Rum Yönetimi bastırıyor

Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin AB ile pozitif gündeminin Kıbrıs sorunu, Maraş ve Kıbrıs kökenli meselelere bağlanmasında ısrar ettiği haber verildi.
Haftalık Kathimerini “Erdoğan’ın İstekleri İçin Merkel Orkestrası… Ankara, Kıbrıs’ın İtirazlarının Hilafına İtalya, Polonya ve Romanya’nın Desteğiyle Gümrük Birliği İçin Baskı Yapıyor” başlıklı haberinde Almanya’nın Güney Kıbrıs’ı, 24-25 Haziran’daki Avrupa Zirve toplantısında Türkiye’nin Gümrük Birliği’ prosedürünün başlatılmasına rıza göstermek zorunda bırakılması için AB içerisinde baskı sahnesi organize ettiğini öne sürdü.
Edindiği bilgilere dayanarak üç AB üyesi devletin (İtalya, Polonya ve Romanya) halen Almanya’nın yanında yer aldığını kaydeden gazete, bu 4’lünün Zirve’den; Avrupa Komisyonu’na 27 AB üyesi adına Türkiye ile Gümrük Birliği’nin yükseltilmesini müzakere etme yetkisi verilmesi kararı çıkarttırmaya çalışacağını yazdı.
Habere göre, Rum Yönetimi, halen diplomatik düzeyde yapılmakta olan görüşmelerde, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin yükseltilmesinin ve genel olarak pozitif gündemin “Ankara’nın Kıbrıs sorununun belirli şekilde çözümü, kapalı Maraş’ın Rumlara verileceğinin güvenceye alınması ve bir dizi Kıbrıs kökenli yükümlülüğünü yerine getirme yönündeki fiili eylemlerinden geçtiği şartını” gündeme getiriyor.
Gazete Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, halen Brüksel ve Berlin tarafından da not edilen, “aksi halde veto kullanmaktan başka seçeneği olmayacağı” açıklamasının da bu yaklaşımı yansıttığını yazdı, özetle şunları ekledi:
“Ancak bu aşamada Lefkoşa’nın tezleri sadece şifahen anlayış buluyor. Özde, Avrupalı ortaklar ve özellikle Berlin Türkiye’nin pozitif gündemi ve Gümrük Birliği’ni Kıbrıs sorunu, Maraş ve diğer Kıbrıs kökenli konulara bağlamakta isteksiz görünüyor. Brüksel’deki çevreler ‘4’ler grubuna çok yakında üye devletlerin ezici çoğunluğunun dâhil olacağını değerlendiriyor. Keza benzer baskılar halen teknokratik düzeyde de yapılıyor ve Almanya Portekiz dönem başkanlığını, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin yükseltilmesini Avrupa Konseyi’nin yetkili çalışma grubunun gündemine eklemeye zorluyor.”