Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) doğal gaz arama ve çıkarma konusunda faaliyetlerde bulunan yabancı şirketlerin faaliyetlerinin durma noktasına gelmesinin asıl sebebinin Korona virüs salgını değil, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü ve uluslararası siyasi anlaşmazlıklar olduğu iddia edildi.
Alithia gazetesi “Kıbrıs Sorunu Devler Engelliyor – İtalyanlar Samimi: Kıbrıs Sorununun Çözümü ve Türkiye’yle İşbirliği Şart” başlıkları altında verdiği yorum haberinde, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde doğal gaz arama ve çıkarma faaliyetleri gösteren şirketlerin son dönemde faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, bu durumun sebebinin Korona virüs salgını değil Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü olduğunu iddia etti.
Gazete, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde faaliyet gösteren ENİ, Exxon Mobil ve Total gibi şirketlerin net olmayan çeşitli bahanelerle faaliyetlerini geciktirdiklerini, son olarak da Korona virüs salgını sebebiyle faaliyetlerini askıya aldıklarını bildirdiklerini belirtirken; buna karşın bu şirketlerin başka ülkelerin MEB’lerinde faaliyetlerine devam etmelerinin, asıl sorununun Korona virüs salgını olmadığını ortaya koyduğunu yazdı.
ENI şirketinin üst düzey yöneticilerinden Marco Piredda’nın, İtalyan “Degasperi” vakfının gerçekleştirdiği bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarının çıkarılmasını Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirdiğini ve Avrupa’yı, Türkiye’yle işbirliği yolları bulmaya çağırdığını aktaran gazete, Piredda’nın söz konusu etkinlikte yaptığı konuşmaya ayrıntılı şekilde yer verdi.
Merkel’e söylenenler
Öte yandan Fileleftheros gazetesi, “ ‘İstediğim Gibi’ Sondaj – Recep Tayyip Erdoğan’dan Merkel’in Kıbrıs ve Ege MEB’i Konusundaki Müdahalesine Sert Tepki” başlıkları altında manşetten verdiği haberinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel’le gerçekleştirdiği iddia edilen telefon görüşmesine geniş yer verdi.
Gazete, elde ettiği bilgilere dayandırarak verdiği haberinde özetle, Erdoğan’ın Merkel’le yakın geçmişte bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, görüşme sırasında Merkel’in, Doğu Akdeniz’deki Türk faaliyetleri konusunda müdahalede bulunduğunu, Erdoğan’ın ise Merkel’e çok sert tepki gösterdiğini öne sürdü.
Gazete, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri konusunda bir diğer müdahale girişiminin ise AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell tarafından yapıldığını, Borell’in Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu telefonla aratarak, bazı diğer konuların yanı sıra doğal gaz konusunu da gündeme getirdiğini iddia etti.
Haberde, Çavuşoğlu’nun Borell’e, bilindik Türk tezleriyle yanıt verdiği ve “mülteciler” konusunu hatırlattığı da öne sürüldü.