Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununa ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Hristodulidis, Kıbrıs sorunundaki Güvenlik ve Garantilere ilişkin nihai kararların, Türkiye’deki, anayasa değişikliğiyle ilgili referandum öncesinde alınmasının beklenmediğini belirtti.
Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, bu mesajı, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kısa bir süre önce baş başa görüşen İngiltere Başbakanı Theresa May ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’den aldığını savundu.
Müzakere masasındaki diyaloğun, referanduma kadar, canlı tutulması gerektiğine de vurgu yapan Hristodulidis, Kıbrıs sorununun iç boyutundaki 5 başlığa ilişkin görüşmenin de, Şubat ayında teknokratlar ve liderler düzeyinde devam edeceğini ifade etti.
Hristodulidis, açıklamasında ayrıca yeni konferansın, Mart ayının ikinci on gününde gerçekleştirileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun, “Kıbrıs Rum tarafından, dönüşümlü başkanlığı kabul etmesi” şeklindeki talebini de yorumlayan Hristodulidis, bu konuda farklı bir yaklaşımın bulunduğunu, bunun Cenevre’de görüşülmediğini ancak iki tarafça sadece görüşlerin ortaya konulduğunu ifade etti.
Toprak konusundaki görüşmeye ilişkin olarak Hristodulidis, bunun, Kıbrıs’ta yapılacağını ve sunulan haritalarla doğrudan içe içe olan kriterler konusunu da içerdiğini söyledi.
Kıbrıs Türk tarafının sunduğu haritanın, kendilerini memnun etmediğini söyleyen Hristodulidis, bu konuda da görüşmenin olacağını belirtti.
Hristodulidis, önümüzdeki dönemde ele alınacak diğer konular arasında Mülkiyet ile çözümün ekonomik boyutunun da bulunduğunu söyledi.
Muhalefet partilerinin, Anastasiadis’in, Ulusal Konsey’de istişare olmaksızın, Mart ayında yeni bir konferans konusunda uzlaşmasına yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Hristodulidis, Cenevre’deki konferansın, şaşkınlık yaratmak için kesilmediğini belirtti.
Atina’nın haberdar olup olmadığı sorusuna karşılık olarak Hristodulidis, Yunan Hükümeti’nin, Anastasiadis’in faaliyetleri ve niyetleri konusunda mutlak bilgilendirilmiş olduğunu söyledi.