Ankara’nın Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak, doğalgaz görüntüsünü taşıyan çeşitli senaryolar şekillendirdiği, TC Dışişleri Bakanlığı’nda çalışılan bütün alternatif senaryoların ortak paydasının, Ankara’nın doğalgazın yönetilmesi ve değerlendirmesine katılımı olduğu öne sürüldü.
Fileleftheros, Türkiye’nin aslında, Doğu Akdeniz’deki doğalgazın boru hattı ile Türkiye üzerinden taşınmasını istediğini, ancak Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomi Bölge”deki (MEB) doğalgazın yeterli olmadığını, İsrail gazının da gerekli olduğunu yazdı.
Haberi “Ankara’nın 3 Sihirli Senaryosu... Kıbrıs Sorunu Çözülsün veya Çözülmesin Kıbrıs Hidrokarbonlarına Karışmalarına İlişkin Formüller” başlığıyla aktaran gazete, Türkiye’nin bu isteğinin, Kıbrıs sorunu çözülsün veya çözülmesin, Kıbrıslı Türkler aracılığıyla gerçekleşeceğini savundu.
Türk yetkililerin, uluslararası toplumu rahatsız eden Kıbrıs sorununun çözümü ile hidrokarbonların adilane paylaşımının paket şeklinde göğüslenebileceği argümanını ortaya koyduğunu yazan gazete, edindiği bilgilere dayanarak, Ankara’nın bu proje çerçevesinde, Yunanistan’ı ve bir dereceye kadar İngiltere’yi de karıştıracağı bir sahne kurmaya çalıştığını savundu. Gazete Ankara’nın Atina’ya yanaşma ve İngiltere ile istişare köprülerini de sürekli devam ettirmek istemesinin tesadüf olmadığı yorumunu yaptı.
Yeni bir devlet
Gazete; Türk Dışişleri Bakanlığı’nda çalışıldığını savunduğu senaryoları okurlarına şöyle aktardı:
“İlk senaryo Kıbrıs sorununun ‘yeni bir devlet’ kurulmasını, devamında da doğalgaz aramalarına geçilmesini öngörüyor.
İkinci senaryo; Kıbrıs müzakerelerinin çözümle sonuçlanmaması halinde doğalgazın çıkarılması ve gelirlerinin yönetilmesi için ortak bir komisyon kurulmasıyla alakalıdır.
Üçüncü senaryo da; Türkiye ve Yunanistan tarafından, Kıbrıs MEB’indeki araştırmaları denetleyecek bir komite kurulmasını öngörüyor. Bu, Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyareti sırasında ortaya koyduğu formüldür. Böyle bir komite kurulması aslında Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tamamen bypass eder.
Kıbrıs gazı yeterli değil
Şimdilik Türkiye fikir sunma inisiyatifini hızlandırıyor görünüyor ama aslında acele etmiyor. Doğalgazın boru hattıyla Türkiye üzerinden Yunanistan’a, oradan da Avrupa’ya aktarılması Ankara’nın ana isteğidir. Ancak bu isteğin, gerçekleştirilecek kadar önem kazanması için, büyük projelere yetecek kadar olmayan Kıbrıs doğalgazından fazlasına ihtiyaç var. İsrail gazı da gereklidir ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin iyi olmaması nedeniyle, bugün hayal görünüyor. Ancak bu asla olmayacak anlamına gelmiyor. Konjonktürler de ilişkiler de sürekli değişiyor. Bu nedenle hidrokarbonların değerlendirilmesi konusunun askıda kalması, konjonktürün Ankara’nın stratejik planlarına uygun hale gelmesine kadar Lefkoşa’nın başka adım atmaması Türkiye’nin işine geliyor olabilir. Elbette Kıbrıs sorununa, Türkiye’yi Kıbrıs hidrokarbonlarının değerlendirilmesi prosedürünün katılımcısı haline getirecek bir çözüm bulunmazsa.”