Diyalog Gazetesi

NATO’ya “hayır” diyorlar

GÜNEY

Güneyde mülkiyetin yanı sıra garantilerle ilgili tatışmalar sürüyor

Rum siyasi partilerinin, özellikle de iki büyük partinin (AKEL ve DİSİ) güvenlik ve garantiler konusunda yaklaşımlarının farklı olduğu, bu nedenle Rum tarafında herkesin, nihai çözüm anlaşmasında garantiler olmasını reddettiği bildirildi.
Fileleftheros “Ne Garantiler Ne De NATO’dan Güvenlik... Partilerden Bir Ortak Yaklaşım Birçok Yorum” başlıklı haberinde, AKEL Merkez Komitesi Kıbrıs Sorunu Bürosu Başkanı Tumazos Çelebis’in, “NATO’nun dolaylı veya doğrudan müdahil olmasını veya AB hesabına bir ordu bulundurmayı içerecek bir çözüme ulaşırsak olumlu oy vermemizi unutun. Sol, her halükarda hayır diyecek siyasi güçlerle birlikte hareket edecek” şeklindeki dünkü açıklamasına yer verdi.
Habere göre DİSİ, Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olmasının “Kıbrıslı Türkler ve Rumlar için en büyük garanti olduğu” görüşünün altını çizerek “Dolayısıyla NATO, AB’yle ilgili güvenlik meselelerinin tartışılmasından çıkartılamaz çünkü Avrupa Birliği kendi güvenlik konularında Kuzey Atlantik Paktı’na (NATO) dayanıyor. Güvenlik başlığını kapsamlı bir organın devralması ihtimal dışı görülemez” görüşünü ortaya koydu.
DİKO ise hem AKEL’e hem de DİSİ’ye bazı sorular yöneltti. Parti, özellikle AKEL’den “özellikle sadece NATO’nun garantisinden mi rahatsız olduğu, NATO üyesi bir ülkenin garantörlüğünü kabul edip etmeyeceği” sorusuna cevap istedi. Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ve DİSİ’ye de “1960 garantilerinin tasfiye edilmesi hedefinin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de tasfiyesinden mi geçtiği” sorusunu yönelten DİKO “Kıbrıs Rum tarafının garantiler ve müdahale haklarıyla ilgili değişmez tezinde son anda değişiklik mi oldu?” diye sordu.
Ekologlar ve Çevreciler Hareketi “kimseden asla ve hiçbir şekilde garanti istemediğini” açıkça ortaya koyarak Rum Yönetimi Başkanı’nın “çağdaş devletlerin garantilere ihtiyacı olmadığı” tezini benimsediğini açıkladı. Anastasiadis’in, garantilere ihtiyaç duyulmaması için iyi bir anlaşma yapmak zorunda olduğu görüşünü de ortaya koyan Hareket “Güvenlik Konseyi dışında hiçbir garanti modeli veya formülü kabul görmez. Ne Kıbrıs Cumhuriyeti’ne NATO tarafından garanti veya güvenlik sağlanmasını kabul ederiz ne de son zamanlarda işitilmeye başlanan Türkiye’nin Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğini, Yunanistan’ın da Kıbrıs Rum oluşturucu devletçiğini garanti etmesi formülünü. Bu formülün bugün geçerli olandan hiçbir farkı yoktur” dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.