AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, kapalı bölge Maraş’ın Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) paketinin bir parçası olabileceğini söyledi. Fileleftheros Gazetesi, Barroso’nun ilk kez, kapalı bölge Maraş’ın, Kıbrıs’ta uygulanacak bir GYÖ paketinin parçası olabileceğini söylediğini ve Kıbrıs Özel Temsilcisi olan Jorge Cesar Das Neves’ten, müzakerelerde daha aktif rol üstlenmesini isteyeceğini açıkladığını yazdı.
Fileleftheros gazetesinin sorularını yanıtlayan Barroso, ortak açıklama konusunda varılan uzlaşıyı değerlendirirken, Kıbrıs sorununun nihai çözümü sürecinde sonuca ulaşılması için ortak açıklamanın çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Barroso, tarafların ortak açıklamada uzlaşıya varmalarının görüşmelerde ilerleme sağlanması konusunda her iki tarafın da güçlü isteğini gösterdiğini kaydetti.
Anastasiadis’i övdü
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, “uzlaşıya varılan bu açıklamayı alabilmek için büyük cesaret ve kararlılık gösterdiğini, bazıları tarafından süreci geri götürmekle suçlanırken bunu yapmasının kolay olmadığını” iddia eden Barroso, “bunun artık müzakereleri kolaylaştıracağına inandığını” ifade etti.
Barroso, AB Komisyonunun bugüne kadar müzakerelerde, “tarafların kendilerinden oynamalarını istediği rolü üstlendiğini” belirterek, “Müzakereler sabit bir Ortak Açıklama temelinde başladığına göre, Komisyon’da sürece katılımını ve varlığını daha da güçlendirebilir” diye konuştu.
Ayrıntıları, Kıbrıs’taki taraflar ve BM ile görüşeceğini ancak kendisi için şu anda en uygun olanının, kişisel temsilcisinin, entegrasyon sürecinin kolaylaştırılması ve güçlendirilmesi için daha etkin rol oynaması olduğunu ifade etti. Barroso “bunun için de, Kıbrıslı Türklerin AB’ye normal şekilde entegrasyonunun gözetlenmesi için temsilcime talimat vereceğim” dedi. Barroso, “AB’nin Kıbrıs sorunundan bıktığı için AB normlarına uygun olup olmadığına bakmaksızın önüne gelen her türlü çözüme onay vereceği” yönündeki iddiaları da yalanladı.
Barroso, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün “AB normlarına ve ilkelerine uyumlu olması gerektiğini, müzakerelerde temsilcisinin bulunmasının amacının da bu olduğunu” belirtirken “aynı zamanda AB normlarının çözüme engel olarak algılanmaması gerektiğini” vurguladı.
Çözüm iki halk tarafından kabul görmeli
Kıbrıs sorununun çözümünün halk tarafından kabul görmesi gerektiğini ve GYÖ’ların da, insanların çözümün hayatlarında yaratacağı iyileştirmeyi görmelerini sağlamak açısından rol üstlenebileceklerini öne süren Barroso, buna karşın GYÖ’ların çözüme alternatif olarak görülemeyeceğini belirtti. Kapalı bölge Maraş’ın GYÖ’ler çerçevesinde ele alınıp alınamayacağı şeklindeki bir soruya karşılık ise Barroso, “Bunun Kıbrıslılar için ne kadar önemli bir konu olduğunu biliyorum ve net olarak, bir GYÖ paketinin bir parçasını teşkil edebilir. Bu önlemlerin amaçlarını tamamlayabilmelerinde önemli olan, her iki tarafça da uzlaşılıp kabul edilmeleridir” dedi.
Barroso ayrıca, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümü sürecini kolaylaştırmasını beklediklerini, bu mesajı Brüksel’de kendisini ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da ilettiğini ifade etti.
Barroso, röportajında, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in göreve geldikten sonra gerek ekonomi gerekse müzakerelerin başlaması konusunda vizyonunu ortaya koyduğunu belirterek, Rum siyasi partilerin siyasi desteğini hak ettiğini öne sürdü.
Barroso, Güney Kıbrıs’taki siyasi partilere, bu konulara partizanca yaklaşımla değil genel siyasi onayla yaklaşmaları çağrısında da bulundu.
Müzakerelerde “açık çek” yok
Barroso “Türkiye’nin 23 ve 24 sayılı müzakere başlıklarına Güney Kıbrıs’ın onay vermesi mi bekleniyor” sorusu üzerine “AB müzakerelerinde açık çek diye bir şey yok ve bunların zor süreçlerdir. Komisyon, Türkiye’nin 23 ve 24 numaralı başlıklarının açılmasının bu konulardaki reformları güçlendireceğine inanıyor ve bu konu şu anda Konsey’de görüşülüyor” dedi.