışı faaliyetler sonucu elde edilen para, mal veya değerler olarak tanımlanmaktadır. Dünyada ve maalesef KKTC yasadışı yollardan büyük miktarlarda gelir elde edilmektedir. Söz konusu gelirlerin kaynağını çoğunlukla uyuşturucu maddeler, silah kaçakçılığı, patlayıcı madde, kadın ve çocuk ticareti oluşturmaktadır” dedi. Aksun şöyle devam etti:
“Kara paranın kaynağını yasadışı ve özelliklede ağır suçlar teşkil etmekte ve bu suçların başında ise uyuşturucu ticareti gelmektedir. Özellikle Dünyada yükselen terör dalgasının gerisinde de çoğu zaman uyuşturucu trafiği bulunmaktadır. Suç sayılan faaliyetlerden elde edilen gelirlerin genellikle nakit olması nedeniyle serbestçe ve kısa sürede kullanılmaları mümkün değildir. Bu sebeple bu geliri kullanmak isteyen suçlular parayı ekonomik dolaşıma katmak istemektedirler; bu faaliyet paranın aklanması olarak tanımlanmaktadır. Kara paranın aklanması; yasadışı faaliyetlerden elde edilen gelire meşru görünüm kazandırarak kullanılabilir hale getirmek amacıyla, kasıtlı olarak kara paranın kaynağının gizlenmesi fiilidir. Öte yandan kara paranın aklanması ülke ekonomilerini de olumsuz yönde etkilemekte olduğunu görmekteyiz. Örneğin; ekonomide mal ve hizmet arz-talep miktarında bir değişme olmadığı halde piyasaya sürülen para miktarındaki ani değişmeler fiyatlarda dalgalanmalara neden olabilmektedir.”
Ülkenin imajı zedeleniyor
Başkan Fadıl Aksun, şirketin hissedarı olan Paul Stuart Chant, kurdurduğu şirketle suç gelirinden elde ettiği para ile taşınmaz inşa ettirip, bunların satışından elde edeceği parayı aklama yoluna gitmeye çalıştığını belirtti.
Başkan Aksun, şöyle devam etti:
“Kara paranın kaynağını oluşturan suçların ve kara para aklama suçunun neden olduğu sosyal, ekonomik, siyasi sıkıntılardan kurtulmanın yolu ise bu suçları işleyen örgütleri ve bunlara yardımcı olan kişilere mücadele etmektir. Bunun içinde bu örgütleri finanse eden kara para ve kara para aklamanın önüne geçmek ve sorunu kaynağında çözmek gerekmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında ülkemizde mal edinerek başka ülkede işlenen suç gelirinin ülkemiz ekonomik sistemi kullanılarak aklanmasına hoş görü ile yaklaşmamız mümkün değildir. Aksi bir yaklaşım hâlihazırda tanınma sorunu yaşayan ülkemizi suç gelirinin kolayca aklanabildiği, dünya ekonomisinden ve hukuk sisteminden kopuk bir ülke imajı oluşturup itibarsızlaşmasına yol açacaktır.
Dolayısı ile mahkememizin bu hassasiyeti de akılda bulundurarak ülkemizi kullanıp suç gelirini aklamaya çalışan kişilerin bundan menfaat temin etmelerine izin vermemesi gerekir.”
12 mülke el konuldu
Başkan Aksun, sanığın bir şirketi olduğunu göz önüne alarak hürriyeti bağlayıcı bir cezaya karar vermelerinin mümkün olmadığını ifade etti ancak İskele’de bulunan 12 adet taşınmaza el koyup hazineye gelir olarak kaydetmeyi uygun bulduklarını söyledi.
Aksun, sanığın lehine ve aleyhine olan tüm olguları değerlendirdikten sonra, şirketi mahkum ettikleri davalardan 450 bin TL para cezasına çarptırdıklarını ve iddianameye konu 12 adet taşınmaza el koyup bunları hazineye gelir olarak kaydettirdiklerini ve Hazinenin bu taşınmazlar hakkındaki tasarrufları ile ilgili olarak başsavcılık vasıtası ile 6 ayda bir mahkemeye envanter dosyalamasına emir verdiklerini açıkladı.
hasan tabur 2 Yıl Önce
Ada batti balik yan gider misali