Baf Otelciler Birliği (PASİKSE-Baf) üyesi Marios Vasiliu, Rum turizminin bugün çok iyi günler yaşamakta olduğunu, 2018’in de turizm açısından rekor yıl olmasını beklediklerini ancak, KKTC turizminin de 15 yıldır gittikçe güçlendiğini vurguladı, Rum yetkililerden önlem almalarını istedi.
Fileleftheros, Vasiliu’nun gazeteye yaptığı açıklamayı, “İşgal Bölgelerinin Turizmini Sübvanse Ediyoruz…. Karar Vericiler İlgisiz Kaldıkça Büyük Miktarda Turizm Geliri Sahte Devlete Gidiyor” başlığıyla aktardı.
Habere göre, KKTC turizminin 2017’de dev bir gelişim gösterdiğini, bu gelişimin yüzde 50’nin üzerinde olduğunu söyleyen Vasiliu “artık meşru devletin turistik yapılarını ve otelcilik sektörünü tehdit etmektedir” ifadesine yer verdi.
Vasiliu yerli-yabancı yüz binlerce turistin Rum tarafından KKTC’ye kanalize edildiğini belirterek “oradaki turizm sektörü bizim paramızla ekonomik açıdan güçlendiriliyor, işgal oluşumu şu anda ve gelecekte eşit olarak karşımızda durmaya ve artık bir perspektif olarak Kıbrıs turizminin dizginlerini eline geçirmeye hazırlanıyor” dedi.
Turizm acentelerinin KKTC ile birlikte çalışarak Ada’ya Güney’den giren turistleri KKTC’ye götürdüğünü, KKTC’nin de acentelere, geceleyen turist başına 40 Euro ödediğini söyleyen Vasiliu, Rum Yönetimi’nin ise Avrupa vatandaşlarının serbest dolaşımıyla ilgili müzakereyi gerekçe göstererek hiçbir şey yapmadığından şikayet etti.
Tanıtım reklamları
Vasiliu “Yerli ve yabancı turistlerin ‘Discover North Cyprus’ ve ‘Cross the Line’ sloganlarıyla işgal bölgelerine günlük turlar düzenlemesi, yabancı turistte bunun doğal bir şey olduğu algısı yaratıyor. Kıbrıs vatandaşı, yasadışı Türk varlığına bağışladığı her Euro’nun özel ve kamu zenginliğinden çıktığını anlamıyor, anlamak istemiyor” dedi
Larnaka Havaalanı’nın park yerinin KKTC’ye turist taşıyan “yasa dışı otobüs ve araçlarla dolu olduğunu, turistlerin KKTC’ye gönderilmesi için de yeterli oda yok gerekçesinin ‘yalan, temelsiz ve tehlikeli’ olduğunu” savunan Vasiliu “Öyle bir boyut varsa da milli davamıza ve ülke ekonomimize karşı bu suçun işlenmesine gerekçe olamaz” dedi.
Vasiliu KKTC-Güney Kıbrıs sınır noktalarının açılmadığı 2002’de, Rum tarafına giden turist sayısının 2 milyon 700 bin ile rekor kırdığını ancak sınır noktalarının açıldığı 2003’ten birkaç yıl öncesine kadar gerileme yaşandığını, 2010’da Güney’e giden turist sayısının 1 milyon 900 bin olduğunu anlattı.
Bunun paralelinde KKTC’de dikey bir artış gözlemlendiğini, 2001’de 93 bin olan turist sayısının 2014’te 1 milyon 300 bine ulaştığını söyleyen Vasiliu “13 yılda işgal bölgelerinin turizmini sübvanse ettik” dedi.
Vasiliu Türkiye’nin KKTC’de Karpaz’da (Bafra örneğinde olduğu gibi), Girne’de, Güzelyurt’ta, Gazimağusa’da Rum tarafındakilerin muadili turizm tesisleri kurduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin, stratejisi çerçevesinde Kapalı Maraş’ı Türk idaresi altında açacağı öngörüsünü de ortaya koyan Vasiliu, Derinya geçidinin açılmasıyla da Mağusa’nın iki turistik bölgesinin birleştirileceği, bunun da KKTC’deki turizm sektörüne büyük bir dinamik katacağına dikkat çekti.
Vasiliu “Temelde Türkiye’nin çıkarına hizmet edecek bir çözümün neler içerdiğini anlamak için turizm konusunda uzman olmak gerekmez. Barikatların kapatılması ve bu uygulamaya son verilmesi için gerekli önlemler alınmazsa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin turizmi de ekonomisi de büyük bir darbe yiyecek ve tek hedefi kendisini yıkmak olan yasadışı varlıkla asla rekabet edemeyecek” dedi.
Ertan 7 Yıl Önce
Rumlar ile nasil anlasabiliriz. Onlar Kibrisli Turklere devamli ambargolar ve engeller uygulamak istiyorlar.