Diyalog Gazetesi

Olmaz öyle şey

GÜNEY

Anastasiadis, Barabaros yüzünde müzakelerden çekilmesini isteyenlere yanıt verdi:

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri gerekçe gösterilerek müzakerelerden çekilmesini isteyenlere “olmaz öyle şey” yanıtını verdi. Anastasiadis, bunu bahane ederek müzakerelerden çekilmeyeceklerini söyledi.

Politis Gazetesine göre; Anastasiadis, Barbaros hayrettin Paşa gemisinin faaliyetleri karşısında pasif kalmadı. Tam tersi ABD dahil birçok ülke yetkilisi nezdinde girişimlerde bulundu.

Anastasiadis, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la kısa süre önce yaptıkları telefon görüşmesinde meseleyi aktarıp, “Türkiye’nin tahrikkar hareketlerden kaçınması” için yardım istedi. Ulusal Konsey toplantısında Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in de, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Feridun Sinirlioğlu ile yaptığı görüşmeyi teferruatıyla anlattığını duyuran Politis gazetesi şunları yazdı:

“Gazetemizin kaynaklarına göre Mavroyannis, Sinirlioğlu’nun, bugünkü durumun sonsuza dek devam edemeyeceği şeklindeki Türk tezini aktardığını, ‘Kıbrıslı Türklerin kendilerini Rumlara Ankara’dan daha yakın hissettiklerini itiraf ettiğini’ söyledi.
Sinirlioğlu’na, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tasfiye edilmemesi, insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği de dahil, Rum tarafının tezlerini aktarma fırsatı bulduğunu anlattı. Mavroyannis, Sinirlioğlu’na Maraş’ın iadesi önerisini de ortaya koyarak, Türkiye’nin bir miktar asker veya tamamını çekerek ortamın ve Rumlar arasındaki Türkiye algısının değişmesine katkı sağlayabileceğini de söyledi.
Mavroyannis, müzakerelere değinirken ise şu ana kadar iki tarafın tezlerini sunduğunu, bazı noktalarda büyük anlaşmazlık göründüğünü, Kıbrıslı Türklerin müzakereye, beklendiği gibi, eski tezleriyle başladığını anlattı.”

 

Rum tarafını zora sokacak ifadeler kullanmadı

Müzakereci Andreas Mavroyannis, Türklere Rum tarafının, Kıbrıs sorununun çözüm şekliyle, Maraş başta olmak üzere güven yaratıcı önlemlerle, askerin çekilmesi gereği ve Avrupa müktesebatından sapmalarla ilgili tezlerini aktardı. Türk muhataplarına, çözümün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını ve devletin Avrupai niteliğini güvence altına alması gerektiğini söyledi.
Rum tezlerine Türk tepkilerini anlatırken, Türkiye’de itibar ve nüfuz sahibi diplomat olan Sinirlioğlu’nun, ‘Kıbrıs’taki durum sürdürülebilir değil, Kıbrıs sorununa en kısa zamanda çözüm bulunması gerekir, jeostratejik nedenler bunu dikte ediyor’ dediğini anlattı. Mavroyannis Türklerin, Kıbrıslı Türklerin müzakerelerde kendi tezlerini sunmalarının önüne geçmemek maksadıyla, Rum tezlerini görüş belirtmezden önde dikkatle dinlemeyi tercih ettiklerini ve hiçbir zaman Rum tarafını zor duruma sokacak ifadeler kullanmadıklarını vurguladı.


Taraflar arasında büyük uçurum var


Simerini Gazetesi de, Anastasiadis’in dünkü toplantıda Konsey üyelerine müzakerelerin bugüne kadarki gidişatı hakkında bilgi verdiğini ve süreçle ilgili görüş alış verişinde bulunulduğunu belirterek, Anastasiadis’in yaptığı bilgilendirmeden, iki taraf arasında büyük bir uçurum bulunduğu sonucunun çıktığını savundu.
Anastasiadis, bilgilendirme sırasında, prosedürün başlangıç aşamasında bulunduğunu, pazarlık (al-ver) prosedürüne geçilmezden önce iki tarafın müzakere masasına kendi tezlerini koyduğunu söyledi. Ayrıca, yalnız mülkiyet başlığında değil, Talat-Hristofyas müzakereleri zamanında çok daha kapsamlı olduğu düşünülen yönetim başlığında da büyük ayrılıkların olduğunu belirtti.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.