KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis arasında yürütülen müzakerelerin ‘Mülkiyet’ başlığında halen uzlaşılmamamış konular bulunuyor.
Liderler arasındaki uzlaşının en önemli kısmını ‘mülk sahibi’ ile ‘kullanıcının’, tazminat, iade ve takasın da içinde bulunduğu ‘Çareler Talep Etme’ hakkı oluşturuyor.
Buna göre, ‘etkilenmiş malların’ listesi yapılacak ve kararı iki toplumun temsilcilerinden oluşacak Mülkiyet Komisyonu verecek.
Mevcut kullanıcı, malını yitirmiş kişi, etkilenmiş mülkler ve dini mekanlar gibi kavramların tanımları üzerinde uzlaşıldığı belirtilmekle birlikte, bunların detaylarına ulaşılamadı.
Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre; tarafların üzerinde uzlaştığı veya fikir yakınlaşması sağladığı mülkiyetle ilgili diğer maddeler şöyle:
*Kamu malı, dini mekanlar, yuva, işyeri gibi etkilenmiş mülkler gibi kategorilere ayrılmış konuların nasıl çözüleceği konusunda uzlaşı sağlandı. Ancak detaylarına ulaşılamadı.
*Esaslı inkişafın tanımı üzerinde mutabakat olması kaydıyla, bu mülkün iade kapsamı dışında tutulmasında uzlaşı var.
*Geniş bir arazi içinde, örneğin 10 dönümlük bir alanda bir bina bulunması halinde, o bina için gerekli olan kısmın dışındaki bölünerek iade edilebilecek. Bu konuda fikir yakınlaşması bulunuyor.
Tam uzlaşı sağlanmayan konu başlıkları:
*Esaslı inkişaf ve Duygusal Bağ kavramlarının tanımı ve hangi durumları kapsayacağı halen görüşülüyor.
*Mülkü sonradan satın alanlara farklı muamele yapılıp, yapılmayacağı ve dostane çözüm opsiyonunun hangi aşamada devreye gireceği konusu görüşülüyor.
*Dikey esaslı inkişaf durumunda mülkün bulunduğu arsanın kime ait olacağı hususunda görüş ayrılıkları var.
*Etkilenmiş mülklerin en fazla üçte birinin iade kapsamına girmesi prensibinde anlayış birliği var. Ancak Rum tarafı üst sınır belirtilmesini istemiyor.
*Mülk fiyatlarının neye göre belirleneceği ve tazminatların nasıl hesaplanacağı konusunda görüş birliği sağlanamadı
*Rum tarafı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolunun açık kalmasını istiyor. Yani Mülkiyet Komisyonu ve Mülkiyet Mahkemesi kararlarının AİHM’e götürülmesinin engellenmesine karşı çıkıyor.