Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, aralarında gazeteciler de bulunan 60 kişiye, Crans Montana’da yaşananlarla ilgili gizli bilgileri içeren dosya ve şahsi mektuplar göndermesinin Rum tarafında yarattığı meseleyi kapatmak için açıklama yaptı.
Rum gazeteleri gönderdiği belgelerin gizli olmadığını, sadece Türk tarafınca istismar edilebilecek iddiaların tekrarlanmaması için kendisinin gizli diye nitelediğini açıklayan Anastasiadis’in muhalefet kanadını ikna edemediği, sert eleştirilerin dün de devam ettiğine dikkat çekti.
Fileleftheros haberi “Yangın Canlandı… Başkanlık Açıklaması Partileri İkna Etmedi… Andros Kiprianu’dan Sert Tepki… Başsavcılığın, Gizli Belgelerle İlgili Yasanın Başkan Tarafından İhlal Edilip Edilmediği Kararı Bekleniyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.
Gazete, Anastasiadis’in dünkü açıklamasını kaynak göstererek, Rum tarafındaki belirli kişilere özel mektubuyla birlikte gönderdiği dosyada yer alan 7 belgeyi şöyle sıraladı:
“BM Genel Sekreteri ile yapılan ortak görüşmenin ardından 4 Haziran 2017 tarihinde yapılan açıklama. BM genel Sekreteri’nin Crans Montana’da ortaya koyduğu parametreler. Rum tarafının 5 ve 6 Temmuz’da ortaya koyduğu; hem Kıbrıs sorununun iç yönleriyle, hem de Güvenlik ve Garantilerle ilgili öneriler. Türkiye’nin 3 Temmuz’da sunduğu, Kıbrıs sorununun dış yönleriyle ilgili öneriler. Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun iç yönleriyle ilgili 3 Temmuz tarihli önerileri. 6 ve 7 Temmuz tarihli tutanaklardan alıntılar. Bu alıntıları Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri’ne, AB yetkililerine, Avrupalı liderlere, diğer İslam Konferansı üyesi ülkelerin liderlerine gönderdi. BM Genel Sekreter’in eski Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile yaptığı görüşme tutanaklarından alıntılar.”
Guterres’ten çekinci
Gazete, Anastasiadis’in dünkü yazılı açıklamayı, hakkında cezai soruşturma açılması ihtimali ve henüz Kıbrıs raporunu sunmayan BM Genel Sekreteri’nin, belgeler konusunda Rum tarafında söylenecek ve yazılacaklardan etkilenmesi endişesi yüzünden yaptığını yazdı.
Habere göre, Anastasiadis, şunları söyledi:
“Güya gizli bilgileri sızdırdığım konusunda günlerdir sert eleştiriler alıyorum. Ancak cezai sorumluluktan söz edilmeye başlaması, bana cevap vermekten başka seçenek bırakmıyor. Crans Mondana sonrasında bir kısım siyasi, gazeteci ve vatandaş; kimi güya her şeyi verdiğim, kimi de ana sorumlunun Türkiye olduğunu bilmesine rağmen bana da aynı derecede sorumluluk yükleyen sert eleştirilerde bulunduğu iyi biliniyor.
İkinci sebep BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne raporu henüz sunulmamış olmasını, bazı diplomatik çevrelerin peşin hükümlülüğünü ve Türk tarafının, çöküşte Rum tarafına da eşit derecede sorumluluk yüklenmesi isteğini dikkate alarak; Kıbrıs sorununun çözümüne gösterdikleri özgün ilgi ile hareket ettiklerini düşündüğüm kişilerle çatışmaya girmek yerine, mektup yazarak Crans Montana’da olanları ispatlarıyla izah etmenin daha doğru olacağına hükmettim.”
Anastasiadis, belgelerin Güney Kıbrıs’ta gürültü koparmasının nedenini de “belgelerden birinde gizli mahreci olması” şeklinde açıkladı.
Gazete, görev ve sorumluluğunun farkında olduğunu ve gerek görmesi durumunda müdahale edeceğini açıklayan Rum Başsavcı Kostas Kliridis’in, cezai soruşturma başlatıp başlatmamaya karar vermek için Anastasiadis’in dünkü yazılı izah açıklamasını beklediğini yazdı.