Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in, Kıbrıslı Türklerle ilgili Özel Grubu (Task Force) AB’nin Genişleme Genel Müdürlüğü uhdesinden alıp Bölgesel Politika Müdürlüğü’nün uhdesine verdiği iddia edildi.
Rum yönetimi, kararla ilgili memnuniyet belirterek ezeli hedefe ulaşıldığını belirterek, memnuniyetini dile getirdi.
Fileleftheros, Brüksel çıkışlı haberi “Kıbrıslı Türkler ‘Genişleme’ Dışında... Juncker Kıbrıslı Türklerle İlgili ‘Eylem Grubu’nu Bölgesel Politika’ya Gönderdi” başlığıyla verdi. Gazete, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in Kıbrıslı Türkler için ‘Eylem Grubu’nu Bölgesel Politika Genel Müdürlüğü uhdesine vermekle “Kıbrıslı Türklerin AB’ye aday ayrı bir varlık değil, AB’ye bütünü ile üye olmuş bir devletin bir parçası değil, AB ödeneklerinden mali yardım talep eden bir toplum olduğunu” tanıdığını savundu.
İkisini de mutlu etti
Simerini “Atina ve Lefkoşa Ellerini Ovuşturuyor... Kıbrıslı Türklere Yardım Bölgesel Politika’da” başlıklı Brüksel çıkışlı haberinde, Rum ve Yunan hükümetlerinin, yetkili komisyonlar konusunda “ellerini ovuşturduklarını çünkü Juncker’in, önemli addedilen İnsani Konular ve Kriz Yönetimi Komiserliği’ni Güney Kıbrıs’a, Muhaceret ve İç Konular Komiserliği’ni de Yunanistan’a verdiğini yazdı. Gazete, Rum yönetiminin değişmez talebinin gerçekleştiğini ve Kıbrıslı Türklere yardım konusunun da artık Dış Konular ve Genişleme Müdürlüğü uhdesinden çıkarılıp Bölgesel Politika Komitesi’nin uhdesine verildiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Kıbrıslı Türklere yardım artık; Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nde iddia edildiği gibi işgal bölgelerinin AB’ye aday üçüncü ülke olarak algılanabileceği Genişleme ile ilgili mesele değil iç mesele, yani AB üyesi devletlerin meselesi addediliyor.”
Gazete, Komiteler Koleji’nin yapısına bakıldığında AB’nin Genişleme Müdürlüğü’nün rolünün düşürülmüş olduğunun anlaşıldığına işaret ederek bunu şöyle izah etti:
“Çünkü artık Finlandiyalı Johannes Hann’ın başkanlığını yaptığı Komşuluk Politikası Komitesi’yle birlikte var olacak. Gazetemizin çok önceleri yazdığı gibi önümüzdeki 5 yıllık dönemde yeni üye ülke üyeliği öngörülmüyor ancak bu, üyelik müzakerelerinin durdurulacağı anlamına gelmiyor. Ancak bu noktada İskoçya meselesi ortaya çıkıyor. Birleşik Krallık’tan ayrılma yolunu seçmesi halinde, talep etmesi halinde derhal üyelik prosedürüne alınacak.”