Diyalog Gazetesi
2024-09-04 09:23:05

Kendi yanlışlarımızı kabul etmeliyiz

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 04 Eylül 2024, 09:23

KKTC’nin nüfusu, İstanbul’un bir mahallesi kadardır…

Ama nüfusun az olması ‘devlet olmayı’ engelleyici değildir…

Kesinlikle doğru…

İşte bu anlayış yüzünden olmalı ki; tanınmamış olsa bile Türkiye bizlere devlet kurma hakkını verdi…

Ve tüm tepkileri göğüsleyerek bu devleti tanıyan tek ülke oldu…

Barış Harekatı öncesindeki mücadele yıllarında olduğu gibi buraya sürekli para akıttı…

Bizler de bu güçlü desteği arkamıza alarak ‘Benzeri görülmemiş’ bir siyasallaşma sürecine geçtik…

Parlamentoya önceleri 30 milletvekili gönderdik…

Yetmedi 50 yaptık…

Başkanlık sistemi yerine parlamenter sisteme geçerek iki başlı bir yönetim şekli oluşturduk…

Çok sayıda siyasi parti kurmayı ve aynı çizgideki insanları bölerek siyaset yapmayı ‘demokrasinin başarısı’ olarak gösterdik…

Sonra bu siyasi partiler sivil toplum örgütlerine ve medyaya el atmaya başladı…

Kendinden yana olmayanları parçalamak suretiyle bir avuçluk ülkede binden fazla dernek yaratıldı…

Sayıştay, Ombudsman, Başbakanlık Denetleme Kurulu; üst-alt kurullar…

Müsteşarlar, müdürler, danışmanlar, müşavirler…

Ver Allahım ver…

O kadar çılgınlıklar yaşadık ki; bir dönem 40 yaşındaki insanları 38 yıl üzerinden emekli çıkardık…

Demokrasi işte böyle bir şey!..

Pantolonun boyuna bakmayı akıl eden olmadı…

Daireye veya okula giderken tıraş olmak ayıplandı…

Devrimin ayak sesleri kabul edildi bunlar!!!

‘Devlet büyüyor’ masalıyla bakanlıklara bağlı daire sayıları arttıkça arttı…

Sayılar arttıkça istihdamlar da arttı…

İstihdamlar arttıkça bina sayıları da arttı…

Ver Allahım ver…

Neler verilmedi ki?..

Oy gelecek diye 13’üncüyü ver…

Eşel-Mobil’i de ver…

Fazla mesaiyi de ver…

Elde kalan Rum mülklerini de, T izinlerini de, Z’leri de ver…

Yolu, sokağı olmasa da kırsal kesim arsası ver…

Adım başı lokanta, bar, meyhane, kulüp izni de ver…

Almak istemeyene de ver…

“Sakla samanı gelir zamanı” diyerek vermeye devam et…

Sonuca gelelim

Kendimize ait olmayan her şeyi verdik…

Bu büyük bir başarı…

Ama elde olanları korumayı düşünmedik…

Rum’dan kalma su borularının bir kısmını 50 yıl süreyle değişmedik…

Yine Rum’dan kalan su depolarını ‘çökünceye kadar’ kullanmaya devam ettik…

Dere yataklarını betonlaştırarak doğaya meydan okuduk…

Hastanelerimizi, okullarımızı çağdaş seviyeye getirmedik…

Uzun yıllar suyu bedava vermek suretiyle tüm kaynakları kurutma başarısı gösterdik…

Özetle; bugün yaşadıklarımızın temelinde kendi yanlışlarımızın olduğunu kabul edelim… 

Yorumlar (1)

Hasan Nuri 2 Hafta Önce

HAŞAAA KkT’Cumhurriyetinde Yanlış Yapabilmemiz mümkün mü yani ? En İyiyi ve en Doğruyu bilen KKTC’yi Batırıp çökertmek isteyen Yunan Cuntası ve Eokacilar değilmidir yani ? Rum yanlısı AB ve BM KKTC’nin Düşmanı değil de nedir ? Yağmalayıp Koçanlayıp Sattığımız Rum Mülkleri için Çıkarılan Tutuklama kararları KKTC düşmanlıgı değil de nedir yani ! KKTCnin yüce meclisini kayde almayanlara niye meydan okumayalım ki , AB’ye ve BM’ye haddini bildirip Kuzey Kıbrıs’tan koyamadık mı ? PAPA’nın ve diğer Dünya Liderlerinin Kıbrıs Cumhuriyetine gelip de KKTCumhuriyetine geçmemelerine niye Kızmayalım ki ! Onlara da Haddini bildirmek yanlış mıdır yani ? Rum Yanlısı ve KKTC düşmanı TURİSLERİN YATIRIMCILARIN KKTC’ye niye gelmiyorlar olmalarını çok iyi Biliyoruz ! Aynaya Bakıp gerçekçi olmalıyız KKTC’nin bugün bu Hale getirenler Uzman ve Becerikli Yöneticilerimiz ile Yüce Meclisiniz değil ‘ yanlışlar yapıp KKTC’yi İstemeyen ‘ İNGİLİZLER ‘ YATIRIMCILAR ‘ TURİSTLER ‘ PAPA ‘ AB ‘ BM ve EOKACİ’lardir ! Barsın KKTC’yi istemesinler Nijeryalılar ve Asyalılar var olsun KKTCde Biz Bize yetmiyormuyuz yani ? FOR ever TRNC ….

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.