Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, İsviçre müzakereleri öncesinde Rum halkını umutlandıran açıklamalarda bulundu.
Fileleftheros gazetesi “İlerleme Sadece Kriterlerde Değil” başlıklı haberinde, Anastasiaidis’in açıklamalarını daha geniş bir şeklide yansıttı.
Habere göre, Anastasiadis, ilerleme sağlandığının addedilebilmesi için kriterler ve harita sunulması konusunda uzlaşma sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Anastasiadis ayrıca iki tarafın kriterler konusunda uzlaşmaya varması durumunda, bunların harita üzerine gireceğini belirterek, Kıbrıs Türk tarafından, üzerinde uzlaşmaya varılacak kriterler temelinde kendi haritasını da beklediklerini ifade etti.
Kıbrıs Rum tarafının hedefinin, çok sayıda göçmenin geri dönmesine olanak sağlayacak düzenlemeler olduğunu belirten Anastasiadis, bir soru üzerine bu düzenlemeler içerisinde Güzelyurt’un da yer aldığını söyledi.
Anastasiadis, federal bölgelerin kurulmasına ilişkin olarak ise, bunlara Karpaz’ın da dahil edilebileceğini ifade etti.
“Barbaros” gemisine ilişkin yeni Türk “tehditlerin” hatırlatılması üzerine Anastasiadis’in, tehditler altında müzakere etme niyeti olmadığını; paralel bir faaliyetin olması durumunda ise “kartlarını kapalı tuttuğu” kaydedildi.
Anastasiadis, iyi bir çözümü müzakere etmek için gideceğini ancak ilerleme olmaması durumunda beşli veya çok taraflı konferansın gerçekleştirilmesi tarihinin de olmayacağı mesajını verdi.
Mülkiyet ve Maraş
Garantiler ve güvenlik başlıklarının ileriye götürülmesini mümkün kılacak perspektifi yaratacak ilerlemenin sağlanması temennisinde bulunan Anastasiadis, mülkiyet başlığında var olmaya devam eden önemli anlaşmazlıklara rağmen, belirli prosedürler ve “tazminat, iade, kısmi iade, alternatif yerleşim, takas” gibi hukuki çareler içerisinde mülkiyet hakkının kabul edilmesiyle sağlanan ilerlemenin de görmezlikten gelinemeyeceğini ifade etti.
Anastasiadis, çözümün hayata geçirilmesinin ilk gününde kapalı Maraş’ın yasal sahiplerine iade edileceğini, ara bölge ve ıssız-boş bölgelerin yasal sahiplerine derhal geri verileceğini ve önemli sayıda “işgal birliklerinin”ilk günden itibaren çekilmeye başlayacağını savundu.
Adanın demografik oluşumunun değiştirilmesine ilişkin endişelere de yanıt veren Anastasiadis, adanın demografik yapısının, küçük bir farkla, çözümün ilk gününden itibaren 1960 “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin demografik yapısını yansıtmasının garanti altına alındığını ifade etti.
Türk ordusunu istemiyor
Alithia gazetesi ise haberi “Kriterler Üzerinde Anlaşma ve Harita Sunma Olmaksızın Çok Taraflı Konferansa Gitmeyeceğim” başlığıyla aktardı.
Habere göre, Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafının, çözümün hayata geçirilmesine ilişkin önerisiyle Türk ordusunun varlığının istenmediğini savundu.
Türkiye’nin dönüşüm halindeki devlete veya yeni düzene garanti olmasının mümkün olmadığını savunan Anastasiadis, “BM himayesindeki çok uluslu bir kuvvet” veya “güçlendirilmiş bir barış gücünden” bahsetti.
Anastasiadis ayrıca toplumlardan hiçbirinin, diğer tarafın, kendi borçlarını ödeyeceği beklentisinde olmaması gerektiğini ifade ederken, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere bakacağı şeklindeki söylentileri de asılsız olarak nitelendirdi ve bunların olumsuz ortam yaratılması amacını taşıdığını söyledi.