Lüksemburg eski Başbakanı ve Avrupa Halk Partisi’nin (AHP) Avrupa Komisyonu Başkan adayı Jean Claude Juncker’in, Rum kesiminin Maraş ile ilgili önerisini desteklediğiini ve aynı zamanda Kıbrıs sorununun üzerinde mutabakata varılmış herhangi bir çözümün, AB normlarıyla uyumlu olacağını sağlama sözü verdi.
Fileleftheros gazetesi, Juncker’in gazeteye yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu Başkanı olarak seçilmesi durumunda, Kıbrıs sorunuyla ilgili hamlelerini açıkladığını yazdı. Lüksemburg eski Başbakanı Junckern, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Maraş ile ilgili önerisini “çok yapıcı bir öneri” olarak nitelendirerek, bu önerinin AB ve ABD tarafından kabul edildiğini savundu
Bu öneriler paketi içerisinde, AB gözetiminde doğrudan ticaret yapılmasına dair bir maddenin yer aldığını da belirten Juncker, bu önerinin hayata geçirilmesi için çalışmaları gerektiğine işaret etti.
Çözüm, istikrar kapısı oluşturur
Kıbrıs sorununun çözümü durumunda ortaya çıkacak dinamikle ilgili olarak ise, böyle bir gelişmenin, Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’in geniş bölgesinde Avrupa istikrar kapısı haline getireceğini ifade eden Juncker, böyle bir gelişmenin, ülkeyi Avrupa ile Orta Doğu arasında, daha etkili bir ekonomik ve siyasi köprüye dönüştüreceğini söyledi.
Kısa zaman önce bazı işadamlarının ortaya koyduğu birtakım unsurlara da atıfta bulunan Juncker, Kıbrıs sorununun çözümü durumunda, adanın gayri safi yurt içi hasılasının, ilk beş yılda ortalama olarak 2 milyar Euro’nun ötesinde artış gösterebileceğini, ilk 10 yıl içerisinde ise, 5 milyar Euro civarında artabileceğini dile getirdi.
Çözümle, kişi başı yıllık 700 Euro ek gelir
Juncker, barışın ilk 5 yılda Kıbrıslılara kişi başına bin 700 Euro’luk bir yıllık ek gelir, ilk 10 yıl içerisinde ise kişi başına 3 bin 800 Euro’luk bir ek gelir getirebileceğine de dikkati çekti.
Juncker, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, kapalı şehir Maraş’ın açılması karşılığında, Gazimağusa Limanı’ndan AB gözetiminde doğrudan ticaret yapılması önerisine “evet” dedi.
Juncker’in, Rum kesiminin sunduğu önerinin hayata geçirilmesi için çalışma sözü verdiğini yazan gazete, bununla birlikte Juncker’in “ ‘Kıbrıs’ın işgal altındaki bölümünün Tayvanlaşmasına yol açacak olan tartışmalı tüzüğün (Doğrudan Ticaret Tüzüğü) geri çekilmesine yönelip yönelmediği’ sorusuna ise yanıt vermekten kaçındığına” dikkati çekti.
Juncker’in, gazetenin kendisine yönelttiği sorulara yazılı cevap verdiğini kaydeden gazete, Juncker’in, Avrupa Komisyonu Başkanı seçilmesi halinde, Kıbrıs sorununun üzerinde mutabakata varılan herhangi bir çözümün, AB normlarının yanı sıra, AB ilkeleriyle de uyumlu olacağını sağlama sözü verdiğini belirti.
2013 yılının Ocak ayına kadar Euro Grubu Başkanlığı da yapan ve Hristofyas hükümetinin Güney Kıbrıs’a yönelik ekonomik destekle ilgili başvurusunu da kabul eden Juncker, açık ve net eleştirilerde de bulunarak, “bir önceki hükümetin zamanında faaliyete geçmesi durumunda, Kıbrıs’ın çok farklı bir pozisyonda bulunmasının yanı sıra, kendisine farklı çözümler de sunulacağını” dile getirdi.
3 Mayıs’ta Güney Kıbrıs’ta
Juncker, DİSİ partisinin, AP seçimleriyle ilgili düzenleyeceği etkinliklere katılmak üzere 3 Mayıs’ta adayı ziyaret edeceğini de söyledi.
Juncker, Doğu Akdeniz bölgesinde doğalgaz tespit edilmesi ışığında, “Kıbrıs’ın”, Avrupa’nın enerji güvenliğiyle ilgili gittikçe artan ihtiyacı konusunda, merkezi bir rol oynamaya davet edileceğini de söyledi.
Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda ne yapmaya niyeti olduğu konusundaki soruya ise Juncker, bu meselenin hala daha belirsizlik içinde olduğunu, bununla birlikte kısa zaman önce Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili yeni bir çabanın başladığını söyledi.
Juncker, hükümetin çözüm bulunmasına yönelik çabalarını kayıtsız şartsız desteklemekte olduğunu da dile getirdi.
Ufukta görünen ümidin yeniden birleşme olduğunu da söyleyen Juncker, siyasi liderlik ve iş dünyasından almakta olduğu mesajlardan, cesaretlenmiş olduğunu sözlerine ekledi.