Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorunundaki çabalarda başarı için uzlaşılmış çözüm şekline bağlı kalınmasının şart olduğunu açıkladı.
Alihtia “Anastasiadis: Tatar’a Ne Söyledim” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin 60’ıncı yılı için düzenlenen fotoğraf sergisinde, gayrı resmî görüşmeleri sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a söyledikleriyle ilgili açıklamasını aktardı.
Habere göre Tatar’a çözümle ilgili hedefini ve vizyonunu aktardığını, yeni bir beşli konferansa katılmaya da hazır olduğunu ilettiğini söyleyen Anastasiadis, “beşli konferans BM kararlarında da yer alan Doruk toplantılarında ve Genel Sekreter’in 26 Ekim 2020’de iki lidere gönderdiği mektupta da ifade ettiği 25 Kasım 2019’da Berlin’de gerçekleşen görüşmede uzlaşılanlara uygun olmalıdır” dedi.
Anastasiadis Genel Sekreter’in mektubunda “çözümün, BM kararlarında ifade edilenler temelinde uzlaşılan zeminde olması gerektiğini açıkça öngördüğünü” söyledi ve “yani, müteveffa III. Makarios’un da nitelediği gibi, her halükarda tek ve bir devlet olarak işleyebilmemiz perspektiflerini ve ön şartlarını yaratacak iki bölgeli iki toplumlu federasyona ilerlememiz elzemdir” ifadesini kullandı.
Türkiye’yi şikayet etti
Aynı gazete “Anastasiadis: Türkiye’nin Eylemleri Diyaloğu Engelliyor… MEB’deki ve Maraş’taki Meydan Okumaları Yeniden Şikâyet Ediyor” başlıklı haberinde ise Anastasiadis’in; güven mektubu sunan Hollanda Büyükelçisi Elk Merks-Schaapveld, Finlandiya Büyükelçisi Harri Maki-Reinikka ve Gürcistan Büyükelçisi Teimuraz Kekelidze’ye Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin ve kapalı Maraş’ın statüsünün değiştirilmesi girişimlerini şikâyet ettiğini yazdı.
Habere göre, Anastasiadis, Türkiye’nin faaliyetlerinin “Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması çabalarını olumsuz etkilemekle kalmayıp bütün tarafların sonuç odaklı bir diyaloğa katılması için gerekli şartların yaratılmasına hiçbir olanak bırakmadığını” öne sürdü.
Müzakerelere Crans Montana’da kalınan yerden devam etmeye hazır olduklarını defalarca yinelediklerini söyleyen Anastasiadis, “Ancak Türkiye’nin deniz bölgelerimiz içerisindeki hukuksuz faaliyetleri BM himayesinde müzakere prosedürünün yeniden başlamasına olanak tanıyacak iyi ve olumlu bir ortam olmasına aykırıdır” iddiasında bulundu, şunları ekledi:
“Uluslararası toplumun ve AB’nin kınadığı bu faaliyetler Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal ediyor ve uluslararası hukuka da aykırıdır. Türkiye’nin nihayet gerçek ve yapıcı bir yaklaşım benimseyerek uluslararası hukuka uymayı seçmesini diliyorum.
Türkiye’nin Maraş’ın kapalı bölümünü BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararları hilafına ve uluslararası toplumun çabalarına rağmen açma kararı beni ciddi şekilde endişelendiriyor.”
Anastasiadis muhataplarına, Rum Yönetiminin Türkiye’nin “faaliyetlerine son vermesi” konusundaki dayanağının diğer ülkelerin desteği olduğunu da söyledi.