Diyalog Gazetesi

Ohi’den korkuyor

GÜNEY

Anastasiadis, “Kıbrıslı Rumlara, beklentilerini karşılamayan bir çözüm sunarsak, ikinci bir ret, Kıbrıs’ın kalıcı bölünmesi olacaktır” dedi

Güney’deki Politis gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in gazeteye verdiği röportajının ilk bölümünü yayınladı.

Anastasidis röportajında, bugünkü Anastasiadis’in 2004 yılındaki Anastasiadis’ten farklı olduğunun düşünüldüğü ve kendisinin daha mı “tereddütlü” olduğu şeklindeki soruya, kendisinin kararlılık bakımından değişmesinin söz konusu olmadığını ancak bugün “yaptığı açıklamalarla umut çerçevesi olmasına imkan vermeyen Kıbrıs Türk liderliğinin farklı bir görüntü ortaya koyduğu” iddiasıyla yanıt verdi.

Anastasiadis, “Anlamamız gereken bir şey var: Kıbrıslı Rumlara, beklentilerini karşılamayan bir çözüm sunarsak, ikinci bir ret, Kıbrıs’ın kalıcı bölünmesi olacaktır. Sonuç olarak, umut verecek koşulları yaratmak büyük önem taşımaktadır” dedi.

 

Neden zaman istedi?

DİKO’daki seçimleri beklemek amacıyla Hristofyas-Talat ortak açıklamalarının terk edilerek çıtanın daha da yükseltildiği ve Kıbrıs Rum tarafının kendi kendini kapana kıstırdığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise Anastasiadis, kendisinin kararlılığının tutumunun DİKO’daki seçimlerle ilişkilendirilmesinin yanlış bir durum olduğu yanıtını verdi.

Anastasiadis, ilk başta ekonomik krizin yarattığı sorunlarla baş edebilmek amacıyla zaman talep ettiğini, arkasından da, kapalı bölge Maraş’ın iadesi gibi, diyalogda güveni sağlayacak, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların çözümün faydalarını görmeleri imkanını doğuracak bazı güven yaratıcı önlemler ortaya koyduğunu öne sürerek ayrıca “BM’nin süreci kenara itilmeden AB’nin daha etkin katılımı ve Sn. Eroğlu’nun açıklamalarının yarattığı görüntünün aşılması için de ortak açıklama önerini getirdiğini” söyledi.

Anlaşılan tek nokta vardı

Tüm bunların “başka bir boyut, yeni bir dinamizm ve süreç yaratacaklarını” öne süren Anastasiadis, ortak açıklamada uzlaşı sağlanmasının ise “Kıbrıs sorununun daha kısa sürede çözümünü sağlayacağı” iddiasında bulundu.

Sorunun Hristofyas-Talat ortak açıklamalarının terk edildiği kısmına yönelik ise Anastasiadis: “Ortak Açıklamalarda neler vardı, size soruyorum? 2010’dan Hristofyas görevden ayrılana kadarki sürede Sn Eroğlu’yla hangi ilerleme olmuştu? Anlaşmaya varılan tek nokta, federal devletin polis gücündeki oranın yüzde 60’a yüzde 40 olacağı konusundadır” yanıtını verdi.

 

“KKTC’de 2015’te yapılacak seçimi beklemeyeceğim”

Anastasiadis, “şu anda karşı karşıya oldukları, olası bir çıkmazdan Kıbrıs Rum tarafının sorumlu tutulması tehlikesinin” sorulması üzerine ise şunları söyledi:

“Sorumluluğun bana yüklenmemesi için yeni bir diyaloga girmek ve Sn. Eroğlu’nun dediği gibi, olası bir B Planı’na götürecek yeni çıkmazla ulaşmak seçeneği yerine nihayetinde müzakerelerin ortak bir zemine dayanacağı umudunu taşımak için, en başından ciddi bir çalışma yapılmasını tercih ederim. Yetkilerini merkezi hükümete devretmeye karar veren iki egemen devletten oluşan bir konfederasyonumuz olacağını görüşmek için mi müzakerelere gireyim?”.

Akabinde, KKTC’de 2015’te yapılacak seçimleri mi bekleyeceği sorusuna “hayır” yanıtını veren Anastasiadis, “Kıbrıs sorununa müdahil olan bazılarının sorunların aşılmasını sağlayacak türden girişimler üstlenmesini beklediğini” söyledi.

 

 

“Kıbrıslı Türklerin endişelerini görüyoruz”

Anastasiadis, öte yandan iç sorunları sebebiyle Türkiye’nin, çözüm bulunmasına yardımcı olacak türden müdahalelerde bulunmasının beklenmemesi gerektiğini de vurguladı.

Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanmasının Kıbrıs Rum tarafındaki siyasi partilerin kendisine destek verip vermemesiyle ya da siyasi ittifaklarla değil, Kıbrıs Türk tarafının tutumu ve talepleriyle alakalı olduğunu da öne süren Anastasiadis, “Anlamamız gereken bir şey var: Kıbrıslı Rumlara, beklentilerini karşılamayan bir çözüm sunarsak, ikinci bir ret, Kıbrıs’ın kalıcı bölünmesi olacaktır. Sonuç olarak, umut verecek koşulları yaratmak büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafı olarak, ortak açıklama konusunda her türlü iyi niyeti gösterdiklerini ve Kıbrıslı Türklerin endişelerini görmezden gelmediklerinin örneklerini verdiklerini iddia ederek “buna karşın, şu anda diyaloga girmemize izin vermeyen bir çizgide ya da bazı tezlerde ısrar ediyorlar” dedi.

 

Downer hayal kırıklığı yaratıyor

Anastasiadis söyleşisinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in tutumuna da değinerek, Downer’de dahil olmak üzere, arabuluculardan beklediği yardımı ve tarafsızlığı görmediğini iddia etti.

Geçmişte Downer’i birçok kez savunduğunu ancak şu anda, Kıbrıs sorununun en kısa sürede çözülmesi amacına yardımcı olmayan ve kendisini memnun etmeyen bazı durumlar yaşamakta olduğunu savunan Anastasiadis: “Uzlaşılamayanları uzlaştırmaya çalışmak yerine kararların (BM) uygulanmasının denetleyicisi ve ürecisi olması gereken Birleşmiş Milletler’in genel tutumundan ötürü de hayal kırıklığı ve hoşnutsuzluk duyuyorum” şeklinde konuştu.

 

“AB Komisyonu temsilcisiyle görüşmedim”

AB Komisyonu’ndan da daha fazla ilgi beklediğini ifade eden Anastasiadis, AB’nin müzakerelere temsilci ataması konusunda ise “temsilcinin hali hazırda var olduğunu, sorunun temsilcinin müdahil olmasına imkan vermeyen yetkileri olduğunu” söyledi.

Anastasiadis, AB Komisyonu’nun temsilcisiyle hiç görüşmediğini, temsilcinin de kimseden randevu talep etmediğini vurguladı.

 

“Ban’dan henüz yanıt almadım”

Anastasiadis röportajında bir soru üzerine, ortak açıklama metni konusunda, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a gönderdiği mektuba yanıt almadığını, ancak yanıt alma olasılığına ilişkin bulgular bulunduğunu da ifade etti.

Daha kısa bir ortak açıklama önerisinin geri adım atmak anlamına gelip gelmediğinin sorulması üzerine ise Anastasiadis, “aksine, bunun diyalogda ilerlemekteki kararlılığının bir kanıtı olduğu” iddiasında bulundu.

Anastasiadis: “Temel ilkelerin benimsenmesinde ısrar etmekten vazgeçmiyorum. Ortak açıklama, müzakerelerin temelini ve metodolojiyi içermelidir. Daha kısa bir ortak açıklamayla, Kıbrıs Türk tarafınca değinilen ve bizim tarafımızca tam karşılık verilen diğer benzer sorunlara yönelik değinmelerden tam olarak kaçınılıyor” şeklinde konuştu.

 

“40 yıl çözülmedi 4 ayda mı gecikti”

Ortak açıklama sebebiyle gecikme yaşandığı yönünde eleştirilere de yanıt veren Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun 40 yıldır çözülemediğini ve şimdi çözümün dört ay geciktiğinin söylendiğini” hatırlattı ve “hangi gecikmeden bahsediyorsunuz, şikayet edenler kim?” ifadelerini kullandı.

Anastasiadis, kapalı bölge Maraş’ın iadesi önerisi konusuna da değinerek, Zagreb’de Egemen Bağış’la ve ardından BM’de Ahmet Davutoğlu’yla görüştüğünü hatırlattı ve “önerilere Türkiye’den aynı doğrultuda karşılık geleceğini umduğunu, verilen izlenimin bu yönde olduğunu” öne sürdü.

 

“Komisyona başvuruları engellemeyeceğiz, ancak...”

Anastasiadis söyleşisinde, Kıbrıslı Rumların Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurularını engelleyemeyeceklerini ancak bu başvuruların yanlış olduğunu ifade etti.

 

“Rus uçakları sadece ikmal yapacak”

Rusya uçaklarına, “Baf Andres Papandreu Askeri Üssü”nü kullanma izni verilmesi konusuna da değinen Anastasiadis, bu iznin diğer ülkelere de “barış amaçlı operasyonlara katılımda uçaklarına ikmal yapabilmeleri için verilen izinle aynı olduğunu” söyledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.