Diyalog Gazetesi

10 yıllık dava sonuçlandı

KIBRIS

Evrak sahteleme davasından yargılanan Turizm Bakanlığı eski müdürlerinden Turgut Muslu beraat ederken; işadamı Tekin Arhun’a 4 yıl hapislik cezası verildi

Suna ERDEN
Bafra Turizm Yatırım Bölgesi Pis Su Artırma ve Kanalizasyon İnşaatı Projesiyle ilgili çalışma raporunun 2 ayrı sayfasını sahteledikleri gerekçesiyle yargılanan iş insanı Tekin Arhun ve eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu hakkındaki dava dün karara bağlandı.
Evrak sahteleme suçundan mahkemeye çıkarılarak, 2014 yılında yargılanmak üzere teminatla serbest bırakılan Arhun 10 yıl sonra 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 
Aynı suçtan yargılanan Muslu ise aleyhine getirilen tüm davalardan beraat etti.
Mahkeme, kararında Arhun’un Muslu’dan aldığı çalışma belgesini sahtelediğine vurgu yaptı.

Yakınları mahkeme salonu önünde toplandı
Karar duruşmasında Arhun ile Muslu avukatlarıyla birlikte hazır bulunurken, ağır ceza salonu önünde her iki sanığın yakınları bekleyişe geçti.
Ağır ceza heyeti, saat 11.00’de oturumu başlatırken, kararı mahkeme başkanı okudu. Başkanın mahkumiyet kararını okuması bir buçuk saat sürdü.
Gergin bekleyişin ardından heyet, Muslu aleyhine mahkemeye sunulan tüm kanıtları ve tanık ifadelerini değerlendirdiklerini, suçla bağlayıcı bir unsur tespit edilemediğini açıkladı ve tüm davalardan beraat ettirdi.
Heyet, Arhun’un ise sahte evrak düzenleme, tedavüle sürme suçlarından mahkum ettikten sonra ceza takdiri için oturuma ara verdi.
Beraat kararının ardından Muslu ve yakınları sevinç gözyaşları döktü, Arhun ve yakınları ise üzüldü.

12 davadan mahkum edildi
Saat 14.00’te ceza kararı için yeniden oturan mahkeme heyeti, Arhun’u sahte evrak düzenleme ve tedavüle sürme suçları başlığı altında 12 davadan mahkum ettiklerini açıkladı.
Mahkeme başkanı kararında şunları belirtti: 
“Sanığın mahkum olduğu ‘Resmi belge sahteleme’ ve ‘sahte belgeyi tedavüle sürme’ suçları için Fasıl 154 Ceza Yasası 10 yıla kadar hapis cezası öngörmektedir.
Yasada öngörülen ceza, sanık tarafından işlenen suçların ciddiyetini kendiliğinden ortaya koymaktadır.
Bunun yanında Yüksek Mahkeme’mizin Genel Sekreterliği tarafından yayımlanan faaliyet raporlarında da görüleceği üzere ‘Belge sahteleme’ suçları yaygın suçlar olup, kamu menfaatini yakından ilgilendirmektedir.
‘Resmi evrak sahteleme ve tedavüle sürme’ gibi ağır suçlar, toplumun sosyal yapısını temelinden sarsan suçlardır.
Bu tür suçları işleyenlere kamu menfaatini göz önünde bulundurarak, caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği birçok Yargıtay kararında da vurgulanmıştır.
Sanık, bulgulardan da anlaşılacağı üzere; önceden planlayarak, Turgut Muslu’dan konu belgeyi alıp sahtelemiş ve sahtelenmiş evrakı geri getirerek, mahkemede emare sunulmasını sağlamıştır.
Suçların işlenmesinin önceden tasarlanmış olması ceza takdirinde sanık aleyhine ağırlaştırıcı neden olarak değerlendirilmelidir.”

Adaleti yanıltmaya çalıştı
Başkan sanığın bu eylemi adaleti yanıltmaya, menfaat elde etmeye çalıştığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Belgenin Mahkemeye ‘adaleti yanıltmaya’ yönelik sunulması, suçun vahametini arttırdığından, suçun işleniş şekli ceza takdirinde sanık aleyhine değerlendirilmelidir.
Bir kişinin Mahkemeyi kandırmaya çalışması, buna cesaret edebilmesi kabul edilebilir bir davranış değildir.
Suçun işleniş şeklini değerlendirdiğimizde sanığa hoşgörü ile bakmamıza olanak olmadığına karar veririz.
Bunun yanında sanığın herhangi bir menfaat elde edememiş olması ve benzeri sabıkası olmaması da ceza takdirinde lehine değerlendirilmesi gereken hafifletici nedenlerdir.”

10 yıl çok üzün bir süre
Tekin Arhun’un 10 yıl önce teminata bağlandığına dikkat çeken Başkan, şunları belirtti:
“Huzurumuzdaki meselede sanık Tekin Arhun, 2014 yılında teminata bağlanmış, davası ise 2022 yılında Ağır Ceza’nın huzuruna getirildi. 
Bu süre azımsanamayacak ve hoş görülemeyecek kadar ciddi bir süredir. 10 yıl insan hayatında uzun bir süredir.
Bu 10 yıllık sürede sanığın belirsizlik içinde olması, hayatında ciddi değişiklikler olması ve aslında bir davasının olmasının huzursuzluğu oldukça zor bir durumdur.
Suçun işlendiği tarih ile davasının mahkemenin huzuruna getirildiği tarih arasındaki zamanı ceza takdirinde sanık lehinde hafifletici faktör olarak dikkate alırız.”

Tüm unsurlar değerlendirildi
Mahkeme Başkanı, sanığın mahkum olduğu davaların yaygın suçlardan olduğunu belirtti. Başkan, “Özellikle sanığın mahkûm olduğu suçların niteliği ve ciddiyeti ve sahtekarlık suçlarının yaygın oluşunun kamu menfaatini yakından ilgilendirdiği değerlendirildiğinde, sanığa verilmesi gereken cezanın hapis cezası olduğuna, aksi halde kamu menfaatini olumsuz etkileyeceğine kanaat getiririz” dedi.
Başkan, ceza takdir ederken sanığın kişisel durumu, benzeri sabıkasının olmamasını, evli ve iki çocuk babası oluşunu, bünyesinde birçok kişinin çalıştığını lehine değerlendirdikten sonra 4 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı. 

Savunma itiraz edecek
Karar sonrası açıklama yapan Arhun’un avukatı Serhan Çınar kararı istinafa taşıyacaklarını belirtti.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.