Diyalog Gazetesi
2024-09-05 09:20:54

İşimize nasıl gelirse

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 05 Eylül 2024, 09:20

Elektrik kesintilerini, Teknecik santralinden yükselen kara dumanları, Aksa sözleşmesini sürekli tartışıyoruz…

Yakıt kalitesini de tartışıyoruz…

Karşılıklı suçlamalarda bulunuyor, sırasında mahkeme emri de alıyoruz…

Ancak Elektrik kurumunda yıllardan beri milyonlarca liralık mal alımlarıyla ilgili iddiaları araştırıp, yolsuzluk iddialarını yargıya taşımasını beceremiyoruz…

Laf cambazlığında birinciyiz…

Sonuca ulaşmada ve ciddi iş yapmada sonuncu…

Zamanın Güvenlik Kuvvetleri Komutanı General Kemal Yavuz, 1982 yılında adadan ayrılırken, kendisine bağlı polis teşkilatının ‘soruşturmasını tamamladığı’ 10’dan fazla ‘kaçakçılık ve yolsuzluk’ dosyasını Başsavcılığa göndermişti…

Bunların içerisinde Asala terör örgütüne Gazimağusa Limanı üzerinden silah sevkiyatı, yine Gazimağusa Limanı üzerinden çok büyük miktarlarda içki ve sigara kaçakçılığı da vardı…

KKTC’de bazı önemli kişilerin isimlerinin de geçtiği bu dosyalar, Kemal Paşa gittikten sonra ‘iç müdahaleler’ sonucunda ileri götürülmedi…

Tam tersi, dosyaların hazırlanmasına katkı koyanlar, kaçakçıların, hırsızların, vurguncuların peşine düşenlerin cezalandırılması gündeme geldi...

Çok ciddi sıkıntıların yaşandığı o günleri unutmuş değiliz...

Daha sonraki yıllarda devletin kurumlarını vurmak, kaçırmak, çalmak, çırpmak neredeyse ‘yasal’ hale getirildi…

Ortaya atılan ciddi iddiaların üzerine giden olmadı…

Yolsuzluklara yasal kılıf giydirdiler

Belgeler, ifadeler, yasa dışı uygulamalar görmezden gelindi…

Ama bunları ortaya çıkaranların cezalandırılması için ciddi adımlar atıldı…

İnanılır gibi değil…

Meclis kürsüsünden konuşurken kahramanlık nutukları atanlar, devletin içini oyanlarla ilgili yayınlar karşısında önlem almak bir tarafa, bunu yayanlara karşı kılıç çekerek saldırıya geçecek kadar ileri gittiler…

Ağır vergi cezası uyguladılar…

Görevden alma, kafa kesme cesaretini de gösterdiler…

Yolsuzluk ve suistimal iddiasıyla yargılanan insanları, bir süre sonra yeniden göreve getirdiler…

Yargıda görüşülmesine başlanan dosyaları birer birer kapattılar…

Kanserden kırılan bu ülke insanına CMC’deki maden atıklarıyla üretim yaptırdılar…

Aradan yıllar geçtikten sonra ise ‘Mesele yok’ denilerek, tüm dosyaların kapandığını duyurdular…

Dıştan ‘müdahale’ olsaydı bunları yapabilecekler miydi?..

Yapamazlardı…

O yüzden ‘özgür ve bağımsız’ KKTC’nin siyasileri kendilerini her şeyin üzerinde gördü…

Yazık bu millete

Büyük yolsuzluk olaylarını, ihalesiz yüz milyonlarca liralık mal alımlarını yargıya taşıyamayanların, sahte kahramanlık oyunlarına karnımız toktur…

Bu ülkede çok sayıda Köy Kooperatifi’nde meydana gelen yolsuzluk olayları dahi yıllardır yargıya taşınmadı…

 Şehit analarının, şehit eşleri ve çocuklarının içleri sızlarken, siyaset sahnesinde boy gösterenler kılını bile oynatmadı…

Bazı kişiler “Ama bir yerlerden başlanması gerekmez mi?” diyebilir…

Elbette başlanmalı…

Birileri sorumluluk üstlenerek, tüm kamu kuruluşlarında ve kooperatiflerde hiç olmazsa son 15 yılın araştırmasını yapmalı…

Hazırlanacak dosyalar birer birer yargıya taşınmalıdır… 

Yorumlar (2)

Hasan Nuri 2 Hafta Önce

BALIK BAŞTAN KOKAR diye bir Atasözümüz vardır !!

Tamer Karadeniz 2 Hafta Önce

KKTC'de bu saydiklarinizi yapabilecek cesarete ve adalet duygusuna sahip Allahin bir kulu bile yoktur..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.