Adamın biri karısının kedisinden nefret ediyormuş. Ondan kurtulmaya karar vermiş.
Bir gün karısı arkadaş ziyaretine gidince kediyi arabaya atmış ve beş altı mahalle gittikten sonra kapıyı açıp salıvermiş. Eve döndüğünde kediyi yatağın üstünde uyuyor bulmuş.
Bir süre sonra kadın arkadaşlarıyla sinemaya gidince kedi gene kendini arabada bulmuş. Bu defa adam bayağı uzak bir semte gidip kediyi araba-dışı etmiş. Eve döndüğünde kedi yatağın üzerinde uyuyormuş.
Kadın Cumartesilerini anne babasıyla geçirirmiş. Bir Cumartesi sabahı çıkınca adam kediyi arabaya atmış ve dolambaçlı yollardan şehrin en ücra semtlerine giderek varoşlarda bir yere bırakmış.
O akşam kadın döndüğünde kocası evde yokmuş. Gece yarısına doğru telefon çalmış.
“Kedi evde mi?” diye sormuş adam.
“Evet.”
“Telefona verir misin? Kayboldum. Bana yolu tarif etsin.”
Bu fıkrayı ilk duyduğumda çok gülmüştüm. Geçenlerde hayvanların neden kaybolmadığına dair bir yazı okuduktan sonra* bunun abartılı olsa bile doğru olabileceğini anladım.
Yazıyı yazan kişinin anlattığına göre kendinden önceki kiracının çok sevdiği bir kedisi varmış. Adam şehrin diğer ucundaki yeni evine taşınırken Billy arabadan kaçmış. Birkaç hafta sonra yazarın kapısına güm güm vurulmuş. Sıska, pis bir kedi kapıda duruyormuş. Fotoğrafını çekip eski kiracıya yollayınca kedinin Billy olduğu ortaya çıkmış.
Sahipleri ile birlikte arabada giderken kaybolan bir başka kedi, iki ay sonra 3.000 km’den fazla yol kat ederek evine dönmüş.
Kediler, yarasalar, fok balıkları, kırmızı kuyruklu şahinler, mürekkep balıkları, penguenler, cıvık mantarlar, ağaç güveleri, somon balıkları, kırlangıçlar … Şu veya bu oranda dünyadaki bütün hayvanlar yön belirlemekte ustadırlar. Ve bilimciler şu veya bu oranda bu işi nasıl becerdikleri konusunda şaşkındırlar.
Modern aygıtlar ve uydu izlemeleri ile hayvanların nereden nereye gittiği artık tespit ediliyor, ama yollarını nasıl buldukları büyük oranda muammadır.
Daha büyük bir muamma, bazı göçmen kuşların daha önce hiç gitmedikleri hâlde nereye göçeceklerini bilmeleridir.
Bir zamanlar Türkiye ile Mısır arasında bulutvari sürüler hâlinde gidip gelen kelaynak kuşları, nesilleri tükenme düzeyine gelince kapalı alanlarda beslenmişler. Yıllar sonra bunlardan birkaçı göç zamanı serbest bırakıldıklarında yine Mısır’a gitmiş.
Eş bulmak ve karın doyurmak ve av olmamak için bir yerden başka yere gitmek şarttır, bu yüzden yön bulma hayatta kalmak için önemlidir. Ve hayvanlar beyinlerinde pusula ve harita varmış gibi A noktasından B noktasına kolaylıkla giderler. Ama ağırlığı üç gram ve göç yolu yaklaşık 6.500 km uzunluğunda olan Rufuos sinekkuşunun GPS’i neresinde olabilir?
Hayvanların nasıl yol bulduklarına dair aşağıdaki İngilizce linkte, bu köşeye sığmayacak kadar kapsamlı, birçok bulgu ve tahmin var.
Avcı, hayvanların bu mucizevi becerisinden haberdar olsa tüfeğini duvara asar mı dersiniz?
* https://www.newyorker.com/magazine/2021/04/05/why-animals-dont-get-lost
Turkish power 4 Yıl Önce
Kılavuzu akel ve disidir
Ali Veli 4 Yıl Önce
Iklim degisikligi nedeniyle dogayi, dunyamizi mahvediyoruz. Daha dun Birlesmis Milletler su yaziyi yayinladi. https://news.un.org/en/story/2021/04/1090072 "Acil olarak onlem almazsak bir ucuruma dogru gitmekteyiz" , diyorlar.
Ruh İkizi 4 Yıl Önce
Yön bulma konusunda, kuşlar tartışmasız; kedi ve köpekler de öyle... Ancak, kıymetli yorumcuları sıkmazsam, 1950’lerde ailemin yaşadığı bir öyküyü paylaşmak isterim. Söz konusu bir inek. Toroslar’ın Doğu’unda Göksun Yaylası’ndan, Adana’nı Kadirli ilçesine satılmıştır. Bir hafta sonra, ineğin döndüğünü ve evin göründüğü noktada nasılda heyecanla böğürdüğünü, tarifsiz bir duyguyla anlatırdı! Kadirli- Göksun arası mesafeyi tarife gerek yok sanırım.. Avcılar silahlarını, duvara asarlar mı? Yaşadıkları ülkenin yönetiminin akl-ı vicdanına bağlı!
Ruh ikizi 4 Yıl Önce
Öyküyü merhum annem anlatırdı.
Faruk Ercan 4 Yıl Önce
Teşekkürler.
Taner Sağlar 4 Yıl Önce
Doğayı seven ve sevdiren bilge beyefendi, selamlar, saygılar.
Turkish power 4 Yıl Önce
Allah Allah yoksa palikarya kara kargası mi yeni duzencimi santajci sendikacı mi çocukluk travmalarından kurtulamamış yeni düzenci yazarlar mi sünnetsiz dünür mu sakallı papaz makarios mu
Turkish power 4 Yıl Önce
Gençler kırmızıya basmakla klavye yürümekle yollar yalamakla dil papillalari aşınmaz ağlamayın deymez hayat
Turkish power 4 Yıl Önce
Tek yol anasti hristo macron annan ha ha ha
Adem Sağlar 4 Yıl Önce
Ne ilginçtir ki insanlar bu zor günlerde uzaklara gidip kaybolabilmeyi özledi.
Turkish power 4 Yıl Önce
Akel ve disi makariosun ruhu islik çaldığı için mi
Turkish power 4 Yıl Önce
Akelci ve disiciler boyunlarına çan bağlamışlardır her yerden sesleri ďuyuluyordur